merhaba. konu ile ilgili bir kaç soru başlığında insanlarla tartıştım. kendimi daha iyi ifade edebilmek için bir başlık açmak istedim. kedimi sahiplendikten 3-4 ay sonra barf hazır mamalarla ilgili bir reklam gördüm. o sıralar kulladığım mamanın içeriğinden memnun değildim. o yüzden bu mama çeşidini arastırmaya başladım ve aslında bu hazır barf mamalarında kuru mamadan bir farkı olmadığını gördüm. bu mamaları araştırırken zaten karşıma surekli çiğ beslenme ile ilgili şeyler çıkıyordu. ilk basta söyle bir belgesele denk geldim.
https://www.youtube.com/watch?v=d4Ni6v1uMuA -petfooled- kesinlikle izlemelisiniz kullandığımız ve kaliteli olduğunu düşündüğümüz bir çok mamanın hiçte masum olmadığını göreceksiniz.
size kuru mama enstitüsünün ne zaman nasıl ortaya çıktığından bahsedeceğim 2. dünya savası zamanında ortaya cıkıyor sebebi de konserve gıda için metal kullanımın yasaklanmış olması o sıra evcil hayvanlar için kullanılan konserve mamalar kullanılıyor birileri düşünüyor ne yapalım bu mamaları nasıl posette saklarız diye böylece kuru mamalar ortaya cıkıyor. cıkarkende tabiiki konserve mamayı gömmeye baslıyorlar yok dişlere iyi gelmiyor yok kilo yapıyor. böylece piyasada yer yapıyorlar.
eee kuru mama çok işlem gördüğü için biraz pahalıya mal oluyor ne yaparız da daha çok kar elde edebiliriz diye düşününce işin içine hiç bir etçil hayvanın ihtiyacı olmadığı hatta fazlaca zararı olan buğday mısır vb işin içine giriyor. böylece kuru mamalar evci hayvan beslenmesinde yerini alıyor.
Hayvanlar evcillestikten bu yana baya değisti tabii ama bu değişim sadece fenotipte köpekler hala atası olan kurtla aynı genotipe sahip bu yüzden de hala aynı besinlere ihtiyaç duyuyorlar. yanı ET işlem görmemiş taptaze et.
tabiiki evcil hayvanlarımızı kurt gibi avını kendi yakalamasını bekliyemeyiz ama onları ataları gibi beslenme fırsatı yaratabiliriz. bu da raw ve barf gibi diyetlerle mümkün. veteriner hekimler tarafından olusturuldu bu diyetler hayvanlarımızın doğalarına uygun bir beslenme çeşidi oldu. çiğ beslenme de tabiiki kedimiizin önine tavuğu atmıyoruz direk. günlük verilmesi gereken niktar var her kedinin aktiflik durumuna göre değisiyor benim kedim (5kg) için gunluk 150 gram. 150 gramın 120 gram et 15 gram kemik 7.5 gram ciğer 7.5 diğer organlar. bu oranlar bir kedinin ve köpeğin avlarına göre hesaplanmıstır.
çiğ beslenmede en cok korkulan şey parazitler. evcil hayvanlarımıza vereceğimiz et kendi yediğimiz et olacak. denetlenmiş insan sağlığına uygun görülmüs etler. bize bir sey yapmayan parazit zaten evcil hayvanımıza hiç bir şey yapmaz. eğer ette parazit varsa biz o ete dokunup parmağımızı ağzımıza götürdüğümüz an parazit bize geçebilir. bunun yanında etleri en az 5 gün dondurarak parazit riskini azaltıyoruz. haa birde kedi köpeklerin mide ph değerleri bizinsanlardan kat be kat daha fazla. çiğ beslenme ile bu ph derecesi daha çok artıyor besinleri ve parazitleri sindirmesi daha kolay oluyor.
bir diğer konuda kilo alır fazla protein alması zararlı gıbi seyler. çiğ beslenme diyetlerini uygularken en çok dikkat edilmesi gereken seyler gramajlar ve oranlar eger 150 gr yemesi gereken hayvana 100 gram verirsem gereki olan besinlerinin tamamını alamaz fazla verirsemde olmaz. oranlarda aynı sekilde ne fazla ne az.
aylardır bu konu ile ilgili arastırma yapıyorum. çiğ beslenmenin sadece yarım paketini 110 lira verdiğim 'kaliteli' mamadan cok cok daha yararlı olacagına eminim.
su an bende kuru mama tuketiyorum.
Bunun gibi yabancı kaynaklı bir sürü araştırma da mevcut. ABD Hayvan Besleme Enstitüsünün danışman olarak hizmet verdiği bütün kedi köpek rasyon hazırlama sitelerinde "kuru mama evcil hayvanınız için en iyi besindir." yazıyor.
Rica ederim. Sizin araştırmanız çok güzel ona karşı değilim sadece ne kadar sağlıklı emin olamıyoruz. Şartlarımız uygun mu bu şekil beslemeye. Hem vakit ve hem de nakit isteyen ayrıca gerçekten beslenme uzmanı kişilerce hazırlanması gerektiği de belirtiliyor çoğu araştırmada.
Simdi bukadar yuksek seviyede bilimsel arastirmanizin uzerine benim siyleyecegim sey 1/c sinifindan berkecan seviyesinde olacak ama cidden evde besledigim hayvana cig et verme fikri beni rahaysiz ediyor ne bileyim...
