Benim güzel kızım 12 yıllık can dostum kanser yüzünden 2 ay içinde ellerimden kayıp gitti. Teşhise kadar varımı yoğumu harcadım yaşatabilmek için hatta fiziksel olarak kendimi bile harcadım 1 ayda 6 kilo verdim yemedim içmedim ama çaresi yokmuş max 2 ay ömür biçildi. 1 ay kadar önce artık kliniğe gitmeyi bırakıp eve aldım, veteriner onun için hep stres demekti. Yanımızda mutluydu. Güzelce yiyip içiyordu. Sonra her şey bir hafta içinde tepetaklak oldu. Önce yemeği kesti. Son 3 gün su bile içmedi içiremedim. Güzel çocuğumu lenfoma aldı benden. Hastalıktan önce her şeyi çok güzeldi tüm organları sağlamdı. Bunu kabullenemiyorum bir haksızlık gibi geliyor. Çocugumu açlıktan susuzluktan öldüren bu hastalıgı kabullenemiyorum. Çocugumun gidişini kabullenemiyorum. Her şeyi yapmış olmama rağmen kendimi suçluyorum. Keşke onun yerine ben hasta olsaydım çok dua ettim. Benimle kalması için çok dua ettim ama olmadı. Evdeki yokluğunu kabullenemiyorum. İş güç meşguliyetler gündüzü geçirtiyor ama gece olunca evin kapısından girdiğim gibi sanki mezarıma giriyorum. Teselli olmaya calısıyorum. Artık mutlu artık cennet bahçesinde kuşların peşinde koşturuyor diyorum. Elinden geleni yaptın diyorum. Ama olmuyor. Bugün onu gömdüğüm yere gittim. Belki biraz huzur bulurum dedim. Ama geride kalanlara acıdan gayrısı yokmuş. Onu asla unutamayacağım ve ona kavuşabilmenin umuduyla dünyadaki son günümü bekleyeceğim.
O benim amacımdı. 12 yıl boyunca hayatımın hep merkezi oldu. Küçücük bir bedendi. En tombul zamanında bile 5 kg olan çocugum sanki 5 ton eşyaymış gibi evi dolduruyormuş adeta. Şimdi bomboş ev resmen kocaman bir varlık evden yok olmuş gitmiş gibi. Küçücük bir bedenmiş ama kocaman bir varlıkmış o. Canım kızım. Keşke anneciğini bu denli erken bırakmasaydın. Biliyorum ne kadar geç gitsen erken olacaktı ama böyle işte.
2 ay oldu oğlumu kaybedeli. O kadar derin bir acı ki, her düşündüğümde onu ellerim titriyor gözlerim doluyor kalbim sıkışıyor. 3 yaşındaydı daha, yaşayacak upuzun bir ömrü vardı diye düşünürdüm hep. Küçücükken bir gün melek olabileceği gelirdi hep aklıma hemen başka şeyler düşünmeye çalışırdım. Bir zamanlar ihtimali bile o kadar canımı acıtıyorken şimdi gerçeğini yaşıyorum. Gerçekten çok tarifsiz bir acı. 2 gün veterinerde kaldığı günler bile çığlık çığlığa ağlıyordum, ilk defa onsuzdu evim. Paşam yoktu. 2 gün veterinerde kaldıktan sonra veterinerin yarın her şey yolunda giderse eve alabileceğimizi söyledikten sonra; ertesi günün sabahında vefat haberini aldım. Dayanamamıştı küçücük kalbi. Ameliyatllı olduğu için strelil olması gerekiyordu ortam. Evin her yerini, her köşesini temizlemiştim. Battaniyelerini yıkamıştım, kokusunu da. Bu acı nasıl tarif edilir, bilmiyorum.
