Kedilerimiz Ölüyor Biri Yardım Etsin Lütfen!

Sahsimuhterem
Sahsimuhterem

9241 Puan

Kuru gıda bağımlıları Bakıcıları çok sabırlı olursa ve yeterince numara denerlerse tüm kediler su zengini, düşük karbonhidratlı bir beslenme düzenine geçirilebilirler. Veteriner hekiminiz tarafından satılan herhangi bir “reçete” diyeti de dahil olmak üzere kuru mamayla ilgili sorun nedir? Kuru mamayla ilişkilendirilen üç temel olumsuz konu şunlardır: 1) Su miktarı çok düşüktür. Bu kedinizi ciddi ve hayati risk içeren idrar yolu hastalıklarına meyilli hale getirir; buna son derece ağrılı ve ölümcül olan (ve tedavisi çok pahalı olan) idrar yolu tıkanıklıkları da dahildir. 2) Karbonhidrat yükü çok fazladır. Bu muhtemelen kedinizi şeker hastalığına, obeziteye ve bağırsak hastalıklarına meyilli hale getirir. Düşük karbonhidratlı kuru mamaların da sağlıklı olmadıklarını not ediniz çünkü bunlar hâlâ susuzdur ve içlerindeki değerli besinlerin yok olacağı ya da değişeceği biçimde pişirilmişlerdir. 3) Protein tipi – bitkisel proteinlerin hayvansallara göre çok fazla olması. Kediler “zorunlu etobur”dur [obligate carnivore] ve et yemek için evrimleşmişlerdir; tahıl ve bitki değil. Tahıllar sadece pet gıdası şirketinin kâr marjını yükseltmeye hizmet eder ve kedinizin sağlığını desteklemez.

11 CEVAP

Sahsimuhterem
Sahsimuhterem

9241

Benim kedim kuru mamayla gayet iyi!


İnsanların sıklıkla yukarıdaki cümleyi söylediğini duyuyorum. Bununla birlikte aşağıdakileri hesaba katın:


• Yaşayan her canlı hastalık süreçlerinin dış belirtilerini gösterene kadar “iyi”dir. Bu, çok bariz ve basit bir ifadeymiş gibi gelebilir fakat bir düşünürseniz...


• “Kedigil Diyabet Mesaj Panosu”ndaki her kedi, sahipleri diyabetin belirtilerini fark edene kadar “iyi”ydi.


• İdrar yolu tıkanmış her kedi idrar yapma zorluğu çekmeye başlayıp ya mesane yırtılmasından ölene ya da acilen kateter takılması için hastaneye yetiştirilene kadar “iyi”ydi.


• İdrar torbası iltihaplı (sistit) her kedi acılar çekip kanlı idrar çıkarıp kendi suçu olmaksızın kum kabını ıskalayarak evi pisletene kadar “iyi”ydi.


• Her kedi, türsel olarak uygunsuz, hiperalerjenik gıdalarla beslenme sonunda gıda hassasiyeti/İBH (inflamatuvar barsak hastalığı) ya da astım belirtileri gösteren kadar “iyi”ydi.


• Her kedi, o böbrek ya da idrar torbası taşı klinik işaretlere neden olacak büyüklüğe ulaşana kadar “iyi”ydi.


• Tüm kanser hastaları, tümörleri yeterince büyüyünceye ya da klinik işaretler gösterecek kadar uzak bölgelere yayılıncaya kadar “iyi”ydi.


Konu şu ki, hastalıklar canlı tarafından fark edilmeden çok daha öncelerden itibaren “demleniyorlar”.


“Ama benim kedim kuru mamayla iyi/sağlıklı” ifadesinin benim için pek bir şey ifade etmemesinin nedeni bu çünkü ben önleyici beslenmeye inanıyorum. Türe uygun bir beslenme uygulansaydı (düşük karbonhidratlı konserve ya da ev yapımı gıda – kuru mama değil) önlenebilecek bir tıbbi problemle karşıma bir hasta çıktığında kendimi “Amanın! Tahminimce şu anda o kadar iyi değil” derken bulmak istemiyorum. Tabi ki, “önleyici beslenme” argümanını kabul etmek için aşağıdaki gerçekleri anlamak gerekir:


• Tüm idrar yolları sistemleri içlerinden uygun miktarda su akarsa çok daha sağlıklı olurlar. Ağrılı, hayati risk içeren ve tedavisi çok pahalı idrar yolu tıkanıklıkları çoğunlukla kediler (özellikle erkek kediler) kuru mamayla beslendiklerinde olur. Bu tıkanıklıklar ciddi tıbbi acil durumlardır fakat konserve mamayla beslenen kedilerde -özellikle de mamaya ekstra su eklenirse- son derece azdır. Aynı şekilde, su zengini bir konserve diyetiyle beslenen kedilerin de (erkek ve dişiler) ağrılı sistite yakalanmaları çok daha düşük bir ihtimaldir.


