Silinen sorum için bir şeyler söyleyeceğim. Öncelikle kimse benim inanç sistemime hakaret etme haddini kendinde bulmasin. Bilgisi olan savunmasını yapar, karşıt bilgiler sunar bende tamam derim. Ben bu konuya tamamıyla hakimim ve eğer bilgisine güvenen insanlar varsa buyursun saygı çevresinde fikirlerimizden yararlanalim. Dün tabiki s.a.l.a.k kelimesini kullanan arkadaşların sitenin seviyesini düşürdüğünü ve soru sormuş olmamın onlara hakaret etme hakkını vermeyeceğini belirterek hakkımı savundum. Zaten insanlar bilgisi var ise konuşur yoksa hakarete başvurur bunu çok iyi biliyorum. Benim hakaret olarak kabul edilen bir kelimem olmadı, olamaz aklım fikrim var düşüncelerimi bu yolla dile getirebilirim. Aydinlatacak ikna edici bir fikriniz varsa aktarabilirsiniz. Bu konu sıklıkla tartışılmakta ve mutlak bir doğru üzerinde uzlaşılmış bir konu değil. Kişiler kendi etik ve diğer kaygı ya da ilkelerine uygun şekilde bilimsel olarak hayvanın "besinsel ihtiyaçlarını aldığından emin olmak şartıyla" vejetaryen ya da vegan besleme yapabilir. Kedilerin ihtiyacı olan besinler %100 şekilde bitkisel kaynaklardan elde edilebilir. Geçmişte B12'nin de hayvansal bir kaynak olduğu zannediliyordu ki bunu halen bu şekilde bilen milyonlarca insan ve hatta hekim var. Fakat bilim sayesinde bunun böyle olmadığını öğreniyoruz. Aynı bilim bize eksiksiz bitkisel bir kedi beslenmesinin de mümkün olduğunu gösteriyor. Zira kedinin ihtiyacı olan şey etin kendisi değil, etin içerdiği mikro düzeydeki besin ögeleridir. Bitkilerle ilgili çok şey bilmeyen insanlık, hayvansalları yüceltirken küçümsedikleri bitkilerle ilgili bilgilere sahip oldukça "vay be" demekten kendisini alamıyor ve "fasulye de kendisini nimetten sayarmış" demekten vazgeçiyor ama devasa boyuttaki hayvancılık sektörünün propagandaları doğrultusunda şartlananlar hariç tabii. Son olarak: Kedinizi de kendinizi de ihmal etmeyin ama 21. yüzyıl bilimi ve seçeneklerine rağmen bir kuzunun canını da kendiniz ve kediniz için almayın.