Merhaba ben bir kedi sahiplenmek istiyorum fakat ailem ikna olmuyor. Önceden bir kedimiz vardı fakat çok hiperaktif olduğundan ve kucakta durmadığından geceleri çok ses çıkartıyordu komşularımız şikayet etti ve birdaha almadık. Ailemi nasıl ikna edebilirim?
Sırf hiperaktif ,kucak kedisi ve sesli diye kedinizi verdiyseniz hiç bir zaman kedi sahibi olmayın. Yeni sahipleneceğiniz kedi hangi ırk olursa olsun istediğiniz gibi kedi bulmanız çok zor. İran kedisi sahibiyim. Irk tanımında "kucak kedisi,çok tembel ve sessiz" yazar . Hatta biblo gibi bırakılan yerde durdukları da yazılır. Fakat kedim sizin eski kedinizde olan karaktere sahip. Çünkü ırkı ne olursa olsun her grupta hiperaktif veya sakin olanlar vardır.
Kedinizin komşuların şikayet edeceği kadar bağırmasının sebebi ise sizden kaynaklıdır. Yani ilgisizlikten bağırıyordur.Yada kızgınlığa gitmiştir.
Yani sözün kısası ailenizi ikna etmeye çalışmayın. Kedi sahibi olmayın. En azından onu olduğu gibi kabul edene kadar olmayın
Ben şahsen söylediklerinizi abarttığınızı düşünüyorum. Bir kedi bağırıyorsa kesinlikle keyfi değildir. Siz nedenini bulamamış ve bırakmışsınız onu.Ayrıca abartı değil ise bile My Cat From Hell 'in tek bir bölümünü izleseniz oturup benim kedim ne kadar iyiymiş dersiniz. Gece vakti sahipleri uyurken üzerlerine atlayıp ısıran bir kedi vardı. Şimdi bir düşünün hangisi daha kötü diye. Neyse ikinci kediniz umarım gerçekten güvende ve iyidir. Sizin anlamadığınız yada anlamak istemediğiniz bir şey var. Yeni sahiplenmek istediğiniz kedinin eskisi gibi olup olmayacağını bilemezsiniz.Belki daha kötü bir alışkanlığı bile olabilir. Aileniz zaten eski kedinizden sonra daha hassas ve önyargılı olacak. Yeni kedinizin en küçük hareketi batacak. Yazık etmeyin hayvana..
Ilgi derken günde en az 1 saat oynamanız ve enerjisini atmasına yardımcı olmanız gerekiyor. Söylediğiniz şeyler çözülmeyecek şeyler değil. Tirmalama tahtası eğitimi almasını sağlayarak onu koltukları tirmalamasindan vaz gecirebilirdiniz. Gerçekten sürekli bağırıyorsa sağlık sorunu olması da bir ihtimal. Sürekli bir yeri ağrıyor ve bunu özellikle babanıza söylemek istiyor olabilir. Komşunun şikayet etmesine gelirsek apartman yönetiminde siz ilk taşıdığınız da olan yönetim kurallarında "hayvan beslenmesi yasaktır" yazmıyorsa Komşunun hiç bir şey yapamaz.
Sizin yaptığınız tamamen kolaya kaçmak. Birde kalkmış onun gibi olmayan bir tane için ailenizi ikna etmeye çalışıyorsunuz. Ben öyle bir kediyle yaşıyorum zaten. 8 aylıkken sahiplendim. Eski sahibi sadece tuvalet eğitimi vermiş. Suan evimdeki nerdeyse tüm koltukar deri ve ihtiyacını onlarla gideriyor. Bir koltuğumuzu kullanılmaz halde. Ayrıca kedim çok enerjiktir. Günde en az iki defa çılgınlar gibi koşar evin içinde. Oyle ki ölümüne çıkana çarpar yine koşmaya devam eder. Kapalı kapı fobisi var yavrumun. Kapalı kapı görünce açilana kadar bağırır.Bunları yazmamın sebebi sana örnek vermek için yoksa kedimden hiç şikayetçi değilim.Zaten şikayet edilecek seyler değil bunlar. Kedimi vermeyi de düşünmüyorum. İnşallah son zamanlarına kadar benimle olacak.
Neyse böyle küçük şeyler yüzünden eve alışmış bir kediyi dükkana bırakmasaydiniz ama bırakmışsınız işte..
Bir hayvana "canavar" diyorsunuz sonra kalmış yenisi için ailenizi nasıl ikna edeceğinizi ısrarla soruyorsunuz.Kusura bakmayın ama bu nasıl hayvan sevgisi? Bu nasıl bir zihniyet? Yok şöyleydi böyleydi. Gerçekten seven insan onu en azından bir can olduğu için sever. Sizin gibi kedi yaramaz olunca atan uslu olunca seven insanlar hayvan sahibi falan olmalı. O istediğiniz kedinin huyunun değişmeyeceği ne malum? Hayvan her insana aynı tepkiyi göstermez. Bir yaşına kadar hiç kucakta durmayan kedinin bir anda kucaktan inmeyen bir kedi haline geldiğini,Amerika da yıllardır baktıkları kedilerinin bir anda evin bebeğine saldırdığını,baba kediye vurunca tüm ailenin kendilerini odaya kapattıracak kadar çıldırdığını ve hayvan kontrolü çağırdıklarını biliyorum ben.İkinci dediğimi internette çok rahat bulabilirsiniz. Uzun lafın kısası siz hayvan sahibi falan olmayın. Ailenizde ikna olmaz umarım.