• Kedilerin kalıtımsal olarak düşük bir susama güdüleri vardır ve suyu yedikleriyle beraber almaları gerekir. Kedinin normal bir avı %70 ilâ %75 oranında sudur; kuru mamanın sadece %5-%10'u sudur. Kedi sahiplerinin hüsnükuruntularının aksine kediler aradaki bu farkı su kaplarından karşılayamaz. Birkaç araştırma gösterdi ki tüm kaynaklar hesaba katıldığında (mama ve su kabı) konserve mamayla beslenen kediler kuru mamayla beslenen kedilere göre iki kat fazla su tüketiyor.


• Karbonhidratlar bazı kedilerin kan şekeri/insülin dengelerini mahvederek onları diyabete daha eğilimli kılar. Kuru mamalar ve bazı konserve mamalar fazla karbonhidrat içerir; bazıları diğerlerinden çok daha kötü olmak üzere. “Tahıl içermez”in her zaman “düşük karbonhidrat” anlamına gelmediğini (çünkü genelde tahıl yerine patates ve bezelye kullanılıyor) not edin.


• Kediler “zorunlu etobur”durlar; bu, proteinlerini etten karşılamak üzere tasarlandıkları anlamına gelir; kuru mamalarda çok yüksek düzeylerde bulunan tahıl, bezelye ve patatesten değil.


• Popüler söylentinin aksine kuru mamanın diş sağlığına pozitif bir etkisi yoktur ve diş hastalıklarını engellemek için kullanılabileceğine dair bilimsel bir destekten yoksundur. Genellikle bütün olarak yutulur fakat çiğnense bile gevrektir ve parçalanır; dişe karşı törpüleyici bir kuvvet oluşturmaz. Bununla birlikte konserve mama da törpüleyici bir kuvvet oluşturmaz ve kuru mamayla karşılaştırıldığında diş sağlığı açısından daha iyi değildir (fakat daha kötü de değildir). Kedinizin dişlerini her gün fırçalamak, ağızlarını sağlıklı tutmak için en iyi yoldur.


Kedileri doğru beslemek kesinlikle bir “ya şimdi ödersin ya sonra” durumudur. Kedi bakanlar genelde konserve mamanın çok pahalı olduğunu ifade eder fakat kuru mamadan kaynaklı hastalıkların tedavisi de hesaba katılırsa veteriner hekim faturasını gördüklerinde konuyu yeniden değerlendirirler.


Kürklü dostunuz kendini, düzgün beslenmeyle engellenebilecek hastalıklı durumların içinde bulmadan “engelleyici beslenme”yi hesaba katınız.


Türe uygun kedigil beslenmesine dair daha fazla detay istiyorsanız okumaya devam ediniz. Önemli noktaları vurgulamak için yukarıdaki bazı bilgiler tekrar edilecektir.

Sahsimuhterem
Sahsimuhterem

9241

not;Anadolu kedisinden alıntıdır.

Sahsimuhterem
Sahsimuhterem

9241

Kediler Yiyeceklerinde Yeterli Miktarda Suya İhtiyaç Duyar


Bu çok önemli bir bölümdür çünkü neden düşük karbonhidratlı, tahılsız kuru mamaların bile kedileriniz için en uygun bir besin kaynağı olmadığının üzerinde durur. En ucuz konserve mamanın bile piyasadaki çoğu kuru mamadan çok daha iyi olduğunu aklınızda tutun.


Diğer türlerle karşılaştırıldığında kedilerin çok güçlü bir su içme dürtüleri yoktur. Bu nedenle suyu bol olan gıdaları vücutlarına almaları önemlidir.


Kediler suyun büyük bölümünü yediklerinden karşılamak üzere tasarlanmışlardır çünkü normal avlarının %70'i sudur. Kuru mamalar su oranları % 5-10'lara inecek şekilde çok fazla pişirilmişlerdir oysa konserve mamalar ortalama %78 su içerir. Konserve mamaların kedilerin su ihtiyaçlarına daha uygun olduğu açıktır. Ağırlıklı olarak kuru mamayla beslenen bir kedi konserve mamayla beslenen bir kediye göre daha çok su içer fakat tüm kaynaklardan aldıkları su hesaba katıldığında (yediklerinden aldıkları su ve içtikleri su) kuru mamayla beslenen kedi konserve mama yiyen kedinin yaklaşık yarısı kadar su tüketir.


