Benzer başlıklar daha önce de açılmış ancak sorum gözden kaçar endişesiyle yeni bir başlık açma gereği duydum. Mahallemizdeki eski boş bir evin bahçesinde çok sayıda yavru kedi barınıyor. Ne yazık ki bahçe, özellikle biz insanların sayesinde oldukça pis ve yavruların bazılarının gözlerinde pek çok yavru kedide görülen enfeksiyon mevcut. Bilenler bilir, göz önce çapaklanıp kapanıyor, daha sonra yavaş yavaş şişip göz akana kadar süren sancılı süreç başlıyor. Sonrasında ise sağlıklıyken bile yaşamak onlar için yeterince zorken bir de kör bir halde yaşama tutunma mücadelesi veriyorlar. Çoğu başaramıyor.
1 ay kadar önce onları fark etmemle mücadelem başladı. Veterinerimizden temin ettiğim amoksisilin antibiyotik ve vitamini mamalarına karıştırmaya başladım. Ayrıca insan canlısı olanlara yine veterinerimizin önerdiği neo-kort ve genta göz damlalarını uyguladım. Çok kötü durumda olan bir prensesi 2 haftalık başarısız bir tedavi süreci sonunda mecburen evimde misafir etmeye başladım. “Yuva Arayanlar” bölümünde verdiğim ilanı da görebilirsiniz. Ancak yavruların çoğunluğu yabani ve yakalamak mümkün değil. Yıllardır benzer tedaviler uygulayan biri olarak bunu öğrenmem için birkaç defa tırmalanmam ve ısırılmam gerekti. Mecburen mamalarına antibiyotik katmaya devam etmeliyim. Veterinerimizden temin ettiğim antibiyotik oldukça pahalı ve önerebileceğiniz alternatif bir ilaca ihtiyacım var. Evet, antibiyotik tek başına yeterli değil ama en azından hastalığın sağlıklı gözlerine sıçramasını engeller umudunu taşıyorum. Bir öneriniz olursa çok sevinirim. Göz göre kör olurlarsa inanın çok üzülürüm. Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.
Öncelikle bu kediler için sarf ettiğiniz çaba için sizi canı gönülden tebrik ederim. Malasef benim bildiğim herhangi bir antibiotik yok. ukalalık olarak algılamayın sakın bunu sizinde düşündüğünüzden eminim ancak kedilere yakalayıp gözlerine ilaç sürmek için etrafınızdaki kişilerden yardım isteyebilirsiniz bence en mantıklı ve sağlıklı yol bu olur fakat sizi daha fazla yoracak bir yol malesef. Kedilerin gözlerini sizinde bildiğiniz üzere çayla silip göz için olan terramycinle müdahele etmeniz gerekiyor. Belki izmir belediyesinden kedileri yakalamak için yardım isteyebilirsiniz. düşük ihtimal ama denemeye değer kedileri kendiniz peşinden koşarak yakalamak yerine belki uzatmalı bir tasma ile yakalayıp müdahale edip bırakabilirsiniz. açıkçası zor bir durum yabani kediyi yakalamak zor biliyorum. Kolay gelsin inşallah daha iyi yardımcı olabilecek biri cevap yazar...
Önerileriniz ve yorumlarınız için teşekkür ederim. Hiçbirini ukalalık olarak algılamadım. Aksine bence böyle platformlarda devamlı bilgi paylaşımında bulunulmalı ve irtibat halinde olunmalı. Böylece yanlış bilinenleri düzeltebilir, hatalı uygulamaların önüne geçmiş oluruz. Mesela çoğu insan, kedilere karınlarını doyurmak için hala inek sütü verebiliyor. Ben de bir sene öncesine kadar inek sütünün, özellikle yavru kedilerde ishale neden olduğunu ve sindirim sistemlerini mahvettiğini bilmiyordum. Lütfen siz de ukalalık olarak algılamayın, veterinerimiz terramycin göz merheminin sokak kedilerine uygulanmaması gerektiğini söylemişti. Gerekçesi de sokaktaki kedilerinin gözüne sürülen terramycin merhemin göz üzerine daha fazla toz toprak yapışmasına sebep olduğuydu. Terramycin merhem, eğer sokak kedilerini tedavi ediyorsanız yarardan çok zarar getirebiliyormuş. Düşününce hak verdim açıkçası.
Öte yandan eczaneden etken maddesi yine amoksisilin olan Largopen adında geniş spekturumlu bir antibiyotik buldum ve bugün az bir dozda ilk uygulamayı yaptım. Zaten şu an piyasadaki en hafif antibiyotikmiş. Umarım sonuç olumlu olur.
Etrafımda hayvanları seven insanlar elbette var ama benim kadar mücadele edecek konumda değiller. Onlara bu konuda kızamam çünkü herkes o pis bahçeye girmek istemeyebilir. Kimisi de tırmalanmaktan ya da ısırılmaktan korkar. Bazı insanlar yemek verir, bazıları da su. Bu bile yeterli çünkü önemli olan bu canlar için bir şeyler yapmak. Her insan bir can doyursa dünyada ne aç ne de susuz insan ya da hayvan kalırdı.
Belediye konusunda önerinizi dikkate alacağım ancak çok da umutlu değilim. Ben neredeyse hayatımın tamamını Buca’da geçirmiş biri olarak bu kadar çok muhtaç durumda sokak hayvanı gördüğüm bir dönem hatırlamıyorum. Ve giderek çoğalmaları da işin en kötü yanı. Az sayıda hayvanseverin yüksek gayretleri ise ancak geçici çözüm oluyor. Çünkü devamlı yenileri doğuyor. Bu hayvanların kısırlaştırılıp inşa edilecek doğru düzgün ve yüksek kapasiteli kedi/köpek barınaklarında koruma altına alınmaları lazım. İzmir Belediyesi ne yazık ki sokak hayvanları konusunda oldukça yetersiz kalıyor. Elbette istisnai uygulamalar var ama kökten çözüm mümkün olamıyor. Yine de umarım beni yanıltırlar ve ben de burada gururla sözümü geri alır, haklarını teslim ederim.
Bu arada bir şekilde vesile olurum ümidiyle adres belirteyim. Buca Hipodrom ana giriş kapısının 20-30 metre kadar ilerisinden sola “Barbaros Hayrettin Paşa Caddesi”ne girince 320 Sokak’ın köşesinde göreceğiniz bahçeli, müstakil boş evden bahsediyorum. İçlerinde gözleri sağlıklı ve sevgi dolu yavrular da mevcut. Evcil hayvan edinmek isteyenlere duyurulur. Eğer bir şekilde yolunuz düşerse benimle de irtibata geçerseniz sevinirim.
Soruya cevap yazabilmek için üye girişi yapmalısınız.
Uzmanlardan ve diğer üyelerden faydalı cevaplar almak için:
Yeni Soru Sor
gönderiliyor...