Defalarca evladı gibi gördüğü çocuklarını kaybeden biri olarak sizi o kadar iyi anlıyorum ki. Kedilerimi kaybettikten sonra hayatım asla eskisi gibi mutlu olmadı, her seferinde daha da çöktüm. Son çocuğumu kaybettiğimde öldüğü yerden kaldırmaya çalıştım gücüm yetmedi bir türlü, ölünce ağırlaşmış sanki 20 kilo olmuş dedim, annem kaldırdı hayır ağır değil dedi. Meğer benim kollarım tutmaz olmuş. Allah'ım benden nefret mi ediyorsun dedim artık bir değil iki değil. Önceleri sınama ya da cezalandırma olarak görüyordum. Bu kendimi daha da suçlamama neden oluyordu. Belki de öyle değil, belki de gerçekten vadeleri doluyor ve yapacak bir şey olmuyor. Çocuklarımı sokaktan sahiplendim, ben bakmasam daha bebekken ölürlerdi. Kaç defa hayatlarını kurtardım ama ne yapsanız da olmuyor bazen. Siz de 12 yıl boyunca onun için elinizden geleni yapmışsınız. Yapmanız gereken daha az düşünmeye çalışmak, fotoğraflarına, videolarına belki de asla bakmamak, aklınıza gelince savuşturup farklı bir şey düşünmeye çalışmak. Yoksa bu hislerin üstesinden gelmek çok zor. Mezarında kalan onun dünyevi bedeni, kediniz aslında orda değil o yüzden oraya gitmek sizi üzer sadece. Benim artık ölümlerini kabullenmem daha kolay oluyor, zaten her gün bugün ölürler mi yarın ölürler mi korkusuyla yaşamaya başladım. Bir şekilde hepimiz gibi ölecekler tabi ki. Biz insanlar daha acınacak haldeyiz onlar ölünce kurtuluyor. Sadece ölmeden önce yaşadıkları acıyı kendime kabullendiremiyorum. Onların yerine ben acı çekseydim diye düşünüyorum sizin gibi. Çoğu zaman onlar hasta olacaksa olmasın ben olayım diye dua ediyorum. Birkaç ay önce son oğlumu kaybedişimde ağlamaktan, acı çekmekten artık tükenme noktasına geldiğimde, bundan daha fazlası beni öldürmeye başlayacak, aklımı kaybedeceğim diye kendimi zorla toparladım. Başkası olsa bayılır belki, ben onu da yapamıyorum, anlıyorum ki deliririm ama asla acıdan bayılamam. Aklımca kendimi cezalandırdım belki de onun yerine acı çekmediğim için kendimi en beter şekilde üzerek. Üzülmek onları geri getirmiyor zaten, hiçbir faydası olmuyor. Sadece artık acı çekmedikleri için huzur bulmaya çalışmalıyız. Bu dünyanın ölümlü olduğunu ve bizim de öleceğimizi kendimize kabul ettirmeliyiz. Yoksa bu tarz acıları kaldıramayız. Evet acıyı hak etmiyorlar asla ancak bu düzeni sorgulayınca daha da çıkmaza düşüyorsunuz. Zaten bu düşüncenin peşine düşseniz dinden çıkarsınız, eğer inancınız varsa sorgulamamaya çalışıyorsunuz mecburen. Sağlık sorunu yaşayıp ölümden döndüğüm bir dönem vardı, hayatımda yaşayabileceğim en büyük fiziksel acıları yaşadım. Şuan iyileştiğim için o acılar geçmişte kaldı. Kedilerimiz de ölünce öyle huzura eriyorlar diye düşünüyorum. Çok acı çekiyorlar ama artık rahatlar. Her şey geride kalıyor onlar için. İnsanlara kedim öldü dediğinizde eğer ki gerçek hayvansever değillerse asla sizi anlamazlar. Bu yüzden mümkün olduğunca acımı paylaşmıyorum ben. Bu evlat acısı kadar acı değil belki ama gerçekten insanın hayatını alt üst eden derin bir acı. Yakınını kaybetmek nasıl ki psikolojik travma sebebiyse bu da öyle. Psikolojimiz yara alıyor. Belki de destek almak gerek ama sizi anlayabilecek bir psikolog bulmak da çok zor bu konuda. Kendi psikoloğumuz kendimiz olmak zorundayız bazı durumlarda. Zaman her şeyin ilacı demişler ya gerçekten de öyle. Aylar geçecek yavaş yavaş bu acıyı kabul eder hale geleceksiniz. Arada tekrar anılarınız sizi ziyaret edecek özellikle geceleri, ağlayacaksınız belki ama yavaş yavaş azalacak yükünüz. Dayanmaya çalışın sadece, inşallah bu acının üstesinden gelirsiniz.
Aslıhan, dediğiniz gibi. Artık mezarına gitmeyeceğim. Çünkü orada da benim için bir şey kalmadığını anladım. Gerçekçi oluyorum bazen, o max 25 sene seninle olabilirdi diyorum. Yaşayabileceği en güzel hayatı yaşadı kraliçeler krallar bile zulüm görmüştür diyorum ama o görmedi. Sen ona karşı görevini yaptın. Fazlası elinden gelmezdi diyorum. Ama bazen de geceleri işte kuruntular ve yalnızlık çöküyor. Yatagımdaki varlıgı yok. Yine de burada kalıp acı çekmesindense son anlarında hep kulağına fısıldadıgım gibi git güzel çocuğum git belki orada daha da güzel bir dünya vardır dediğim gibi gitmesini gönülden isterdim. Hayatı boyunca ufak tefek kedilik numaraları hariç, sessiz sakin hassas ürkek ve duygusal bir kedi oldu. Gidişi de öyleydi. Kucağımızda olmak son arzusuydu adeta. Kucağımızda sessiz sakin uykusunda gitti çocugum.
