Kedi Sahiplerinin Dogru Sandigi Yanlislar Nelerdir?

Merhabalar.

Çok iyi düşünmüşsünüz, güzel bir kaynak olur diğer kullanıcılara da. :)

Hemen aklıma gelenlerle başlamak istiyorum.

• 
  

  Uzun tüylü kediler yazın rahat etsin diye tıraş ettirilmelidir. (Kedi tüyleri yılda iki kez dökülerek değişir ve yeni çıkan tüyler onların mevsimlere adaptasyonlarını sağlayacak şekilde özelleşir. Kediler yazın cılız tüyler çıkararak hem sıcaktan etkilenmezler hem de derileri yine de tüylerle kaplı kalır ve güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korunmuş olurlar.)

  
  


• 
  

  Kısırlaştırmadan önce bir kez çiftleştireyim, anneliği/babalığı tatsın. (Özellikle dişi kediler, yavruları büyüyene kadar hormonlarının getirdiği anaçlıkla onlara gerçekten çok iyi bakarlar ve biz bu durumu, insani hislerimizle karıştırarak yanlış bir empati kurarız. Kedilerin annelikleri tamamen salgıladıkları hormonların onlara yaptırdığı davranışlarla sınırlıdır, yani içgüdüseldir. Yavrular büyüdükten sonra anneler çocuklarını tanımazlar, hatta düşmanca hisler besleyebilirler ya da onlarla çiftleşebilirler. Babalık diye bir his zaten hiç yoktur, buna değinmiyorum bile. Fakat tüm bunlara karşın, dişi kedilerin her doğumu onların ömürlerinden çalar, yumurtalık kanserine yakalanma risklerini önemli ölçüde arttırır. Ayrıca sokaklarda yuva bekleyen milyonlarca yavru dururken dünyaya bilinçli bir şekilde yeni yavrular getirmek, onların haklarını gasbetmekle eşdeğerdir. Kısırlaştırma hayat kurtarır.)

  
  


• 
  

  Kedim hiç sokağa çıkmıyor ki, aşı yaptırmasam da olur. (Kedi aşıları, onları sadece sokaklardan kapabilecekleri virüslere karşı değil, ev ortamında da rahatlıkla temas kurabilecekleri hastalık etkenlerine karşı korur. Örneğin kediniz hiç sokağa çıkmadığı için parazit kapmaz zannedebilirsiniz, ancak o eve giren bir sineği kaşla göz arasında avlayıp mideye indirdiği için iç parazit kapabilir. Bir diğer örnek, siz de çoğu kedi ebeveyni gibi sokakta karşılaştığınız hiçbir kedinin başını okşamadan geçmiyorsunuzdur. Bunlardan biri, kediler için ölümcül olan bir hastalığın virüsünü taşıyordur ve siz eve geldiğinizde ellerinizi yıkamadan kedinizi kucaklarsınız, virüsü evinizdeki kediye de bulaştırmış olursunuz. Evet, hayat pahalı, aşılar daha da pahalı ama biz evimizdeki kedimizin bakım vereniysek gerekirse kendi harcamalarımızdan kısıp kedimizin aşı takvimine uymakla yükümlüyüz. Bu bizim insani yükümlülüğümüz.)

  
  


• 
  

  Mamaya o kadar para vermeme gerek yok, bizim yemek artıklarımızla idare ediyor o. (Tabii ki eder, siz öyle sanırsınız. Karnı doyar, mutlu mesut koşup oynar da. Ancak iç organlarında nelerin olup bittiğini bir gün kediniz hastalanıncaya kadar bilemezsiniz. Kedinizin sağlığını kendi ellerinizle elinden almış olmanın vicdan azabı bir yana, o zamana kadar vermekten kaçındığınız mama parasından çok daha fazlasını veteriner hekimin yapacağı tetkikler için ödemek zorunda kalırsınız. İşin maddi boyutunu daha çok önemseyenler için bunun çok daha caydırıcı olacağından eminim.)

  
  

... muhtemelen devam edecek. :)

Bol patili günler dilerim...

• Tavuklu mama almayayım, tüyleri bozulur. (Bu, çoğunluk için doğru olsa da genelgeçer bir bilgi değildir. Çocukluğumuzda izlediğimiz çizgi filmlerde kediler hep balık avlarlardı. :) Evrimsel süreçte de kedilerin çoğunlukla balıkla beslenmelerinden dolayı sistemleri balıkta bulunan proteine göre adapte oldular. Ancak biz kedileri evcilleştireli o kadar uzun zaman oldu ki bu adaptasyon kısmen tersine dönmeye başladı. Artık kedilerimiz akvaryumlarımızdan balık avlayıp yemiyorlar. Dolayısıyla balıklı mamalar kedilerin her ne kadar evrimsel süreçlerine daha uygun olsalar da kanatlı eti içeren mamaların her kedi için tu kaka olmadığını bilmeliyiz. Tavuklu ve hindili mamaların tüy sağlığını bozduğu söylentisi, yalnızca kanatlı etine alerjisi olan kediler için geçerlidir ve her kedinin bünyesi kendine özeldir. Kedinize güvenilir markaların farklı et içeren mamalarını en az 6 ay boyunca aynı mamayı kullanmak suretiyle değiştirerek verirseniz sizin kedinize en iyi gelen mamayı bulabilirsiniz. Burada kullanım süresi önemli, zira haftada bir mama değiştirerek hem mamanın kedinizin üzerindeki etkisini gözlemleyecek fırsat bulamazsınız hem de kedinizi sürekli farklı bileşenlerle besleyerek farkında olmadan sindirim sağlığının bozulmasına sebep olabilirsiniz.)

