Her kese merhaba,
PATİ kızım 7 ayını tamamlama ve 8.ayına girmek üzere.
1 ay önce 1-2 gün kızgınlık geçirdi ki çok şefkatle ilgilendiğimiz için stresse girmedi. Veterineriyle kısırlık ameliyatı için görüştüğümde, kilosunun en az 2.5 olmasını beklememi söyledi. Aslında sonrasında mutlu oldum çünkü hala bu konuda tam karar verememişim.
Bir taraftan, gönlüm kızımın doğal annelik haklarına müdahile etmemden yanadır. Tercihim 1 yaşlarına geldiğinde uygun bir erkekle çiftleşmesi ve en az bir kez anne olmayı ve yavru bakmayı tecrübe etmesidir. Sonrasında kısırlaştırmasına karar vereceğim.
Ama diğer taraftan, veteriner çiftleşmeden geçirdiği bu kızgınlıkların tehlikeli olduğunu ve rahim veya yumurtalık kanserine sebep olacağını söylüyor.
Tabi ki benim için öncelik kızımın sağlıklı bir hayat sürmesidir ama onu kaybetme korkularıma kapılarak onun doğal yaşam haklarını da elinden almak istemiyorum. PATİ gerçekten bizim kızımız ve ailemizin bir parçası. Onu bir hayvan sever olarak korumuyorum. Aslında onu bir baba olarak düşünüp korumaya çalışıyorum.
Kafamda bir ikilem var. Düşünmeden ve gerçekten kendimi ikna etmeden hiç zaman bir karar vermem. %100 değil. Yeter ki etkenlerin dengesi beni ikna etsin.
Şimdi siz değerli arkadaşlardan bir sorum var:
“Tüm içtenliğinizle, bir dişi kedinin kısırlaştırılmasıyla ilgili ne düşünüyorsunuz ve bu düşünceye varmanıza sebep olan en önemli etken nedir?”
Değerli yanıtlarınızı kelime kelimesine okuyup düşünüp ve kara vermemde pusula olarak kullanacağım.
Sadece sizden ricam, beni ikna etmeye çalışmayın lütfen. Düşüncelerinizi paylaşın lütfen. Sizin yazdığınız her cümle benim için çok değerli olacaktır. Sizin düşüncelerinizi merak ediyorum ve onlardan şok şey öğreneceğime eminim.
**
Teşekkür ederim.
Hepinize saygılarımı sunuyorum.**
merhaba.
bahçemde baktığım kedilere, 6 ay önce yeni bir kedi eklenmişti. cins bir kediydi, sanırım evden atmışlardı. hamile olduğunu anlamamıştık, taa ki 1.5 ay sonra doğurana kadar. ve aynı anda bahçemde baktığım başka bir kedi de doğum yaptı. (onu kısırlaştırmak için bebeklerin sütten kesilmesini bekliyorduk.) toplamda 10 tane bebek yavrularımız oldu. sonradan gelen cins kedi, yavrularına asla sahip çıkmadı. zorla emzirmek için koyuyorduk bebekleri yanına. onlara tıslıyordu, asla istemiyordu. ki bir kere birisini boğmaya bile çalıştı. en sonunda biz, süt tozuyla besledik onları. diğer anne, yavrularıyla ilgilendi. ama ne yazık ki cins kedinin yavrularından sadece bir tanesi hayatta kalabildi. diğerleri hep bağışıklık dolayısı ile öldü. diğer annenin de üç kedisi hayatta kalabildi. ama bu sefer de anneyi belediyeye kısırlaştırmak için götürdüğümüzde meme tümörü olduğunu öğrendik. bu süreç gerçekten yıpratıcı devam ediyor. cins kedi olanı zaten elleyemiyoruz, sürekli tıslıyor. sanırım atıldığı evde şiddet görmüş. diğer anne kedimiz ise iyileşme sürecinde ama çok yıprandı. ki beş yavruya bakarken zar zor mama yiyip su içebiliyordu. yavrular sürekli anneyi rahatsız ediyordu çünkü. hatta onun da birkaç kere tısladığına şahit olmuştum. ve objektif olmak gerekirse tüm araştırmalar, veteriner hekimler kısırlaştırmadan yana. bazen ben de kedilerimi eve mi hapsediyorum, onların doğal yaşam alanı ev değil diye düşünüyorum. ama sonra aklıma onlara bir “doğal” yaşam alanı bırakmadığımız geliyor. eğer anne kediler, bahçemde doğurmasaydı eminim ki hiçbir yavru belki de kendileri hayatta kalamazdı. artık doğal seleksiyon diye bir şey kalmadı. kediler bile etkileniyor. daha çok kızgınlığa giriyorlar, bünyeleri artık daha çok hassas. ve çok çabuk hastalanıp, stres oluyorlar. ki bilimsel olarak düşündüğümüzde tamamen hormonsal bir durumdan kaynaklandığını da anlayabiliyoruz. benim düşüncelerim bu kadar. pati’ye de tüyleri kadar güzel ve uzun bir ömür diliyorum!
