Kedimiz Olmadık Yerlere İşiyor..

Dişi kedilerde kızgınlıkta işer arkadaşlar. Erkekler kadar olmasada bu durum dişilerdede görülür.
İşediği eşyaları kaldırın kokusunu aldıkça işeme isteği artar. Evin belli yerlerini (kullanmayabileceğiniz) kapatın sizde kedinizde daha dar alanda kalın en azında işeyeceği alanı kısıtlarsınız. Bir yere işediğinde kağıt havluyla nemini alın onu kumunun üstüne koyun o kağıt havludan yayılan koku onu kuma yapması konusunda yönlendirir.
Kızgınlıkta kedidn kediye değişiyor ama çiftleşme olmadığında 7-8 gün sürüyor. Kızgınlığı bitince kısırlaştırın lütfen. Çünkü 1-2 ayda bir sık sık bu durumu yaşarsınız

Bildiğiniz yol hiç sağlıklı bir yol değil ama neyse. Başkasına sahiplendirmekte o hayvanın düzenini bozmak psikolojik olarak etkilemek. Kalacak yer ve yemek vermekle sağlıklı bir hayat ve yaşam şartları sunmak farklı şeyler. Okumanız araştırmanız gereken çok makale var, bence hiç değilse bir iki kaynak okuyup bu kadar katı ve keskin yaklaşmayın. Kediler yılda 2 kez doğurabilir, ilk gebelikte 2-3 yavruyken diğerlerinde daha fazla yavru doğurur. Bir senede 9-10 kişilik hayvan nüfusu demek. Keza doğanlarda kısa sürede üreme çağına gelecekler onların doğuracaklarınıda hesaplamak gerek. Hiç bir kedi annelik iç güdüsüyle yaşamaz doğurur emzirir ve sonrasında o artık yavrusu değil yabancıdır. Yani o yavrular bakıma ihtiyaç duyar. O kadar kediye yer ve yemek sağlamak kimse için mümkün değil. Ya sokağa atılır ya barınağa berbat yaşam şartlarına maruz kalırlar. Hepsini sahiplendirmekte çok zor. Her şeyden öte doğum yapmak bir kedinin ömrünü kısaltıyor bununla ilgili oran veren akademik çalışmalar bile var. Doğum ve gebelik sürecinde yaşanacak komplikasyonlar bu risklerde unutulmamalı. Velhasıl kelam kısırlaştırmak tüm bunların yanında en doğru seçenek oluyor. Umarım fikrinizi değiştirmek için sizin bir şeyleri düşünmenizi sağlayabilmişimdir.

Anlamadığınız aşikar. Kısırlaştırmanın ilgisi şu doğurunca kim bakıyor o yavrulara. Örnek vereyim 3 senelik 1 dişi kedi sahibiyseniz. O kediden 3 senede doğacak ortalama 25 yavru demek, hadi bunun 10 tanesi dişi 15 i erkek diyelim. Dişilerde doğuracak. 3 er tane ve bir kez doğursa 30 yavru daha. 3 sene de en basit ve en kaba hesapla 45-50 kedi demek bu. Sadece bir evden çoğalan kedi sayısı. Buckingham sarayında yaşamıyorsanız Türkiye standartlarında bir evde ve gelirle bu kadar kediye bakmanız mümkün değil. Her yer sahiplendirme ilanı evet çünkü hayvan sayısı çok sahiplenmek isteyende az. Yani bu 45-50 kediyi yuvalandırmakta mümkün değil. O yüzden işin kökünde kısırlaştırma var.
Hadi diyelim kısırlaştırılmadı çiftleştirilmedi de. Boş geçen her kızgınlık pyometra ya bir adım yaklaştırır, pyometra da öyle hafife alınacak bira hastalık değil.
Allah aşkına azıcık akıl mantık. İnsan bile bakamayacağı noktada doğum kontrol yöntemi kullanıyor. Kısırlaştırmak öcü değil, Türkiyede elinizi sallasanız çarptığı kadında ya tüp ligasyonu ya spiral yada ilaçla korunma duyarsınız. Kalkıp onlara diyormusunuz doğanda doğurmak var doğur diye. Diyemezsiniz çünkü der ki doğursam sen mi bakacaksın. Kedi içinde bu böyle, doğurduğunda o yavruların tüm sorumluluğunu alamayacak biri kısırlaştırır.
MANTIĞI ÖNÜ ARKASI BU.

Kısırlaştırmayı doğru bulmuyorsanız neden kedi sahipleniyorsunuz? Şu ameliyatın yüz binlerce gerekli ve faydalı sebeplerini saymaktan yorulduk.
Bence de sahiplendirin çünkü sizde eziyet çekecek.

Genelde idrar püskürtme olayı erkek kedilere has bi durumdur dişi kedilerde pek görülmez kedinizin rutin hayatında bir değişiklik olmuşsa bu şekilde bi durum yaşanabilir bunun dışında kedinizde idrar yolu enfeksiyonu olabilir .

Her 100 kediden birinde diyabet sorunu görülmektedir. Kedilerde diyabet 7 yaş ve üzeri olanlarda sık rastlanır. Diyabet kedilerde sık idrar üretimine neden olduğu için sık idrara çıkmasına yol açar. Kedilerde idrar kaçırma da bu yüzden çok sık görülür. Eğer kediniz ideal kilosundan fazlaysa diyabet görülmesi çok yüksektir. Çok fazla susuzluk, acıkma ve aşırı idrara çıkmasıdır. Bu durumda veteriner hekiminize acilen götürülmesi iyi olacaktır.

Bende bunu anlamıyorum kısırlaştırılan her kedi ultra lüks bir yaşam mı sürüyor az önce siteye baktım binlerce kısırlaştırılmış olduğu halde sokağa atılan veya atılacak olan kedi köpek ilanıyla dolu bu işin kısırlaştırma veya kısırlaştırmamayla alakası yok tamamen vicdani.

Açıkçası kısırlaştırmayı hiç doğru bulmuyorum başkasına sahiplendirmem daha iyi olur öyle bir durumda.. Kağıt havlu meselesini hiç bilmiyordum teşekkür ederim.. Canımız sıkıldı ama sanırım bunları da yaşamak lazım..

Kısırlaştırmak için beslemiyoruz demek ki.. Ne biçim bi üslup bu..??
Hayvana yemek verdik kalacak yer verdik diye bunu yapmaya hakkımız var mı ?? Bu bir ihtiyaçsa bunu yaşaması en doğal hakkı.. 1 yaşını geçseydi zaten çiftleştirirdik.. Herkes bildiği yoldan yürüsün lütfen..

hayvana kalacak yer ve yemek verince bitiyor mu onun sağlıklı kaliteli bir hayat sürmesinden siz sorumlu degil misiniz? sorumlu değilseniz neden sahipleniyorsunuz? nasıl bir kafa yapısı bu al besle işine gelmeyince at sokağa oldu ya

Sokak kedisi veya köpeği sahiplenmek isteyen kişi sayısı az kaldıki o hayvanların yaşam alanlarına beton dökerek katleden gene insanoğlu üremek her canlının doğasında var zaten kısır olmaları gerekse kısır yaratılırlardı zaten koyun bakalım ilana bir cins kedi ilanı görün aradaki farkı