Korkulması gayet normal yaklaşık 80-90 yıldır evcil hayvanların bir çoğu kuru mama ile besleniyor. Alışılmışın dışına çıkmak zor.
Her konuda olduğu gibi bu konuda da iki sektör oluştu. Barfçılar kuru mama sektörünü kötülüyor, kuru mama sektörü karşı tez oluşturuyor. Demek istediğim bu kaynaklardan hangisine güvenilebilir. Ha herkes kendi mantık ve akıl süzgecinden geçirir öyle karar verir uygular ya da uygulamaz. Hayvan onun hayvanı, nasıl besleyeceği de kişinin bileceği iş.
Blegeseli YouTube da PETFOOLED diye ararsaniz çıkar türkçe altyazilisi da mevcut.
Yalnız bu beslenmeyle alakalı hayvan sağlığını riske attığını anlatan pek çok ingilizce makale de mevcut. Hatta 1 tanesini size çevirip atayım.
Çoğu kedi ve köpek hala "geleneksel" ıslak ve kuru mama ile beslenirken, son on yılda özellikle Avustralya'da çiğ ve ev yapımı yiyecekleri içerecek şekilde besleme uygulamalarında belirgin bir değişim olmuştur. Vet Record'un bu haftaki sayısı.
Araştırmacılar, bu “alışılmadık” diyetler evcil hayvanlar ve sahipleri arasındaki bağı güçlendirmeye yardımcı olabilir, ancak aynı zamanda bu hayvanlar için sağlık sorunlarını da depoluyor olabilir, diye uyarıyor araştırmacılar.
Dünya nüfusunun yarısından fazlasının bir evcil hayvanı var: Sadece Amerika Birleşik Devletleri'nde 94 milyondan fazla evcil kedi ve 89 milyon evcil köpek var.
Gelişmiş ülkelerde kediler ve köpekler için çok çeşitli "geleneksel" yaş (konserve, poşet, rulo) ve kuru (kuru) ticari gıda seçenekleri vardır.
Ancak hayvan beslenmesindeki eğilimler, daha yakından inceleme için gelen ticari olarak temin edilebilen gıda maddelerinin içeriği ve menşei ile insan beslenmesindeki eğilimleri yansıtıyor. Bu nedenle, evcil hayvan sahipleri köpekleri ve kedileri için vegan, doğal “atadan kalma”, tahıl içermeyen, ev yapımı ve çiğ gıda diyetleri gibi alternatif seçenekleri araştırmaktadır.
Araştırmacılar, 2007'de meydana gelen büyük küresel bir evcil hayvan maması kontaminasyon krizinden bahsederek, "Önceki çalışmalarla karşılaştırıldığında, beslenme uygulamalarındaki farklılıklar kısmen evcil hayvan yemi endüstrisindeki güven kaybıyla açıklanabilir" diyor.
Araştırmacılar ayrıca Avustralya, Yeni Zelanda, ABD, Kanada ve İngiltere'deki evcil hayvan sahiplerinden geniş çapta dağıtılan bir çevrimiçi ankete 3,161 (% 88) yanıt aldı. Eylül 2016'dan Ocak 2017'ye kadar süren ankette, evcil hayvan sahiplerine köpeklerini ve kedilerini ne besledikleri ve nereden temin ettikleri soruldu.
Katılımcıların yarısının köpekleri vardı (% 51; 1.870); 3 kişiden 1'inde hem kedi hem de köpek vardı (% 33; 1.200); ve yaklaşık 6 kediden 1'i (% 16; 603). 1.542 kedi ve 2.940 köpek için tam beslenme bilgileri sağlandı.
Bu, çoğu hayvanın bazı geleneksel yiyecekleri içeren bir diyetle beslendiğini gösterdi (köpeklerin% 79'u; kedilerin% 90'ı). Ancak yalnızca% 13 (381) köpek ve yaklaşık üçte biri (% 32; 488) ana öğünleri için yalnızca geleneksel bir diyetle beslendi.
Pek çok katılımcı, hayvanlarını ev yapımı yiyecekleri içeren bir diyetle beslediklerini söyledi (köpeklerin% 63,5'i; kedilerin% 45,5'i), ancak çok azı bu diyetle beslendi (köpeklerin% 7'si; kedilerin% 3,5'i).
Ankette temsil edilen tüm hayvanların yarısından fazlasına ham hayvansal gıdalar verildi: köpeklerin üçte ikisi (% 66) ve kedilerin% 53'ü. Her 5 köpekte 1 (% 22) ve 20 kedide 1 (% 5) vejetaryen beslenmeye dahil edildi. Bu hayvanların yarısı sadece bitki bazlı (vegan) yiyeceklerle beslendi.
Ankette temsil edilen ülkeler arasında beslenme uygulamaları çeşitlilik gösteriyordu: özel çiğ gıda diyetleri en çok Avustralya'da yaygınken, özel ev yapımı diyetler daha çok Avustralya'da köpeklere ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki kedilere verildi.
Kanada ve Yeni Zelanda'daki evcil hayvan sahipleri büyük ihtimalle köpeklerini ve kedilerini yalnızca geleneksel bir diyetle besliyorlardı.
Soruya cevap yazabilmek için üye girişi yapmalısınız.
Uzmanlardan ve diğer üyelerden faydalı cevaplar almak için:
Yeni Soru Sor