Ümit Bey, erkek kedilerim kısır olduğu için dişi kedimi kısırlaştırmadım ve az kalsın rahim enfeksiyonundan kızımı pyomentra'dan kaybediyordum. Çiftleşmeden geçirdiği her kızgınlık ölüme ve hastalığa bir adım daha atmak demek, her açıdan zarar.
Kısırlaştırma konusuna gelince hayvanlara insanı duygular yüklemeyin. Onlar bizim gibi anneliği babalığı tatmıyorlar, içgüdüsel olarak türlerini devam ettirmek için ürüyorlar sadece. Belli bir döneme kadar emzirdikten sonra yavrularının dönüp yüzüne bile bakmaz anne kediler.
Zaten milyonlarca hayvanın sokaklarda ölümle cebelleştiği dünyaya kasıtlı olarak yeni yavrular getirttirmeyin diyorum ben. Ne kadar az hayvan, o kadar refah yaşam. Kısırlaştır,aşılat,yaşat, mottomuz bu.
Merhabalar kedinizin fotoğrafını gördüğüm kadarıyla tekir ve takdir edersiniz ki tekir kedi sahiplendirmek (yavru olsa dahi) zordur hadi diyelim sahiplendirdiniz nasıl bir eve gidecek, nasıl şartlarda olacak evde onu rahatsız edecek etklenler var mı ya da sahiplenen kişi sıkılıp sokağa salacak mı, iyi bakacak mı, aşılarını yaptıracak mı vs vs kafa da deli sorular:) Demem o ki annenin doğumda çekeceği stres, ağrıları ve yazdığım gibi yavruların akıbeti için emin olun yavrunuzu kısırlaştırmak en doğru karar. Annelik iç güdüleride yavrular 2-3 aylık olunca bitiyor zaten onu yaşamasa da olur bence bu saydıklarımın yanında. Yine de ben bu sorumlulukları üstleneceğim derseniz karar sizin
merhaba aynı düşünceye sahiptim ve kısırlaştırmadım bir defa doğursun dedim ve 3 tane yavru dünyaya geldi,veterinere sordum ne zaman kısırlaştırabiliriz diye sütten kesilmesi lazım dedi ama benim kedi sütten kesilmeden tekrar kızgınlığa girdi ve tekrar çiftleşip 7 tane daha doğurdu :) şu an hepsine bakıyorum ama inan çok zor bu kadar kediyle uğraşmak hergün veterinerdeyim hem maddi hem manevi çok yıprandım keşke hiç doğurmadan kısırlaştırsaydım dedim ama iş işten geçti kısırlaştırdım mecburen çünkü bunun sonu yok.Dün yavrusunun bi tanesini de kısırlaştırdım 9 aylık ama hala 2 tane daha var içlerinde dişi olan mecbur onları da kısırlaştırıcam.Bir de yavrulara bişey olunca da çok üzülüyo insan artık psikolojim bozuldu 4 tanesi hayatını kaybetti çünkü.
