Merhaba, farkında mısınız son yıllarda hayvanlar arasında özellikle kediler arasında hastalıklar cogalmadi mi? Bizim bir kedimiz vardi lise ortaokul yıllarımda dükkanımızda her gün çiğ ciğer yerdi mesela çünkü tek sevdiği şey oydu ailem de hep çiğ tavuk ciğeri verirdi. Hiç hasta olmazdi. Ne vitamin takviyesi ne başka bir şey yapmıyorduk. Sokaklarda gezip gezip dükkana gelirdi. Kedimiz 11 yaşındayken dükkanı kapatınca eve getirmiştik kaçmıştı bir daha bulamadık. Yani 11 yaşında öldü diyemem ama 11 yıl yaşadığı kesindi. bir kedi için ömür 15 yıl olduğunu düşünürsek gayet iyiydi ölmüş olsa bile uzun bir yaşamdi. Şuan yine 12 yaşında kedimiz var. O da öyle maşallah hiç olmadi. Ama şu son zamanlarda kediler hastalıktan kırılıyor. Yediklerinden mıdır ictiklerinden mi ya da özellikle hayvan nüfusunu azaltmak için yapılan bir durum mu anlayamiyorum. Açıkçası fikirlerinizi merak ediyorum.
Çok güzel bir konuya değinmişssiniz eskiden küçükken köyümüzde o kadar karda kışta kediler yemek artıklarıyla yaşarlardı hemde uzun yıllarca . Şimdi özellikle bu yıl inanılmaz hastalıklar arttı mahallemdeki besleme yaptıgım kedilerin 4 tanesi hastalandı öldü evdeki kedim yine hastalandı öldü diğer kedim ucuz yırttı . Veterinerimiz de söyledi bu yıl gençlik hastalığında inanılmaz artıs ve salgın söz konusu diye .Aman sizlerde evdeki kedilerinize dikkat edin .🙏🏻
Bu konu da size katılıyorum. Aynı durum insanlar arasında da geçerli açıkcası kanser vakaları daha da arttı mesela, çünkü hem yediklerimiz hem artan radyasyon ve tabi virüs mutasyonları var. Kediler için gelecek olursak normalde doğaları çok farklı avcılık, hareket ve enfeksiyonlar ile karşılaşmalarına bağlı enfeksiyonlara karşı direnç oluşturuyorlardı fakat insan ırkının çoğalması ile onların doğasını bozduk, kentler onlar için tehlikeli hale geldi ve artık avlanacak hayvanlara da erişimleri yok. Evde beslediğimiz de onları daha steril bir ortama soktuğumuz için enfeksiyonlara karşı daha dirençsizler ve son zamanlarda kuru mamalar ile ilgili çok çelişkili şeyler okuyoruz. O yüzden biraz evde mama yapmaya yönlendim ben. en azından yaş mamalarda, kuru mamayı da yakın zamanda evde deneyimleyeceğim umarım
Kesinlikle katılıyorum. Benim almadigim vitamin kalmadı mesela evdekilere. Biri mama yiye yiye şişti obez şuan ama yine çareyi mamada arıyorum light alıyorum. Danışıklı dövüş var bildiginiz. Keşke yeseler de evde hazırlasam bütün mamalarini hayvanlar bile artık et yemeyi unuttu evde yaptığım tavuğa burun kiviriyor. Bir de sadece mamalar değil sanki şehir yönetimleri de sokak hayvanlarına çare bulamayıp hastalıkları yaydı gibi hissediyorum. Çok mu komple teorisi bilmiyorum ama düşüncem bu
Eskiden bir kedi yavrusunu 4-5 ay emzirirdi. Hatta 7 ay emziren gördüm ben. Ama en az 4 ay emzirirlerdi. İnsanlarda anne sütü ne kadar önemliyse kedilerde de öyle. Anne sütünden antikor alıyorlar. Ama artık küresel ısınma ve hormonlu gıdalar yüzünden kediler yavrusuna 1 ay bakıp sütten kesiyor geri hamile kalıyor. Bu da dirençsiz yavrular oluşturuyor. Sizin dediğiniz gibi bebekliğimden beri kedi bakarız, müstakil evde hiç aşı falan yaptırmazdık hiçbir kedimiz hasta olmamıştı. Taki 5-6 yıl öncesine kadar. Sonra gittikçe arttı. Aslında bir de yapılan aşılar da virüslerin mutasyona uğramasına neden oldu bence. Nasıl bizdeki korona mutasyon geçiriyorsa kedilerdeki virüsler de direnç kazandı.
Merhabalar,
O kadar güzel bir konu olmuş ki, teşekkür ediyorum🙏...
