Restoran, ev artıkları verilmemesi gerektiğine katılmıyorum çünkü hayvanlar zaten çöple besleniyorlar, açlıktan ölmelerinden iyidir. Tabi ortaya yemek dökülsün demiyorum, yemek verilecekse bir kaba, evlerden uzak bir yere koyulur, birkaç saat sonra kalan çöpe dökülür. Kedilerin bazıları bulgur-pirinç pilavını da çok sever, bazıları taze fasülye çok sever mesela. Bizim dede kedimiz tok olsa yine taze fasülye varsa yer. Mama yer üstüne pilav yer. Onlara acılı, çok tuzlu olmadığı sürece zararı yok, faydası var. Ayrıca marketler son kullanması bir iki gün geçmiş ürünleri sokak hayvanlarına verseler iyi olurdu. Hepsinden önce belediyelerin en başta karma aşı yapması gerek, yoksa istediğiniz kadar besleyin bir fayda etmiyor. Salgın gelince hepsi sürünüp ölüyor. Aslında belediyeler sokak hayvanlarına karma aşı yapsın diye bir imza kampanyası falan başlatsak iyi olur. Seçimden önce belki duyan olur, seçim sonrası kimse umursamaz.

Karma aşı konusunda çok haklısınız ya. Son zamanlarda Calicivirüs'lü o kadar çok kedi tedavi ettirdim ki... Hem hayvanlar hastalıktan acı çekiyor hem benim için aşırı masraf olmaya başladı. Oysa basit bir aşıyla önlenebilir. Bölgemde gençlik hastalığına sahip tek bir kediye rastladım o da kısa bir tedavinin ardından iyileşti çok şükür, ama bildiğim kadarıyla gençlik hastalığı normalde çok ölümcül bir hastalık. Aşıyla o da önlenebilir.
Kısırlaştırma + karma aşı yapılmalı kesinlikle devlet tarafından.

Yemek artıklarını hayvanlara verdiğini iddia eden restoran/AVM'ler var aslında. Fakat açıkçası ben buna pek sıcak bakmıyorum. İnsanlar için normal olan pek çok besin maddesi kediler için zehirlidir. İyilik yapalım, aç kalmasınlar derken bu sefer de zehirlenerek ölmelerine sebep olabiliriz. En basitinden bir köfte bile kediye verilmemelidir çünkü içerisindeki soğanla kedileri köpekleri zehirleyebilir. Ev artıklarının da kedilere verilmesinden yana değilim açıkçası. Kedi beslediğimiz bölgeler "ev artıkları" adı altında çöplerle doluyor resmen. Kuru fasulye döken olsun, bayat ekmek döken olsun, bulgur döken olsun, mısır gevreği?? döken olsun... Bu tür şeyleri kediler çok çok zorda kalmadıkça yemeyecektir zaten. Bu da o gıdaların orada çürümesine ve çevre kirliliğine yol açıyor. Bu da çevredeki hayvan karşıtı insan sayısında artışa sebep oluyor. "Hayvanlar yüzünden etraf pisleniyor" diyorlar. Haklılar ama bunun sebebi hayvanlar değil. Ben şahsen iğreniyorum tüm o artıkları gördükçe. İnsanlar iyilik yapayım derken kötülük yapmış oluyor.
Kasaplara gelince büyük çoğunluğu zaten dediğiniz parçaları ya satıyor ya da sokak hayvanlarına veriyor. En azından benim çevremde öyle. Köpekler için bu güzel bir şey olabilir belki, hatta çevremdeki köpekler bunlar dışında hiçbir şey yemek bile istemiyor. Ama kediler için bunların uygun olduğunu kesinlikle düşünmüyorum. Yine iyilik yapayım, aç kalmasın derken bu sefer boğulma/organ yırtılmasından kediyi öldürme riski olan bir durum. Veterinerimin geçenlerde paylaştığı örnek bir vakanın linkine göz atabilirsiniz. Bu şanslı bir örnek. Her kedi bu kadar şanslı olamayabilir.
Şahsen hayvan düşmanlığının dünya var olduğu sürece yok olacağına inanmıyorum. İnsan insanı sevmezken hayvanı mı sevecek? Her gün bir sürü insan başka insanları, hatta yakın çevresindeki insanları öldürürken hayvana mı merhamet gösterecek? Belki fazla karamsarım ama böyle bir ihtimale inanmıyorum.
Evet, belediyeler hayvanları güzel şeylerle beslese ne güzel olurdu. Fakat yine bir üstteki paragrafta söylediğim gibi, muhtaç insana yetişemeyen belediye muhtaç hayvana mı yetişecek?
Bana yakın çevremden bile sitemler geliyor. Kedilere harcadığın bu parayla kaç insan doyar diye. İnsana yardımı önelikli görüyorlar. Belki de haklılar. Ben gözümün gördüğüne yetişmeye çalışıyorum. Bu genellikle kediler oluyor. Geçenlerde mesela uçamayan bir güvercin gördüm. Ona da el uzattım, günlerce evde baktım uçmayı öğrenene kadar. Sokakta bizi durduruyorlar insanlara da yardım ediyor musunuz, bizim ihtiyacımız var diye. Onlara da elimizden geldiğinde yardım ediyoruz. Gözümün gördüğüne yetişmeye çalışmak beni yeterince yoruyor zaten, dünyanın öbür ucundaki muhtaç insanlara ulaşacak gücüm kalmıyor maalesef. Gönül ister ki tüm dünyaya yetişelim.
Belki düşüncelerim size aykırı ve karamsar gelebilir. Ama düşündüklerinizin bir kısmının kötü fikir, bir kısmının ise imkansız olduğunu düşünüyorum. Bence şu anda sokaktaki canlılara yapabileceğimiz en büyük iyilik, sağlık durumları elverişli olanları kısırlaştırmak ve imkanımızın yettiklerini beslemek. Profilimdeki kısırlaştırmayla ilgili yazıyı okuyabilirsiniz. Yazıya ek olarak hayvanları kısırlaştırarak nüfuslarının azalmasına ve daha iyi şartlarda yaşamalarına yardımcı olabiliriz. Kısıtlı bir bölgede hayvanların durmadan üreyip çoğalmaları onların refahını da azaltır.

"Bütün dünya buna inansa , birlik olsa, hayat bayram olsa"
Sözlerini mirildanmaya başladım sizi ve hayallerinizi okuduğumda...