Sayın Sümeyye, Deniz ve Ebru ve diğer yorum yapan arkadaşlar;
Benimle paylaştığınız açıklamalar, duygularınız ve tecrübeleriniz için çok teşekkür ederim.
Hafta sonu iyice sizlerin yorumlarını okuyarak düşünme fırsatı buldum.
Pati için en iyisi kısırlaştırma. Ondan sonra işlerin ve hislerinin gidişatına bakacağım. Belki kabul ederse ve iyi davranırsa, 1-2 yaşından sonra yanına bir başka yavru sahiplenirim. Bilmiyorum ama. Şimdilik bu bir düşünce :)
Saygılarımla,
@muratt_dgn
Murat bey merhaba,
Tecrübenizi benimle paylaştığınız için çok teşekkür ederim.
Açıkladığınız durum gerçekten kararımı etkilemede çok önemli bir etken olacaktır.
Yavrulara bakmak çok güzel ama o sorumluluğu alıp doğru taşımak da çok önemli.
Tekrar teşekkür ederim.
Saygılar,
Ümit
@somnium
Merhabalar,
Tecrübenizi ve yaşadığınız durumu benimle paylaştığınız için çok teşekkür ederim.
İyi ki burada sordum bu soruyu.
Sizler bu kadar açıklayıcı yanıt verdiğinizde kendimi sizlerin yerine koyup durumu anlamaya çalışıyorum. Galiba kararım yavaş yavaş belli olmaya başladı. Sizlerin yaşadıklarını öğrenmemle aklımda başka bir soru oluştu:
"Acaba kısırlaştırmaya karşı gelerek, kendi DOĞA & DOĞALLIĞI koruma arzularımı mı korumaya çalışıyorum yoksa gerçekten Pati için doğal annelik tecrübesini mi?"
İyi ki şimdi bu soruyu sordum. Veteriner Ocak ayında yapılmasını uygun gördü. Bünyesinden dolayı. Son kararımı vermek için zamanım var.
Tekrar, yanıtınız ve güzel dilekleriniz için teşekkür ederim.
Saygılar.
Öncelikle merhaba, sizi çok iyi anlıyorum çünkü bende asla 'altı-üstü hayvan' olarak görmüyorum. Evimizin en değerli üyeleri benim kızlarım. Bende iki kız kardeş var 16 aylıklar ve tam 5. Aylarında kızgınlığa girdiler. Çok zorlu bir süreçti çünkü neredeyse her ay kızgınlığa girdiler sanki acı çekiyorlarmış gibi hissediyordum ama çekmiyorlarmış. Çok baktım netten, sordum birçok veterinere hep aynı şeyi söylüyorlar sağlıkları için kısırlaştırma en iyisi. Anne olmalarını çok ama çok isterdim çünkü gerçekten çok duygusal benim kızlarım. Hala 1 aylık bir bebek gibi benim omzumda dururlar, kucağımda uyurlar, hep şevkat dolular. Ama en nihayetinde gösteriş seven bir milletiz ve cins kedilere bayılıyoruz. Ben tekir kızlarımı çiftleştirsem yavrularını nasıl sahiplendiririm? Sahiplendirebilir miyim? Diye çok düşündüm çünkü bu çok önemli bir konu. Tüm yavrulara ömürlük bakma durumum yok maddi olarak. Bu benim vazgeçmemde çok önemli bir gol oynadı. Durum böyle olunca madem çiftleştiremeyeceğim en azından sağlıkları için kısırlaştırma işlemini yaptırayım dedim ama hala vicdanın rahat değil. 2 3 ay olmak üzere kısırlaştıralı hala her kucağıma alıp sevdiğimde 'lütfen bana hakkını helal et tamam mı senin iyiliğin için yaptım diyorum. Umarım doğru olanı yapmışımdır.
Soruya cevap yazabilmek için üye girişi yapmalısınız.
Uzmanlardan ve diğer üyelerden faydalı cevaplar almak için:
Yeni Soru Sor