Köpeğim iki gün önce yeni sahibine gitti. Kedim, köpeğimin gittiği ilk gün acı acı miyavladı. Kapıyı tırmalayarak bahçeye çıkmak istedi. Bahçede her yerde köpeği aradı ama bulamadı. Bize karşı da çok huysuz şu anda. Ani hareketler yapmaya başladı. Pencereden sürekli köpeğimle bakıştığı yere bakıyor üzgün üzgün. Onun için endişeleniyorum. Ne yapmam lazım?
Kedim yarı iran - yarı british shorthair.
Sabit bir noktayı boş bakışlarla izleyen bir köpek, sağ yana doğru yürüyen bir kedi...
Konuşamıyorlar, dertlerini kelimelerle anlatamıyorlar, başlarının ağrıdığını söyleyemiyorlar ama aslında küçüğünden büyüğüne tüm hastalıklarını fark edebilmemiz için bize bütün ipuçlarını veriyorlar. Köpeğimizin kuyruğunu sallayarak bizi oyuna davet ettiğini, kedimizin ise sinirli olduğu zaman kuyruğunu salladığını biliyoruz. Beden dilleri, sağlık durumları ile ilgili de hayati önem taşıyan ipuçları veriyor. Yaşadıkları birçok rahatsızlık davranışlarına yansıyor. Hastalandıklarında ağlamasını, inlemesini beklemek sadece zaman kaybı. Çünkü hayvanlar, insanların aksine, hastalıklarını belli etmek istemiyorlar. Ev hayvanlarında en sık görülen rahatsızlıkları zamanında fark edebilmeniz için küçük bir rehber hazırladık.
ATEŞİ ÇIKINCA SERİN YERE YATAR
Kedi ve köpekte ateşin en büyük belirtileri iştahsızlık, düşkünlük ve halsizlik. Ateşini düşürmeye çalışan kedi ve köpekler içgüdüsel olarak serin yerlere uzanmayı tercih ediyorlar. Ateşten halsizleşen hayvan, sahibinin kucağı ya da koltuk ve masa altları gibi güvenli bulduğu yerlere sığınır. Birçok hastalığın başlangıcı olabilecek ateşin yükseldiğinde, kuyruk ve kulaklar geriye düşer. Hayvanın koltuk altı ve karın gibi tüy yoğunluğunun seyrek olduğu bölgelerden çıplak elle ateş hissedilebilir.
KARNI AĞRIYORSA KENDİNİ SEVDİRMEYEBİLİR
Kedi ve köpeklerde şiddetli olmayan ağrılar davranış ve duruşlarından çok hayvanın karın bölgesine yapılan baskı ile anlaşılır. Karın ağrısı şiddetliyse hayvan yemek istemez ve serin yerlerde karın üstü yatmayı tercih eder. Sırtını kambur tutarak karna olan baskıyı azaltmaya çalışır ve karnına dokunulmasına izin vermez. Karın ağrısı çeken bir hayvanın karın kasları hareket etmediği için solunumu sırasında sadece göğüs kaslarının hareket ettiğini görürüz. Bazı karın ağrılarında ise ayaklar kenarlara doğru açılır ve o şekilde hareket edilir. Kedi ya da köpeğin bakışları donuklaşır ve belli bir noktaya dalarlar.
BAŞINI EĞDİĞİ YÖNÜN TERSİNDEKİ KULAĞI AĞRIYOR DEMEKTİR
Kedi ve köpeklerde en sık görülen rahatsızlık olan kulak ağrıları öncelikle akıntı ile kendini belli eder. Akıntı içeride kalıyorsa, kötü kokan bir kulak da probleme işarettir. Kulağı ağrıyan hayvan başını ağrımayan tarafa doğru eğerek dolaşır. Özellikle köpekler kulaklarına yabancı bir cisim kaçtığında başlarını şiddetli bir şekilde sık sık sağa ve sola sallarlar. Oldukça rahatsız edici olan kulak ağrısı hayvanda agresif davranışlara da sebep olur.
DİŞİ AĞRIYORSA YEMEK YEMEZ
Diş ağrısı hayvanlarda dışarıdan bakılarak en kolay tespit edilen rahatsızlıktır. Dişi ağrıyan hayvan yemek yemek istemez, acıktığında yemeğini ağzına alır ve yiyemeden geri çıkartır. Diş ağrısı yüzünden yutkunma güçlüğü çektikleri için salya akıntısı görülür. Çürük diş ağızda enfeksiyona sebep olduğu için ağız bölgesi kızarır ve kötü koku oluşur. Köpekler yemek yemenin ağrı verdiğini gördükten sonra şartlanarak yemeği görünce kaçarlar.
