Merhabalar, belki bilen vardır, Ankara/Keçiören'de Kuyuyazi caddesi ile Bağcı caddesinin arasında uzunlamasına bir yürüyüş parkı var ve yaklaşık 40 kedi yaşıyor bu parkta. Hiçbirinin sahibi yok ama besleyen bir teyze var. Hepsine her sabah ve akşam kuru mama veriyor, haftada 1 defa da yaş mama veriyor. Bu kedilerin yarısına yakını cins kedi. Ben Aralık'ta askere gideceğim için ve kendi yavruma maalesef annem el koyduğu için yetişkin bir kedi istiyordum bakımı zor olmayan. Hatta bu parkta bulunan 3 yaşında, tosun gibi bir erkek olan British vardı ismi Duman'dı. Onu almak istiyordum ama ben askerdeyken biri sahiplenmiş onu. Çok cana yakındı, hiç ısırmaz, tirmalamazdi. Şimdi de fotoğrafını koyduğum kediye göz koydum. Kendisi safkan bir norwegian Forest. Hatta 3 kardeş bunlar ama hepsi kaçıyor benden. Bu biraz daha cana yakin. Elimden mama falan yiyor ama kendini asla sevdirmiyor, dokundurmuyor. Bu kediyi elime nasıl alistirabilirim? "Yakala kafese koy" demeyin yakalanmiyor. Daha önce denedim, her yerimi çizdi, ellerimi falan ısırdı sonra kaçtı :)
Sizde kendini sevdirmeyi seven "cins" olmayan kedi sahiplenin? Her kedinin huyu farklıdır bu huyu böyleyse saatten sonra kucak kedisi olmaz
Ya sonuçta bu adam gidip parayla hayvan satın almıyor. Gözüne güzel geleni sokaktan almaya çalışmasında da eleştrilecek bir şey yok bence.
Sonuçta ben de 4 yavru içinden gözüme güzel gelen ve kalbimle enerjisi tutan 2 tanesini sahiplendim, bu beyefendide de aynı durum var belli ki. Ben ırkçılık yaptığını sanmıyorum öyle olsa parasını verir bi şekilde cins kedi edinirdi.
Ben mamaya ek olarak zaman zaman oynamanızı tavsiye ediyorum. Oyun, kedilerle insanlar arasında önemli bir bağ. Hem mama hem oyun ile destekleyerek alıştırabilirsiniz ama ben bunun çok uzun süreceği kanısındayım. Bir şekil yakalansa :) en kestirme çözüm o insan açısından ama bu sefer de hepten korkup cephe alır mı bilemedim.
Oradan kendini sevdiren bir kedi mutlaka çıkar eğer bu yavrucak olmuyorsa başka evlat sahiplenin sonuçta hepsi can hepsi melek 40 tanenin içinde illa yaş mamaya gelen kendini sevdiren olur :)
Ya evde farkli olur ama. Sokakta daha temkinliler. Bizim sokaktaki kedileri eve aliyorum arada kucagimda yatiyorlar. Ama sokaktayken sadece uzaktam sevebiliyorum. Ki boyle olmalari daha hayirli onlar için. Rahatlayinca saldirgan tavirlar gider bence
peynirli malt macunu alıp deneseniz kediler bayılıyor malt macunu içle kediyi taşıma çantasının içerisine çekebilirsiniz. eve geldiğinde dışarıda olduğu kadar saldırgan olacağını sanmıyorum.
Yorumların hepsini okumadım biri söyledim bilmiyorum ama istersen mamaları direk vermek yerine karşısına oturup sırayla sana daha yakın olucak şekilde teker teker önüne dizebilirsin en sonda dizine yada kucağına koyabilirsin
Norwegian forestın safkan olduğunu nerden anlarsınız bu sitede uzun tüylü Norveç
Gri kedi dussian blue oluyor anlamadım gitti. Bu cinsler kendi ülkelerinde nadir bulunuyor
Ben ev kedimi bile taşıma kabına koyamiyorum:) tasima kabinin icine yaş mama koymayi deneyin. Acsa ve cok akilli degilse iceri gececektir bence. Tasima kabina yakin oturun uzakta olursaniz hareket ettiginiz gibi cikar. mamayi yemeye basladigi gibi kapatrsiniz kapiyi.
Yalnız bu kedi novergian forest değil, internete yazın çıkan kedilere bakın o kediler gerçekten köpek kadar iriler yüz yapıları değişik safkan novergian forest'a da çok nadir rastlarsınız onu da anca catterylerde görürsünüz. Ama yine de çok tatlı uzun tüylü bir tekir bu. Her gün yemeğini siz verin size iyice alışana kadar acele etmeyin, en son size tamamen alışınca zorla taşıma kutusuna koyun. Kendi isteğiyle taşıma kutusuna giren sokak kedisi görmedim daha :)
Evet bu cok tatliymis ama bence de degismez, ama yine de her gun gidin mama verin belki alışır
Kedinin cinsine takılmayın. Ben sadece cins olanın hayatta kalma şansını düşük görüyorum sokakta. Daha narin oluyorlar. Bu park zaten terk edilen kediler yüzünden bu hale gelmiş. Teyzemiz kedileri beslemeye başladığımdan beri artmaya başladı bunlar diyor. Ya sağdan soldan gören kediler kopup parka kayıyor ya da birileri terk edip gidiyor. En cana yakın olanı gitmiş işte o Duman dediğim. Daha az cana yakın olanı var, kendisi sarman ama çok çirkef. Eve başka bir kedi gelirse tahammül edemez. Çünkü onu sevdikten sonra başka bir kedi severseniz parkta, o sevdiğiniz kediyi dövüyor. Yavrular vardı bir sürü ben giderken miniciktiler, daha süt etmiyorlardı. Gelince birini alırım diyordum gençlik hastalığına yenik düşmüşler, 1'i sahiplenmiş, 2'si tedavi edilmek üzere bir veteriner tarafından alınmış getirilmemiş. Bundan hariç bir de tekir kaldı işte. O da kendini sevdiriyor ama daha pis bir huyu var, ısırıyor, pençe atıyor ve eğer kucağınızdayken bir şeylerden korkarsa suçu size bulup saldırıyor. Terk edildiği için kızgın diyorlar o kediye. Diğer kediler sokakta doğup büyüdüğü için hepsi kaçıyor. Mama yiyorlar elimden ama asla dokundurmuyorlar. O yüzden içlerinde en masum olanı istedim ben de. Bunun hiç atağı falan olmuyor elime, yemek yerken bile elimle ağzına verebiliyorum. Pençe atıp almaya çalışmıyor. Ehlileştirmek daha kolay olur diye düşündüm ben de. Yani demek istediğim elbette görüntü olarak daha güzele meyil ederiz evet, bunu herkes yapar ama "yetişkin kedi" istememdeki amaç zaten sakinlik.