Su alımında önemli oranlardaki bu düşüş kedileri ciddi böbrek ve mesane hastalıklarına ve çok ağrılı, tedavisi pahalı ve öldürücü olabilen idrar yolu tıkanıklıklarına yatkın hale getirir.


Konserve mamayı kedinizin idrar yolunu günde birkaç kez yıkamak gibi düşünün. Bu kedinizi, ölüm riski içeren idrar yolu tıkanıklıklarını, enfeksiyonu, iltihaplanmayı da (sistit) içeren idrar yolu sorunlarını ve muhtemelen kronik böbrek hastalığını (kedilerde önde gelen ölüm nedenlerinden biri) geliştirmekten alıkoyar.

Sahsimuhterem
Sahsimuhterem

9241

Kedilerin Hayvansal Kökenli Proteine İhtiyacı Vardır


Kediler zorunlu (katı) etoburdur ve besinsel ihtiyaçları bakımından köpeklerden çok farklıdır. “Zorunlu etobur” ne demektir? Kedinizin besinsel ihtiyaçlarını karşılamak için büyük miktarda hayvansal proteinler (et ve organlar) tüketecek biçimde tabiat ana tarafından tasarlandığı anlamına gelir; bitkisel proteinler (tahıllar ve sebzeler) değil.


Tüm proteinlerin eşdeğer olmadığını hatırlamak önemlidir.


Hayvansal dokulardan türetilen proteinlerin eksiksiz bir aminoasit profili vardır. (Aminoasitler proteinlerin yapıtaşlarıdır. Bir yapbozun parçaları gibi düşünün.) Bitkisel tabanlı proteinler zorunlu etobur bir hayvana gereken kritik aminoasitlerin hepsini içermez. Bir proteinin kalitesi ve kompozisyonu (yapbozun tüm parçaları mevcut mu?) onun “biyolojik değer”ini ifade eder.


İnsanlar ve köpekler bitki proteinindeki yapboz parçalarını alıp onlardan eksik olanları üretebilirler. Kediler bunu yapamaz. İnsanların ve köpeklerin vejetaryen beslenebilip de kedilerin beslenememesinin nedeni budur. (Köpekler için vejetaryen beslenmeyi önermediğimi not ediniz.)


Genel olarak konuşursak, çoğunlukla ağırlıklı olarak bitkisel olan ve daima çok pişirilmiş olan kuru mama proteininin kalitesi, konserve mamalardaki çoğunlukla et tabanlı olan ve daha az pişirilmiş proteine eşdeğer değildir. Bu nedenle kuru mamadaki protein daha düşük bir biyolojik değere sahiptir. Bitki proteinleri et proteinlerine göre daha ucuz olduğu için mısır, buğday, soya, pirinç vb. ürünleri kullanırken pet gıdası şirketlerinin daha büyük bir kâr marjı olur.


Kuru madde üzerinden hesaplandığında (ambalajdaki değerler ıslak ağırlık değerleridir) çoğu konserve mama kuru mamadan daha fazla protein içerir. Fakat unutmayın ki protein miktarı tek başına tüm hikayeyi anlatmaz; kritik olan konu proteinin biyolojik değeridir.

Sahsimuhterem
Sahsimuhterem

9241

Kedileri Çok Fazla Karbonhidratla Besliyoruz


Doğal ortamlarında kediler onlara rutin olarak verdiğimiz kuru mamalardaki (ve bazı konserve mamalardaki) yüksek düzeylerdeki karbonhidratı (tahıl, patates, bezelye vb.) hiçbir zaman tüketmezler. Vahşi yaşamda kedinizin normal avı (kemirgenler, kuşlar, kertenkeler vb.) ona yüksek proteinli, yüksek nemli, et bazlı, makul miktarda yağ içeren ve %2'sinden daha azı karbonhidrat olan bir beslenme sağlar.


Ortalama kuru mama %35-%50 karbonhidrat kalorisi (kâr marjlarını hatırlayınız) içerir ki bu miktar bazı kedilerdeki şeker/insulin dengesini ciddi şekilde değiştirebilir.