ÇARPIK YÜRÜYÜŞ HAYRA ALAMET DEĞİL
İdrar yollarının tıkanması durumunda hayvan idrarını yaparken ağrı duyacağı için ya az yapar ya da hiç yapmaz. Ağrı nedeniyle çarpık yürüyüş, belli bir yöne eğik yürüyüş gibi anormallikler görülür. Bazı böbrek hastalıkları da idrar yollarını etkiler. Bu tip hastalıklarda bazen aşırı idrara çıkma görülür. Bazen de idrarda kan gözlenir.
TUVALET PROBLEMİ PSİKOLOJİK RAHATSIZLIĞIN İŞARET OLABİLİR
İştahsızlık, keyifsizlik, çevreye ve sahibine karşı ilgisizlik veya saldırganlık psikolojik sorunların temel işaretleri. Tuvalet alışkanlığında değişkenlik ve düzensizlik de stres altındaki hayvanların en sık verdiği tepki. Kedi ve köpekler psikolojik bozukluk yaşadıklarında kuyruklarını kovalayıp daireler çizer, kuyruklarını yer ve kendi ayaklarını kemirirler. Takıntılı bir şekilde belli bir bölgeyi kaşıma ve yalama, olduğu yerde sıçrama, gıda olmayan maddeleri yeme ya da kemirme de en sık rastlanan belirtilerden.
YAZIN BUNLARA DİKKAT
Kedi ve köpeklerin yazın balkon, araba gibi kapalı ve güneş ışığına direkt maruz kaldıkları yerlerde bırakılması ölümcül sonuçlara yol açıyor. Aşırı ısı karşısında terleyemediği için sıcaktan yoğun olarak etkilenen hayvanların mutlaka hava sirkülasyonu olan bir yerde tutulması gerekiyor.
Özellikle uzun kulaklı köpekler yazın kulaklarına pisi otu kaçması sonucu büyük acı çekiyor ve sağır olma riskiyle bile karşı karşıya kalabiliyorlar. Yazın bahçe, park ve ormanlarda gezdirilen köpeklerin dolaştırıldığı yerlere dikkat etmek gerekiyor. Sık rastlanan bir yaz problemi olan pisi otunun köpeğin kulağına kaçması halinde kesinlikle veteriner tarafından çıkarılması gerekli.
Isınan havalarda pire ve kenelerin sebep olduğu hastalıkların önüne ancak düzenli damla kullanarak geçmek mümkün.
Denize giren köpeklerin çıktıktan sonra temiz suyla yıkanması köpeğin cilt sağlığı için büyük önem taşıyor. İhmal etmeyin.
Açık renk tüylü köpeklerde güneş yanıkları riskine karşı köpek gündüz saatlerinde mümkün olduğunca güneşten uzak tutulmalı.
Sırma GÜLBAHAR sgulbahar@hurriyet.com.tr
Yaşlı köpeklerde göz hastalıkları
SORU: 13 yaşında terrier-kaniş kırması bir köpeğimiz var. Son aylarda tek gözünde donukluk ve sabit bakış başladı. O gözünü kısarak bakıyor ve arada ince tellere kafasını çarpıyor. Sanırım kataraktı var ama başka bir şey de olabilir mi diye şüpheleniyoruz. Bu durumda neler yapılabilir? Kopeğimizin yaşı göz önüne alınırsa, beklemek zarar verir mi? Ceren MUSAAĞAOĞLU
CEVAP: Yaşlılıkla birlikte gözün lens tabakasında normal bir bulgu olarak ortaya çıkan bu duruma ‘Nüklear Sklerozis’ deniyor. Köpeklerde 8, kedilerde 10 yaşından itibaren gözde bulutlanma olarak kendini gösteren bu durum genellikle katarakt ile karıştırılıyor. Gözünde yaşlılığa bağlı bu tarz değişiklikler oluşan köpeklerin etrafındaki hareketi görmelerinde sorun yaşanmaz. Bu köpekler bu durumdan çok fazla etkilenmeden çevresini yeteri kadar görebilir ve yaşamlarını sürdürebilirler. Basınç yüzünden azalan saydamlık, belirgin bir görme problemine yol açmaz.
Bazı köpek ırklarında yaşlılıkla birlikte nüklear sklerozisten farklı olarak katarakt da oluşabilir. Katarakt, gözün saydam tabakasındaki lens liflerinin veya kapsülasının tahribata uğraması ve saydamlığını yitirmesi olarak karşımıza çıkar. Her ırk ve yaştaki köpekte görülebilen kataraktın, insanlarla mukayese edildiğinde köpeklerde görülme olasılığı oldukça düşüktür.
Bu durumda köpeğinizi bir veteriner hekime götürerek göz muayenesi yaptırmanız ve problemin katarakt mı yoksa nüklear sklerozis mi olduğunu tespit ettirmeniz gerekiyor.
Soruya cevap yazabilmek için üye girişi yapmalısınız.
Uzmanlardan ve diğer üyelerden faydalı cevaplar almak için:
Yeni Soru Sor