Ağır konuştuğumun farkındayım. Buna siz sebep oldunuz. Bir hayvana canavar diyerek asıl kedinizin ne olduğunu ortaya koyuyorsunuz. Neyse ders aramı bu tür bir şeye daha fazla harcamak istemiyorum.Sözümü burada bitiriyorum.
İlgisizlikle alakası yok ben sürekli ilgilenip seviyordum. Biz apartmanda yaşıyoruz ve istediğimizi yapmak gibi bir imkanımız yok. Evet bana kalırsa isterse evde davul çalsın fakat çok duygusuz düşüncesiz bir yan komşumuz var hergün kapıyı çalıyordu. Baskı altında vermek zorunda kaldık. Kedi tahmin edebileceğiniz gibi değildi eve geldiği ilk gün koltukları tırmalayıp koşmaya başladı bizde evi sevdiğini falan düşündük 1 gün 2 gün 3 , 5 derken biz hiç uyuyamıyorduk. Günde sadece 3-4 saat uyuyup hep koşuyordu. Ayrıca çiftleşme dönemine gelirsek evde gece olduğunda özellikle babam geldiğinde mahsus yapıyormuş gibi bağırıyordu. Kediyi vereli 4-5 ay oldu ve şuan yan binamızda bir dükkanda kalıyor hala bağırma seslerini duyabiliyorum. İnanın böyle bir kedinizin olmasını istemezsiniz.
Kediyi yan binamıdaki bir Turkcell bayisinden almıştık . Kendisi kedileri çok seviyor ve bütün kedilere o bakıyor. Bu arada 1-2 saat hiçbirşey eve geldikten sonra 3-4 saat birlikte oynuyordum .Koltukları, halıları tırmalaması hiç sıkıntı değil.Bir yerinin ağırdığını bizde düşündük birsürü veterinere götürdük özel veterinerlere götürdük fakat hiçbiri bir sorun olduğunu söylemedi. Bu arada öyle kural falan yoktu ama gerizekalı olan yan komşumuz hem kendi evi değil hiçbir hakkı olmadığı şekilde hergün kapımızı çalıyordu. Ben babama söylemiyordum çünkü babam çok sinirli birisi olduğundan büyük sorunlar ortaya çıkabilirdi.
Abarttığımı düşünecekseniz hiç konuya dahil olmasaydınız. İşin kısası siz ne derseniz diyin bizim ilk aldığımız kedi bir canavardı. Bildiğim bir kedi var dediğiniz gibi koyduğunuz yerde put gibi kalıyor. Hatta sahibi tatile gittiğinde o kediyi bize bırakmıştı. Bir sürü kedisi olduğu için verebileceğini söyledi. Asıl konumuza dönüp nasıl ikna edebileceğimi söyler misiniz?
Bitireceğim demiştim ama şu "bir sürü olduğu için vereceği" kısmını okumamışım. Ve cevap vermek gerekiyor.
Sanki evde domates , kalem,silgi vb. çokmuşta verebilirmiş. Bu canlı hayvan yahu. Depresyona da girer stresten kendini de yaralar. Benim kedim ilk sahiplendiğimde ateşten yüzü gözü kaydı,dengesi öyle bozuldu ki günde beş-altı defa düşüyordu hayvan. Aşırı kilo kaybetti. Ben şahsen öleceğini düşünüyordum. Yoğun bakıma almasak ölebilirdi belki de. Nedeni ise kan testi sonucu vücudundaki bir şeylerin aşırı strese bağlı yükselip kendi kendini hasta etmesiydi..Yani o işte öyle kolay olmuyor. Hadi birde buradan yakın deyip uyumaya gidiyorum.
Keşke dünyada sizin gibi karamsar insanlar olmasaydı :( Tüm kediler aynı değil o kedi bize geldiğinde hiç sorun çıkartmadı bildiğin kucak kedisiydi bende bu yüzden istedim. Eminimki sizden çok hayvanları seviyorum. Herşeyi kendi kediniz üzerinden cevap vermeyi bırakın. Sizin gibi düşüncesiz insanlar olmasaydı keşke.
Karamsar mı? Ben karamsar değilim hatta çok da pozitif bir insanımdır genellikle. Ben size olabilecek şeyleri söylüyorum. O kedi alışma sürecinde sorun da çıkarmayabilir. Çıkarabilirde.