Buna karşılık kaliteli bir konserve mama ortalama %3-%5 karbonhidrat kalorisi içerir. Tüm konserve mamaların istenilen düşüklükte karbonhidrat içermediğini de not ediniz çünkü bunlar da yüksek
miktarlarda tahıl, patates ve bezelye içerebilir.


Kedilerin karbonhidrat ihtiyaçları yoktur ve daha kaygılandırıcı olanı, yüksek karbonhidrat içeren bir beslenmenin sağlıklarına zararlı olabileceği gerçeğidir. Bir otoburu (at, inek vb.) hiçbir zaman etle beslemezsiniz; o zaman neden bir etoburu etle aromalandırılmış kahvaltı gevrekleriyle besliyoruz.

Sahsimuhterem
Sahsimuhterem

9241

Taze” Düşünün!


Beslenme uzmanlarının taze, işlenmemiş gıdaların (meyve, sebze, et vb.) bulunduğu “süpermarketlerin kenar reyonlarından alışveriş yapın” dediğini çoğumuz duymuşuzdur. Söylemeye gerek yok; kuru pet gıdası çok yüksek düzeyde işlenmiştir ve kesinlikle marketin çevresine yakın hiçbir yerde de bulunamazdı.


Kedilere neden kuru mama veriyoruz? Cevabı gayet basit; tahıllar ucuzdur. Kuru mama rahattır. Alınabilirlik ve rahatlık sattırır.


Su yoksunu, yüksek karbonhidratlı, aşırı pişirilmiş kuru mamayla birçok kedi hayatta kalıyor mu? Evet, çoğu kalıyor. Buna rağmen ben kedilerimi ve hastalarımı optimal sağlık sunan bir diyetle beslemeyi tercih ediyorum; sadece hayatta kalmayı sunan bir diyetle değil. “Hayatta kalmakla” sağlıklı beslenmek arasında çok büyük bir fark vardır.


“Ne yiyorsak oyuz” sadece gereksiz bir klişe değildir. Yukarıda ifade edildiği gibi beslenme her canlı varlığın optimal sağlığı için temeldir; dört bacaklı arkadaşlarımızınki de dahil olmak üzere.

Sahsimuhterem
Sahsimuhterem

9241

Kedi Beslenmesi Nasıl Olmalı?


Selam! Beni instagramda takip ediyorsanız son zamanlarda doğru kedi beslenmesi nasıl olmalı diye kafayı bozduğumu da tahmin etmişsinizdir. Bunun sebebi ise izlediğim belgesel; Pet Fooled! Her hayvan sahibinin izlemesi gereken bir belgesel. İzledikten sonra kedi mamasına, evcil hayvan mama sektörüne olan bütün bakış açınız değişecek.


Ben, kedimin beslenmesine önem veriyorum ve en iyisini yapmaya çalışıyorum. Bunun için de hiç bir zaman paradan kaçınmadan en kaliteli mamaları almaya çalıştım ancak şimdi anladım ki en kaliteli diye bilinen mamaların dahi kalitesi meçhul! Hepsi kedi sağlığı için büyük riskler taşıyor. Bu riskleri görebilmek için biraz hazır mamaları ve üretimlerini inceleyelim.
Kuru Mama Kediler İçin Sağlıklı Mı?


Bugüne kadar bize öğretilen kedimiz için özel tasarlanmış mamalardan kullanmamız gerektiği. O mamaların protein, yağ, vitamin, mineral dengesinin özel olduğu ve sağlıklı bir kedi sahibi olmak için bu mamalardan kullanmamız gerektiği. Evet, kedimiz için özel bir beslenme yöntemi uygulamalıyız. Onların, doğalarına ve ihtiyaçlarına göre olan beslenmeyi seçmeliyiz ama bu kuru mama mı?


Yukarıdaki sorunun cevabını bulabilmek adına, ilk kuru mamanın nasıl ve neden piyasaya sürüldüğünü bilmek lazım diye düşünüyorum. Eskiden evcil hayvan mama sektöründe sadece yaş mama varmış. Daha sonra Amerika’da savaş zamanında bütün metalin cephane üretimi için kullanılması kararı alınınca evcil hayvan mama paketlemesi için farklı bir arayışa girmek zorunda kalmışlar. Artık mamayı kağıda, poşete koymaları gerektiği için mecburen kuru mama üretimine başlamışlar ve daha sonra bunun çok daha karlı olduğunu fark edince bu şekilde devam etmişler. Yani ”Haydi, kediler ve köpekler için sağlıklı bir mama üretelim” fikrinin sonucunda bulunan bir formül değil bu. Görece daha sağlıklı olandan mecburen bu formüle geçme ve ardından karlı olduğu için bu formüle devam etme söz konusu. Sizce, hazır mama sektörünün önceliği evcil hayvanlarımızın sağlığı mı? Gelin buna biraz daha göz atalım;
Hazır Mamanın İçindeki Et Nereden Geliyor?