Dediğiniz gibi arkadaşlar yoğun bağ kurmayan kimseyle paylaşılmıyor bu yas. Hasta oldugundaki dönemde berbat görünüyordum anlarsınız ya ışıltısı söner insanın öz bakımı bile aksar. Ailemden biri kanser onunla ilgileniyorum derdim soranlara. Acımın küçümsenmesine tahammül edemezdim. Henüz bağ kuramamış kedi köpek sahibi arkadaşlarımınsa bağı kuvvetlendi bu yas sürecimde. Gidecekleri günü düşünüp daha sıkı bağlandılar onlara. Kontesim gitti ama ardında onlarca sımsıkı bağ bıraktı.
@nilah çok yanlış düşünüyorsunuz. ben psikolojik olarak çok zor günleri lokum'um sayesinde atlattım onun sevgisi yeter. dediğiniz gibi mama için olsa mamasını yedikten sonra gelip burnunu sürtünüp sevgi istemezdi kucağımda sarılarak uyumazdı. işten eve geldiğimde kapıda karşılamazdı. ne yani karşılık mı bekliyor. hayvan ne anlar çıkardan. insanlardan daha çıkarcı olamaz. böyle düşünüyorsanız beslemeyin o halde. ben sizin bi kedi sever olduğunuzu düşünmüyorum. böyle düşünen biri zaten kediye bu gözle bakar. hayvanın ne egoistiliği olur Allah aşkına. Ben insanlardan daha çok zarar gördüm. İnsanlardan daha nankörlük gördüm. Bi kedi bana bu kadar zarar veremez en fazla elimi ısırır. pati atar o kadar.
konu sahibi üzülmeyin. atlatınca yeni bir can daha sahiplenin. bende zamanında kuşumu kaybetmiştim. çocuğum gibiydi. acısı illaki hafifledi çok sonra. Ölümlü dünya yapacak bişey yok.
Nilah, keşke gerçekten köpek sahibi olsaydın. Böyle düşünen birinin elinde olan o kediye acıdım şimdi gerçekten. Gir kedini başkasına sahiplendirip köpek sahibi ol o zaman. Ya da en azından burda insanların acılarını anlattığı yerde bu zırvalarını anlatma.
Nilah, önemli olan onun nasıl bir duygusal yetide olduğu değil. Bizim ona nasıl bir anlam yüklediğimiz. Bana da insan çocuğu sizin kediye yüklediğiniz anlamı ifade ediyor çünkü henüz ona sahip olmadım ve hiçbiriyle bağ kurmadım çevremde hiç çocuk ya da bebek bile olmadı. Kedimi evime ilk aldığımda ben de böylesi yoğun duygular yaşamıyordum. Bazı duygular, doğum öncesi sırası ve sonrası hormonal değişimlerle koşulsuzca yüklenen annelik duyguları hariç duygulardan bahsediyorum bunlar birlikte yaşanılan zaman ve tecrübelerle artıyor. Öyleyse yaşanmışlık diyelim biz bu sevgiye. Saygıyı hak ediyor.
@nilah o ne demek öyle? Hayvanların sence zihniyeti var mı ? Zaten bütün hayvanlar öyle ve düşünme yetkileri olmadığı İÇİN sen ayıramazsın kedine acıyorum.. burda kedisi vefat eden birine böyle demek? Çok istiyorsan git köpek al Allah Allah ya.
yere yığılıp ölseniz üstünüze basıp geçecek bir canlı için bu kadar hırpalamayın kendinizi, kediler güzel hoş ama köpek kadar evlat oğul olabilen bir canlı değil maalesef her hareketi çıkar kokuyor sevdiriyor mama istiyor ihtiyacı oluyor miyavlıyor. yanlış anlamayın beni ama biraz olaya böyle bakın lütfen ben de kedi besliyorum ama kedi mi besliyorum burnundan kıl aldırmayan egoist mi besliyorum belli değil keşke köpek sahibi olsaydım
Soruya cevap yazabilmek için üye girişi yapmalısınız.
Uzmanlardan ve diğer üyelerden faydalı cevaplar almak için:
Yeni Soru Sor