Dişi Yavru Kediniz Kısırlaştırıldıktan İki Hafta Sonra Vefat Etti Mi?

Çok üzücü durum başınız sagolsun melek olmuş yavrunuz..bende 6.ayda dişi kedimi yaptırdım 1,5 yaşında şimdi..siz öncesi kan tahlili yaptırdınızmı bir hastalığı yada bağışıklığı düşüktü de anlamadımı veteriner operasyon yaptı.

Kıymetli paylaşımlarınız için teşekkür ederim.
Bu başlığı açmamın nedeni, masum yavrucağı hastalığın değil, sorumsuz ve vicdansız veterinerin ihmalkarlığının öldürdüğü kanaatinde olmam.
Perşembe akşamına kadar olağanüstü hareketli ve iştahlı yavrucak, gece veya sabaha doğru farklı yerlere sapsarı kusmuş. 3 yavru kedi aynı odada kaldığı için, tekrar kustuğunda hamgi kedinin hasta olduğunu anladım ve veterinere götürdüm.

Yeterki gerçekten hakedilmiş olsun ve tabiki ödeme gücümüz olsun.
Dilerim açgözlü, vicdansız, üstüne üstlük ehil olmayan veterinerlere mahkumiyetimiz en kısa zamanda sona erer ve patili dostlarımızla beraber daha sağlıklı, huzurlu ve güvenli hayatın tadını çıkarabiliriz.

Aslıhan Hanım
Sizin de başınız sağolsun. Ayrıca kolaylıklar diliyorum.
Ödediğim meblağ indirimden sonra kalan tutar!
Maalesef ingiliz nüfusun yoğun olduğu bir yerdeyim. Kendi ülkemizde kendi paramız değersiz olduğundan ve maalesef artık herşey parayla ölçüldüğünden insanlar hasta hayvanlarını veterinere götürmek yerine sokağa bırakıyorlar. Çoğunluk ise rahatına düşkün olduğundan Belediye'nin kısırlaştırma işlemlerinden faydalanmadığından, olan masum Canlara ve bizim gibi yüksek düzeyde duyarlı insanlara oluyor...

Çok üzüldüm başınız sağ olsun😔
Diğer soruda kedim gençlik hastalığıymış demişsiniz, çok zor bi hastalık erken teşhis etmek önemli ve iyi bir tedaviyle iyileşebiliyorlar. Bi arkadaşımın sokakta baktığı canlardan biri de gençlik hastalığıydı aylarca süren tedaviden sonra iyileşti. Sizinki de kısırlaştırmayla pek alakalı değil gibi öncesinde kan tahlili yapılıyor yapıldı mı? Kediniz zaten hastaysa kısırlaştırma risk olmuş onun için belki de 2 hafta sonra iyice bağışıklığı düştü çok üzgünüm iyi bir hekime denk gelmek de şans biraz🥺
Ben de oturduğum ilçedeki kliniklere güvenmiyorum tabii zamanla tecrübe ettim evime çok uzakta olan bir kliniğe gidiyorum. Siz kendinizi üzmeyin lütfen elinizden gelen her şeyi yapmışsınız🙏

Klinikte bir sene önce mezun olmuş veteriner ateşinin 41in üstünde olduğunu görünce ateş düşürücü enjekte etti. Bekleme salonunda yavrucak kucağımda avucuma yine sapsarı kustu. Kusmuk çok sıcaktı. Kusmuk avucumda dışarı çıktığımda kliniğin sahibi veterineri elinde telefon otururken görünce, avucumdaki kusmuğu gösterdim. Gözucuyla şöyle bir baktı ve diğer veterinere, yavruyu kaka durumu için kafese koymasını söyledi. Tecrübesine güvenerek ve bizzat ilgilenmesi için yavrunun durumunu anlattım.

Beyaz kedilerin çok hassas olduklarını, üşütmüştür cevabıyla oturduğu yerde tekrar ilgisini telefonuna yöneltti. Diğer veteriner bir mide koruyucu ve birde bulantı önleyici enjekte etti.