Firmaların, hazır mama üretiminde kullandıkları et kaynakları meçhul. Hiçbir marka, yasal olarak kullandığı eti nereden aldığını söylemek zorunda değil ve dünyada çok fazla hayvansal atık var. Mesela;


Hastalıklı ve uyutulan hayvanlar,


Araba kazası sonucunda ölen hayvanlar,


İnsan gıda sektöründen artan insan tüketimine uymayan hayvanlar ve hayvansal atıklar


Sizce mama firmaları, kedi köpek maması yapmak için gidip güzel güzel tavuk kesseler, balık avlasalar bunu toplumdan saklarlar mı? Mamaların bir çoğunun içinde zaten et olmuyor. Varsa yoksa et unu, tavuk unu. Ellerinde böyle kaliteli et olsa direkt koymazlar mı? Yukarıda söylediğim leş etler, bedava ya da çok çok cüzzi rakamlara satılırken kim kedi köpek maması yapmak için dana keser ki?


Yani ben gidiyorum 1.5 kiloluk paketine 95 lira para veriyorum ama hayvansal atıktan yapılmış et almış olma ihtimalim var. Kusura bakmayın ama kimse böyle bir şey için benden o kadar para alamaz

Sahsimuhterem
Sahsimuhterem

9241

Kaybolan Besin Değerleri Ve Yerine Gelen Kanserojen Maddeler


Farz edelim ki gidip kedi maması yapmak için bonfile alıyorlar. Yağsız, kılçıksız mis gibi et olduğunu düşünelim. Bu eti, kuru kedi maması haline getirmek için o kadar yüksek ısıda pişiriyorlar ki et bütün değerlerini kaybediyor ve bu yüksek ısı yüzünden iki tane kanserojen madde ortaya çıkıyor; heterosiklik aminler ve akrilamitler. Yine aynı yere geldik. Şimdi internetten baktım, 1 kilo dana bonfile 95 lira. Ben, tam olarak 1 kilo dana bonfile parası vereceğim ama et benim önüme gelene kadar bütün besin değerlerini kaybetmiş olacak bir de 2 tane kanserojen madde içeriyor olma riski var. Oldu canım. Başka? Pişirdikleri et değerlerini kaybettiği için bir sürü vitamin, mineral eklemesi yapmak zorunda kalıyorlar zaten.
Yasal Boşluklar


Bu kısmı çok uzatmak istemiyorum ama hazır gıdanın kötü olmasının temeli şu; İYİ OLMAK ZORUNDA DEĞİL. İyi olmasalar dahi kimsenin bundan haberi yok. Kimse sorgulamıyor. İş yerinde boş boş otururken de para kazanan insan kendini yorup çalışır mı? Zaten çalışsa da çalışmasa da aynı parayı kazanacak çünkü işleyen bir kontrol mekanizması yok. Bu sektör çok büyük bir sektör ve başı çekenler inanılmaz rakamlar kazanıyorlar. Yasal olarak çok fazla boşluk var. Uymaları gereken kurallar neredeyse yok çünkü dünyada hayvanın değeri yok. Amerika’da zehirli mamalar yüzünden binlerce hayvan ölmüş bugüne kadar ve firmalar tazminat olarak sadece hayvan sahiplerinin hayvanları için yaptıkları masrafları ödemiş. Hayvan ile kurduğunuz duygusal bağın ya da onun canının zerre değeri yok. Firmaların kazançlarının yanında ödedikleri tazminatlar o kadar az ki bir sakız parası gibi verip geçiyorlar.