Bence mama verirken gidip yanına oturun. O yerken minik minik başını okşayarak başlarsınız. Sonra gıdısına uzanırsanız mest olur bence:)
Benim çook yaramaz bir kedim vardı, sürekli bizi pataklardı, durduk yere tırmalar ısırır asla kendine dokundurmazdı. Kesinlikle bizden yana kötü bir davranış var diye düşünmeyin. Asla söz konusu değil. 5 kardeşten bir tek o öyleydi. Huy işte:) ama bir zaman geldi ki o yaramaz kedi bile yavaş yavaş yanaşıp kendini sevdirmeye başladı. Sanırım sevilmenin tadını alınca bırakamıyorlar..Bilmiyorum ben öyle düşünüyorum sadece:) sabrederseniz olur bence:)
Alıp eve koysam en fazla 2 haftada falan alıştırırım ama sokaktayken o tellerin arkasından bile çıkıp gelmiyor. Bir defa çıktı geldi yanıma sadece onda da ben alıp götürmeye çalıştım onu eve. Her yerimi tirmaladi, tabi ben de bırakmadım tirmaladi diye kediyi bırakmam ama isirinca baya acıttı :) Normalde hiç pati atma, ısırma gibi huyu yok. Yemeği elimden alırken ağzıyla alıyor. Yemek yerken sevmeyi denedim kendisini, dokunabildim baya ve benden veya elimden korkmuyor. Korku ayrı bir şey bu kendisine dokunulmasindan hoşlanmıyor bence. Çünkü kafasına dokunsam kafasını çekiyo, sırtına dokunsam sırtını indiriyo yere doğru. Sevdirmesi önemli değil elime gelse ve ben onu eve götürebilsem yeter. Uzaktan da severim sorun olmaz :)
Valla ben 9 aydır iki yavru ile yaşıyorum, dediğiniz semptomlar onlarda da var :) Sırt elımın geldiği yerde kavis yapıp içe kaçıyor, kafa hep kaçıyor... Kısırlaştırdıktan sonra biraz biraz yakınlaşmaya başladılar. Belki sizinki de böyle olur.
Bu kedi yavru mu? Gözüme çok minik geldi. Çok tatlıymış. Yanınızda kediyi tuttuktan sonra koyacak bir çanta ile gelseniz aslında, bilemiorum geçen sefer de öyle mi oldu? Elde tutulan süre uzadıkça çırpınıp kaçması artacaktır.
Bu kedi bir yavru evet. Tahminime göre 4 aylık olması lazım. Ben Aralık'ta askere giderken 5 kardeşti bunlar ve yeni yeni etrafı keşfedecek kadar büyümüşlerdi. Sadece tellerin arkasından bakıyorlardı ve asla mamaya falan kanıp gelmiyorlardı yanıma. Parktaki tüm kedileri besleyen teyzemiz sağolsun önlerine mama bırakıp gittiği için alışmışlar. Her gün sabah 9 civarı bu tellerin önüne geliyorlar mama verecekler diye. Ben daha önce ödül maması ile kandırıp çıkardım onu o tellerden. Zaten niyetim yakalamakti kediyi hazırlıklı gitmiştim yani. Taşıma kafesi hemen yanımdaydı. Ben tutup kaldırdım kafese koymak için arka patileriyle kolumu baya çizdi. Kafese koyduğumda ön patilerini açtı kapısının iki yanından tuttu ve çok şiddetli şekilde ısırdı elimi. Ben de o elimi refleks olarak çekince diğer elimden de klasik kaçış hamlesiyle kurtuldu kaçtı. Ondan sonra hiç bu tellerin arkasından çıkmadı. Huyu falan çok güzel. Beni görünce yerlerde yuvarlaniyo, ağaçlara tos yapiyo ama bana gelmiyo maalesef :( Bunun 2 tane daha kardeşi var, ben askere giderken 5 tanelerdi, şimdi 3 tane kalmışlar. Teyzeden rica ettim onlara mama vermiyor, ben besliyorum sadece ama bakalım. Daha pratik bir yolu vardır belki diye sormuştum. Besleyerek alıştırmak baya zor olacak.
Soruya cevap yazabilmek için üye girişi yapmalısınız.
Uzmanlardan ve diğer üyelerden faydalı cevaplar almak için:
Yeni Soru Sor