Eve geldikten sonra tekrar sapsarı kusunca kliniği aradım. İlaçların etkisinin yeni başladığını, iki üç kere daha kusarsa aramam söylendi. Bir müddet sonra defalarca aynı şekilde kusunca hemen taksiyle kliniğe gittim. Aynı veteriner atesini ölçtü 39,5u gördükten sonra tekrar ateş düşürücü enjekte etti. Kan tahlili istedim. Makinenin bakımda olduğunu söyledi. Serum takılmasını istedim. Damar yolunu bulamayacağını söyledi. Diğer tecrübeli veterineri sordum. Klinikte değilmiş. Tekrar mide koruyucu ve bulantı önleyici enjekte etti ve panik yapacak bir durum olmadığını söyledi. Sabah getirmemi, kan alınıp ilçedeki bir meslektaşında tahlilin yaptırılacağı söylendi.

Sabah 04:00'te yavrumun durumunun çok kötü olduğunu gördüm. İki veterineri de aradım, yazdım. Nafile. Hemen taksi çağırdım ve beni tanıyan, ilçenin en büyük ACİL tabelası olan veterineri aradım, yazdım. Nafile. Son aradığım ve geçmişte birkaç sokak kedisi götürdüğüm, fiyatları astronomik olan sosyete
veterineri telefonu açtı. Saat 05:10'da ordaydık. Vücut ısısı düşmüş. Hemen kan aldı. Bağışıklık tamamen çökmüş. Hemen yoğun bakıma aldı.

İyileşeceğinden emin bir şekilde taksiyle eve döndüm. 11'e doğru aradığımda, serum vermeye devam ettiklerini,, yemediği için kendilerinin beslediğini söyledi
Yavrumun yanında olnak için hazırlanıyordum. Ancak yavrum yabancı bir yerde yapayalnız göç etmiş.

Paketi açtığımda, ön bacaklarıyla kendi kendisine sarılmış ve dilinin dışarıda olduğunu görünce kahroldum Yavrum battaniyesine sarılıp emerken bu dünyadan ayrılmış.
İyileşmeyeceğine dair şüphem olsaydı kesinlikle yanından ayrılmazdım.

Sonuç olarak, Perşembe akşamına kadar olağanüstü hareketli ve iştahlı, düzenli kilo alan yavrum Cumartesi saat 14:00'te gözlerini bu dünyaya kapattı.
Son veterinere götürdüğümde de yatalak değildi. Su kabına yürüdü ancak içemedi.
Götürdüğüm ilk veterinerde kısırlastırıldı. Gençlik Hastalığı teşhisine şüpheyle bakıyorum. Teşhisi koyan veteriner kısırlaştırma yarasının yeni olduğunu muhakkak gördü.

Kısırlaştırmayı yapan ve hasta halini görmesine rağmen hiçbir şekilde ilgilenmeyen veterinere; ihmalkarlığı nedeniyle ölüme sebebiyet vermesinden dolayı kendisinden davacı olabileceğimi, kısırlaştırmayı gerçekten steril bir ortamda ve steril aletlerle yapıp yapmadığı konusunda haklı şüphem olduğunu ilettim.
Taciz edilmek istemediği yanıtını aldım.

Karma aşısını neden yaptırmadım?
Karma aşısı yaptırdığım tüm yavru ve yetişkin kediler kanlı ishal oldular. Bu yüzden kısırlaştırmadığım kediler ikişer üçer doğurdular
Dışkı analizleri, antibiyotikler, tıbbı mamalar ve geleneksel metodlarla ishal kansıza dönüştü. 8 kediden bahsediyorum. Aylar süren kabus. Teker teker kafese alarak iyileşen dişi yavruları ve annelerini kısırlaştırdım.

Bu arada iki avuç içi kadar yavruya sonbaharda salonumu yuva yaptım. Korumak için aylarca jafeste tuttum.
Erkek yavrular büyüdü. İshal biraz daha iyiye gitti. Hareketli ve iştahlılardı. Onları da kısırlaştırdım