Kediler hakkında yaygın olarak bilinen ama aslında yanlış olan bazı şeyler şunlardır:
•Kediler süt içebilir. Bu çok yaygın bir yanlıştır. Kediler sütü sevebilirler ama bu onlar için yararlı değildir. Çünkü kedilerin çoğu laktoza karşı intoleranstır ve süt içtiklerinde ishal, kusma veya gaz gibi sindirim sorunları yaşayabilirler. Kedilere süt yerine temiz su vermek en iyisidir.
•Kediler kısırlaştırılmamalıdır. Bu da çok yanlış bir düşüncedir. Kedilerin kısırlaştırılması hem onların sağlığı hem de sorumlu hayvan sahipliği için çok önemlidir. Kısırlaştırılmamış kediler hormonal uyarımlara bağlı olarak sürekli kızgınlık dönemlerine girerler ve doğal ortamlarında olduğu gibi bu güdülerine uygun yaşayamazlar. Erkek kediler evden kaçma, yüksekten düşme, diğer kedilerle kavga etme gibi risklerle karşılaşabilirler. Dişi kediler ise istenmeyen gebelikler, rahim iltihabı, meme tümörü gibi ciddi sağlık sorunları yaşayabilirler
•Kedilerinin Fazla Kilolu Olmasına Göz Yummak
Fazla kiloya sahip olan kedilerin birçok sağlık sorunlarına gebe olduğu bilinen bir gerçektir. İnsanların düşündüğü gibi kediler çokta fazla yiyeceğe gerek duymazlar. Bilhassa evcil kediler. Eğer kedinizi profesyonel bir mama ile besliyorsanız ölçekli kaplarla birlikte mamanızın ambalajında belirtilen günlük beslenme önerilerine uymanız gerekmektedir. Kedinizin fiziksel yapısına (boyu, kas oranı vb.) ve ırkına göre ideal kilosu değişken olabilir. Bunun için veteriner hekiminizden yardım alabilirsiniz.
•Kedinizin Dişlerinin Bakımını İhmal Etmek
Kedilerin dişleri her gün pek çok bakteri ile temas ettiği içi dişlerinde plak oluşmasına ve periodontal rahatsızlıklara neden olur. Kediniz yemek yedikten sonra dişlerinde kalan besin artıkları bakteriler tarafından kullanılır ve öncelikle bakteriyel biyofilm tabakası oluşur. Bu biyofilm tabakası günlük fırçalamalarla temizlenmezse tartar oluşmasına sebep olur. Tartarların bir sonraki aşaması diş taşlarıdır. Diş taşlarının oluşmasıyla birlikte diş etleri etkilenmeye başlar ve ilerleyen rahatsızlık periodontal hastalığın oluşmasına neden olur. Dolayısıyla kedilerin çoğu bu sebeple acı çekerler. Mamalarını yerken iltihaplı diş etleri ve gevşeyen dişler, size ücreti yüksek diş çekimi-diş temizliği işlemine neden olabilir. Kedinizin dişlerini onlar için özel olarak üretilmiş olan diş macunu ile her gün fırçalamalısınız. Yavru kediler bu rutine başlamak oldukça kolayken, yetişkin kedilerde ise bir o kadar zorlayıcı olur. Eğer ciddi anlamda zorluk çekiyorsanız, veteriner hekiminize danışarak farklı temizleme yollarına yönelebilirsiniz.
•Kedinize Çiğnemesi veya Yemesi İçin Hayvan Kemiği Vermek
Kedilerin çizgi filmlerde olduğu gibi bir balık kılçığını ya da hayvan kemiğini kemirdiğini görebilirsiniz. Fakat gerçek hayata döndüğümüzde işler böyle değildir. Kemikler, kediniz için ciddi risklere yol açar. Özellikle de kümes hayvanlarının kemikleri daha zararlıdır. Parçalanarak boğaz, mide ve bağırsaklarına takılabilir. Kedinize balık veya et ikram ederseniz içerisinde kemik olmamasına dikkat edin. Onun kemik yuttuğundan şüphe ediyorsanız, veteriner hekiminize danışın.
•Kedinize İplik ya da İple Oynamasına İzin Vermek
İplik veya ip bir kedi için oynaması tehlikeli bir oyuncaktır. İp yutması halinde, bağırsaklar düğümlenebilir. Böyle bir durumda iplerin bağırsaklardan çıkartılarak alınması gerekir. Kediniz için eğlenceli oyuncaklar olduğu düşünülse de, bunu yapmaktan kaçınmalısınız

Kediler yıkanabilir. Şu ana kadar karşıma çıkan en yaygın yanlış bilgi bu benim. Bazı özel durumlar hariç kediler yıkanmaz. Kedinizi hiç veterinere götürmediyseniz ki bu da kötü bir ebeveynsiniz demektir yıkarsınız tabi.