Farkında mısınız? Sadece işinize gelen sorularıma cevap veren soruları cevaplıyorsunuz. Kedinin karakterinin değişebileceğini ,ailenizin ön yargılı olma ihtimalini söyledim, "Abartı değil ise My Cat From Hell.. "diye devam eden kısmı söyledim.Diğer kedinin daha kötü bir alışkanlığı olabileceğini söyledim. Siz hiç birine tek kelime etmediniz. Ben tüm olasılıkları düşünüyorum.Kendi kedim haricinde birçok yerden örnek verdim,sadece bizzat yaşadığım kısımlarda kendi kedimi içine kattım
. Siz ise takmış gibi öteki kedinize canavar diyorsunuz. Nedeni ise forumu yazarken belirtiğiniz gibi hiperaktif ,kucak kedisi olmaması ve gece bağırması. Sonra "eminim ki sizden çok hayvan seviyorum" Aklı olmayan,insanlara muhtaç olan bir canlıya hoşunuza gitmeyen şeyler yapıyor diye sokağa salıyorsunuz,dükkanda bakan olabilir ama yinede sokakta ve tüm tehlikelere açık sonra hayvan severim diyorsunuz. Benim hayvanseverliğine kimse laf edemez. Kendimi bildim bileli hayvanların yeri benim için çok başkadır. İnsanlara verdiğim değerden çok hayvanlara değer veririm.Tanımadığım hayatımda ilk defa gördüğüm bir köpeğe yapılan kötü bir şeyi gördüğüm ve dayak yeme pahasına en az 7 kişilik gruba kafa tuttuğum da olmuştur.Sokakta bulduğum kedilere zorla eve getirip bakımlarını yapıp sahiplendirilmelerini yapıyorum.Övünmek için söylemiyorum. Yanlış yerlere çekmeyin.
Düşüncesiz olsaydım hemen kedi için ailenizi ikna etmeniz için tavsiye verirdim.Tanımadığım , vereli 4-5 ay olmuş bir kediye üzülmez , onun sağlığı, yaşam kalitesi için endişelenmezdim ve yine hiç görmediğim, sizin de kısa bir süre baktığınız bir kedi için endişelenmezdim. Düşüncesiz olan sizsiniz. Çünkü insan bir düşünür" Ben o kediyi bıraktığımda onun hakkına girdim mi? O şuan iyi mi? Düzenli besleniyor mu? Kış geliyor,bu soğukta dışarıda üşümez mi? Gerçekten yeni istediğim kedinin en küçük şeyi aileme batar mı? O kedinin kötü bir alışkanlığı gelişir mi? Karakterinde bir değişim olur mu? Yine bırakmak zorunda mı kalırım? " düşünmüyorsunuz. Tek düşündüğünüz " kedi için ailemi nasıl ikna ederim?"
Cidden ben anlatmaktan sıkıldım siz anlamamaktan sıkılmadınız. Artık cevap vermeyin çünkü kısır döngü içerisinde devam eden bir tartışma ortamı oluşuyor. Bir yere varamıyoruz ve ne siz nede ben düşüncelerimizden vazgeçmeyeceğiz.Siz kendi bildiğinizi uygulayın. Ben kendi bildiğimi..
Evet sorduklarınızın hepsine cevap veremiyorum ama siz pes edene kadar bende devam edeceğim. My cat from hall i ilk kez sizden duyduğum için yorum yapamıyorum. Kediyi dükkana vermemiz konusu ise dediğim gibi bir Turkcell bayisi ve adam gönüllü olarak bakıyor. Dükkan olduğu için ister bağırsın ister bağırmasın adam kapıyı kitleyip çıkıyor. Evet düzenli besleniyor zengin bir kadın hergün mama gönderiyor adeta servetini kediler için ortaya dökmüş birisi var. Yani hiç merak etmeyin kedi gerçekten güvende. Ailemin ön yargılı olduğunu düşünmüyorum en küçük bir şeyininde batacağını düşünmüyorum. Siz nasıl bu kadar riski göze alarak bir kedi aldıysanız bende almak istiyorum.
Önceki yazımın sonunda dediğim gibi siz kendi bildiğinizi yapın ben kendi bildiğimi. Ben buradan ne kadar dil döksemde yanınıza gelip kedi sahibi olmanızı engelleyemem. Şayet aileniz ikna olursa ve yeni bir kedi sahiplenirseniz umarım dediğim hiç bir şey olmaz ve çok mutlu olur kedicik. Üzülmesini hiç istemem çünkü.Diğer kedinin durumu da gerçekten dediğiniz gibiyse içim rahatladı az da olsa..
Konu tatlıya bağlandı artık ?
Eğer şimdi alacağın kedi sakin ise onu 1 gecelik evde kaçak tut. Sonra sabah uyandığında ailene gösterirsin.
Öyle denilebilir. Sizinle konuşarak bir yere varamadığımızı fark ettim. Büyük ihtimalle aynı frekansta ve zihin yapısında olmadığımızdan kaynaklanıyor
Soruya cevap yazabilmek için üye girişi yapmalısınız.
Uzmanlardan ve diğer üyelerden faydalı cevaplar almak için:
Yeni Soru Sor