İnanın kaç gündür hatta kaç haftadır ben de bunu düşünüyorum. Bir kedi bakmanın bu kadar karmaşık ve teferruatlı yönlerinin olmaması gerektiğine inanıyorum. Elbetteki bundan kastım, onların genel bakımı değil, şu meşhur mama konuları... O kadar morallerim bozuluyor ki şurada yazılanları okuyunca... Çocukluğumda ilkokul yıllarımdan lise yıllarıma kadar (arada kaç yıl geçtiği tahmin edilebilir) sıradan bir sokak kedisinin sapasağlam kalıp uzun yıllar yaşadığına şahidim. Öyle düzenli bir şekilde ciğer vs vereni de yoktu ne yazık ki.. Konteynerlardan besleniyordu. Dışardan alıp korumaya aldıkça daha da hasta ediyoruz sanki onları ya da evdeki bakımları "küreseller" tarafından bu şekilde bakılmaya odaklandırılmış. Ne yazık ki insanın aklına başka bir şey gelmiyor, iyi şeyler hiç gelmiyor...
Dışarıdaki kediye herhangi bir şey verince sorun yok ama evdeki kediye aynı şey verilince aman ishal olur, aman sindirimi bozulur vs vs... Biraz da akışına bırakıp tevekkülle ilerlemek gerekmiyor mu Allah aşkına? Bunun da çok sağlıklı bir ruh hâli olduğunu düşünmüyorum. Bizi de çok yıpratıyor, onları da.. Üzerlerinde de istemsizce bir tahakküm kurmamıza sebebiyet veriyor belki de.
En iyi mamayı almaya çalışıyorsunuz yok proteini yüksek, aman magnezyumuna dikkat... "Çer çöp" içerikliler tek çözüm yolu olarak gösteriliyor ki bunların çare olduklarına hala ikna olamıyorum... Biz ne yedireceğiz bu canlara? Kalitelisiyle bile üstesinden gelemiyorsak bir şeylerin...
Artık bu tip yazıları okumamaya karar verdim. En kötü ihtimalle Barf/çiğ beslenme sistemine geçebilirim. Bu aralar araştırıyorum onu da bir yandan, kafam daha rahat edecek gibi onda sanki...
Son olarak, insanların sağlığı üzerinden bile sektör haline getirilmiş bir modern çağ tıbbı var artık ve muazzam bir sermaye dönüyor bunun üzerinden... İnsanlar birer denek misali telakki ediliyor. Bu malum odaklar hayvanlara mı acıyacaktı? Allah sonumuzu hayır etsin...
Böbrek hastalığı mamadan. Çare başka bir mama. Alerji mamadan çare başka mamadan. Veteriner yolları derken bir sürü sektör doğmuş. Tabi ki veterinerler lazım zaten ama çok sık hastalıklar yaşandığı için veterinerler de sıra bekler olduk. Bir şeyler yanlış gidiyor ve bunlar bizim canlarımız üzerinden giden yanlışlıklar. Çok üzülüyorum ama çare de bulamıyorum
Sokaktan aldığım ihtiyarı İstanbul’un en iyi 3 veterinerinden birine emanet ettim çünkü daha önce hiç tecrübem yoktu ve 2. gün mantar başlamıştı. İhtiyarı aldığımda karaciğer sorunu başladı, hepatik mama ve ilaçlarla karaciğeri çöktü. Öldü artık diye en sevdiği yaş mamalar, ciğer, tavukla besledim ilaç ve özel mamayı bırakıp. Karaciğer normale döndü bu sefer böbrekler gitti. Hop böbrek için özel mama denildi, yetersiz geldiği için yine karaciğer gitti. Şimdi öyle bir döngüdeyiz.
Parazit uygulamaları hayvancıkları bitiriyor. Gençken fark edilmiyor ancak ihtiyarladıkça acısı çıkıyor.
Gittiginiz kliniklerdeki masalari mutlaka alkolle sildirin eve gidince patilerini de silin. Klinikler maalesef cok temiz degil temiz gibi gorunsede. Birde baska kedilerle temas ettiğinizde komple temizlenin bu ara viral hastalik cok fazla .
Aslında sadece mama da değil dediğiniz gibi, hastalık yapan mikroorganizmalarda direnç kazandı artık bu çağımızın bir gerçeği. Ve başka bir gerçekten artık kedilerimiz harekette etmiyor evlerde, fiziksel aktivite yetersizlikleri de var. Buna bağlı da bağışıklıkları zayıflıyor. Sokak hayvanları zaten dirençli mikroorganimazlara maruz kaldıkları ve yakın temas kurdukları için hızla hastalanıyor. Evlerde yapabileceğimiz mama dışında, avlanma içgüdülerini güçlü tutarak daha çok koşturmalıyız. İlaç sanayisine girmek istemiyorum çünkü içerik olarak komple teorisine girebilir. Bahsettiklerim daha çok kanıtlı olan şeyler.
Soruya cevap yazabilmek için üye girişi yapmalısınız.
Uzmanlardan ve diğer üyelerden faydalı cevaplar almak için:
Yeni Soru Sor