Şu anda 2 kedimiz var , en son sahiplendigimiz 6 yasindaki kedim ( Soğan ) koç gibi , çünkü ilk kediyle yaşadığımız olumlu/ olumsuz tecrübelerden faydalandı.
Kedi sahipleri için tecrübeli olmak çok ama çok önemli. Özellikle ülkede veterinerligi ticarethaneye dönüştürmüş bunun ötesinde hayvan sağlığını hiçe sayan veterinerler varken .
Ilk kedimizi ( Patatesi ) 3 kez ameliyat ettirdik . Dilinin altinda sürekli apse cikiyor ve salya akıyordu ,bu yüzden yemek yiyemiyor ve ağzından salyalar akarak dolaşıyordu . Çoğunuz bu duruma sokaktaki kedileri çokça görmüşsünüzdür.
Veterinerimiz bize bunun genetik oldugunu , kedilerde bu tarz bakterilerin olduğunu ve ameliyat edilerek apsenin alinmasi gerektiğini anlattı.
Ilk ameliyat 2 yasinda - ikinci ameliyat 3 yasinda ve son ameliyat 5 yasinda oldu . Durum sürekli tekrarliyordu .
Bizim buradaki asil hatamiz kendimizi aynı urunle beslemekti aslında . Royal Canin Adult kuru mama veriyorduk . Kedi verilse bile baska birsey yemiyordu .
Kedimin kilosu çok çok iyiydi aynı mamayi yemesine rağmen ,bizde zorlamiyorduk .
Bağışıklık için diyet oluşturmamiz gerektiğini, ( aynı insandaki gibi ) farkli yemeklerin verilmesi ve çeşitli olması gerektiğini bilmiyorduk. Kedime mamasinin yanında ayda sadece 4 kez zorla şırınga ile Ad mama vermeye başladım.
Kedim 5 yaşındaki son ameliyatından sonra 17 yaşına kadar aynı sorun ile karşılaşmadan geldi . Kısacası sorun genetik falan değil Bizim tecrubesizligimizdi.
Bu veteriner arkadaş ki kendisi çok ünlüdür ve tecrubelidir ve pahali bir veterinerdir .
Bize ameliyata almadan bir kez bunu tavsiye etmiş olsaydı nasil beslendigini sorsaydi kedim kesinlikle ameliyat olmayacaktı ve genetik değildi.
burada açtığınız başlıkları görüyorum çok geçmiş olsun. gerçekten iyi veteriner şanstır, her yer ticarethane olmuş. sizin zaten bilmiyor olmanız çok doğal bu aşamada veteriner yönlendirmesi şart. hayvanlar deneme-yanılma yöntemi üzerine kurulu mekanizmalar değildir, keşke veterineriniz sorsaymış. bir can defalarca sorunun üstesinden gelebilmek adına kimyasal ilaçlara maruz bırakılıyor. o kadar üzgünüm ki kediniz için ve tabi ki canını dişine takıp bir çare arayan sizin için. çabanızı takdir ediyorum, kedinize verdiğiniz koskoca 17 yıl için sizi yürekten kutluyorum. gerçekten herkes yapamaz, herkes bu kadar özveriyle ilgi gösteremez. sanırım istanbuldasınız, umarım youtubeda üyeliğimin olduğu o çok ünlü, sokak hayvanlarına yardım eden veteriner kliniği değildir. sizden veteriner ismi tabi ki istemiyorum ama eğer düşündüğüm ile gerçek örtüşüyorsa veterinerlere olan güvenim iyice azalacak. bir veteriner nasıl olur da beslenme şeklini sormaz aklım almıyor, biz bile burada başlık açılınca önce mama markası soruyoruz, öğün sayısı soruyoruz, hatta mama kabının hangi çeşit olduğuna kadar soruyoruz. yazıklar olsun bu şekilde kendilerine muhtaç bırakan paragöz kliniklere...
Soruya cevap yazabilmek için üye girişi yapmalısınız.
Uzmanlardan ve diğer üyelerden faydalı cevaplar almak için:
Yeni Soru Sor
gönderiliyor...