Mama Firmalarının 2013 Yılı Karları


Mama kaynakları ölümlerin ve hastalıkların Türkiye’de olmadığını zannetmeyin. Sadece, Türkiye’de hayvan sahipleri ölümlerin ya da hastalıkların mama kaynaklı olabileceği konusunda bilinçsizler. Ya allah aşkına size soruyorum; Neden kısır erkek kedilerin en az yarısı idrar yolu tıkanması yaşıyor? En kaliteli mamadan alan kişinin kedisi bile bunu yaşıyor. Veteriner hekimlerin size önerdiği mamalara, yıllarca yüzlerce lira ödüyorsunuz. Sırf o mamanın, kediniz için sağlıklısı olduğuna inandığınız için bu paraları veriyorsunuz ama gözünüzden bile sakındığınız kediniz mama kaynaklı idrar yolu tıkanmasını yaşayınca neden bunu kader gibi kabul ediyorsunuz? Binlerce lira tedavi masrafı ödedikten sonra bir de aynı markanın böbrek koruyucu özel mamasına geçiyorsunuz. Kusura bakmayın ama bizi düdüklüyorlar matmazel. Önce hasta et, sonra daha yüksek fiyata başka çeşit mama sat. Parayı geçtim, yazık günah değil mi bu hayvanlara?

Sahsimuhterem
Sahsimuhterem

9241

En Kaliteli Kuru Mamayı Kullansak?


Yukarıda söylediklerimin hepsini çöpe atalım. Diyelim ki içinde hiç zararlı madde olmayan, mükemmel bir kuru mama kullanıyoruz. Yine mi olmaz? Olmaz çünkü adı üstünde ”kuru” mama. Kedilerin vücutları kuru mama yemek için yaratılmamış. Kuru mama yedikleri zaman vücutları dehidre oluyor. Her mamanın üstüne boşuna kedinizin mamasının yanına su koymayı unutmayın yazmıyorlar. Mama vermesi gerektiğini bilen suyu da verir yani

mimimomo
mimimomo

12335

80'li yillarda ilk evcilim olan orfe gelmisti evimize. (orta boy kanis/terrier kirmasi simsiyah bi guzellik:) ) babamlar da evvel ezel av kopekleri ile buyumusler, bi tane de calistigi yerde bob isminde bekcilik yapan kucumuz var. milattan once tabii, kuru mama falan hak getire. kemik, kemik suyu, iskembe, tavugun hayvanciklari bogmayacak parcalari + suyuna papara seklinde beslendiler hep. gayet de misler gibi tik demeden uzun yillar birlikte buyuduk. eskisi gibi kalabalik aile + kopek himaye etme imkanim kalmadigi icin, son 1-2 senedir yetebildigim kadar etrafimdaki kediciklere sardirdim :) sagolsun sitede kedi besleyen bir azinlik var ama hepsi de kuru mama veryor (yoklukta gideri var, maalesef yapacak bi si yok) haftanin 3-5 gunu bi paket tavuk haslayip eti, suyu, budu, uygun kemikleri vs derken ben de o takviyeyi yapiyorum.. arada (soguklar baslayinca ozellikle) yetiskin kedilere cigden de olsa azar azar tavuk cigeri atiyorum, sonucta bu hayvanciklar sokakta ve iyi kotu avlaniyor. (fareden evladir diye dusunuyorum). simdi 2 evlatcik edindim, onlari da kuru mamaya gark etmeye elim varmiyor, eskiden oldugu gibi tavuk suyunda bekletip yediriyorum + disler uygunlastikca haslanmis etlerinden veriyorum. yas mama agir gelmesin diye yine tavuk suyu ile seyreltiyorum (hacimli ve bol kepce yas yavru mamasi bulamiyorum - ulasabildiklerim de pek tavsiye edilmeyen market mamalari oldugu icin zararlari aza indirger diye umuyorum) yukaridaki alintilamalarinizi okudukca, bir anlamda yontemimin saglamasini yapmis gibi oldugum icin cok sevindim:) evcil besleme konusunda geleneksel eski usullere donmek gerek diyecegim de, insanlarin cogunluk olarak kendi beslenmesinde bile hizli tuketim ve kolay kacma tercihinde bulunmasi, umutsuz oldugumuz hissini veriyor.


neyse: bu bilgileri paylasmis oldugunuz icin ayrica tesekkur ederim : )

Sahsimuhterem
Sahsimuhterem

9241

not alıntıdır;suzionline

Soruya cevap yazabilmek için üye girişi yapmalısınız.

Üye Ol Giriş Yap

  • 893 Görüntüleme
  • 11 Cevap
  • 5 Pati

SORUNUZ MU VAR?

Uzmanlardan ve diğer üyelerden faydalı cevaplar almak için:

Yeni Soru Sor
HAYTAP & PETLEBI
BARINAKLARA BAĞIŞ
BUGÜNE KADAR 80120 KG MAMA BAĞIŞLANDI

BENZER SORULAR