Evi Nasıl Havalandırıyorsunuz?

787891
787891

118098 Puan

Merhaba herkese, geçen Ekim ayında kedim soğuk algınlığı olmuştu veteriner hava akışında kaldığı için olmuş olabilir dedi birde mevsim geçişiydi, şuanda haftada bir gün kedimi kapalı bir odaya koyup havalandırıyorum sizin kedileriniz hava akışından etkileniyor mu?

23 CEVAP

TATA4242
TATA4242

118632

Ben sistemi kurduğumdan beri,MaşaAllah kedim günde en a 1 su bardağı su içiyor,bazen bu ölçü 2 su bardağına çıkıyor.Su çok önemli ve sizin bu ilginiz ve alakanız için,kedinizi düşündüğünüz için çok teşekkür ederim.Çünkü vucut sisteminin en önemli kaynağı sudur,yemekden dahi daha önemlidir.

TATA4242
TATA4242

118632

Ayriyetten kışın her canlı gibi kedilerinde su içme ölçüsü minumumdadır,sıcaklık arttıkça,bununla orantılı olarak su içme oranıda artacaktır

TATA4242
TATA4242

118632

Birde şöyle bir konu var,benim kedim yanında biri varken su içmiyor,su şelalesi sessiz sakin yerde olmalı,ben su içtiğini,içine koyduğum su ile ve yaptığım ölçü sistemi ile ölçüyorum.

TATA4242
TATA4242

118632

Yani şu kadar su içti ve şu kadar mama yedi derken,tahmin ederek konuşmuyorum,çünkü görmeniz ve tahmin etmeniz çok zor.Bu nedenle oranlı koymak,ölçü sistemi oluşturmak ve takip etmek çok önemli.Bu şekilde herhangibir olumsuzda,ilk fark eden siz olursunuz.

787891
787891

118098

İlgi alakan için teşekkür ederim tata, ben ne kadar su içtiğini çiş sayısıyla ve topaklanma büyüklüğüyle bakıyordum şimdiye kadar günde en az 2 en fazla 3 kez yapıyor taze suyu çok seviyorlar evin 4 köşesine metal su kapları koydum, su pınarını artık her gün değiştircem ilerde bende düşünüyorum cam birşey yapmayı tekrar teşekkür ediyorum

TATA4242
TATA4242

118632

Buradaki çoğu kişinin yanlış yaptığı hatalardan biri ise odak noktalarının yanlış olmasıdır.Çiğ mama veya pişmiş et ile beslenen bir hayvanın,aldığı protein oranı fazla olduğundan,su içme oranıda fazla olmalıdır,aksi takdirde böbrek rahatsızlıklarına davetiye çıkarırsınız.Kuru mama ile beslenen kedininde protein oranı dengeli bile olsa,içeriğinde karbonhidrat,tahıl gibi gıdaların fazlalığı sebebiyle,gine aynı şekilde,su içme oranı fazla olmalıdır.Kısırlaştırılan bir hayvanın,bununla alakalı olarak,diğer hayvanlara göre,su içme oranı,çok daha fazla olmalıdır.Matisse gibi mamalar ile beslenen bir hayvanın,mama içeriği sebebiyle,pirinç ve gluten içermesinden dolayı,su içme oranı fazla olmalıdır.Pirinç ani şeker yükselmesine ve pirincin kendinde bulunan arsenik nedeniyle,vücutdaki arsenik miktarını arttıracağından,hayvanların daha fazla tuvalete gitmesine,bununla alakalı olarak,tıpkı ishal gibi su azalmasına sebep olucağından,ayrıca idrar kanallarında hastalık oluşturmasının yanında,böbrek rahatsızlıkları,diyabet gibi nedenlere sebep olucağından,hayvanların bolca su içmesi sağlanmalıdır.Gluten içeren mamaların daha fazla iştah açtığı için,yeme oranı fazla olacağından,verilen mama oranı ile bağlantılı olarak,verilen su miktarıda fazla olmalıdır.Eğer uygulanmaz ise hastalıklar hayvanınızı çok kötü etkiler.Çiğ mama veya pişmiş ete değinirsek,çiğ et veya pişmiş et verilen bir hayvanda,savunulanın aksine bir doğallık yoktur.Hayvanların doğallığı,avcılık yani taze ettir.Taze et yemeyen hayvan,etten su ihtiyacını alamaz.Bununla ilgili olarak,kuru mama gibi su içme oranına ilgi gösterilmelidir.Kuru mamalarda içerik ve vitamin gibi değerleri, analiz yapılarak belirlenir,çiğ ve pişmiş bir ette ise,bu analizleri yapmak mümkün değildir.Çiğ et veya pişmiş etle beslenen bir hayvanın,vitamin değerleri kuru mamadaki gibi analiz edilerek,hayvana doğru ölçüde verilmelidir.Aksi takdirde kansere kadar,etki gösterebilir.Çiğ et verilirken,doğal olduğunu savunanlar,vitamin ihtiyaçlarını doğal olmayan yollar ile gidermeye çalışır ve bu çok yanlıştır.Doğadaki kedi vitamin değerleri için,tablet kullanmaz.Bu sebeple vitamin değerlerini karşılamak için,taze ve canlı et verilmeli su ihtiyacını etten karşılamalı,ayrıca et kaynakları,bıldırcın,ördek,kaz,hindi,tavşan,köy tavuğu gibi canlılardan seçilmelidir.Bu kaynaklar,canlı olarak verilmeli ve vitamin değerleri yanında,hayvanın tüm ihtiyaçlarını karşılamalıdır.Bu kaynaklardan en değerlileri ise tavşan ve bıldırcın etidir,doğal avlarına en yakın olanları bu canlılardır.Tavşan kırmızı ete en yakın analiz değerlerini sunmaktadır.Ayrıca iş bu etleri vererekde bitmez,bu canlıların doğada,doğal gıdalar ile beslenmesi gerekmektedir.Yani çiftlik hayvanı olmaması gerekir.Gdo içeren gıdalar ile beslenen,gdolu etleri,hayvanımıza vererek bir fayda beklemek çok yanlış olur.Bu durum ise doğal beslenmek isteyen ve analizi yapılmayan bal ile beslenen bir insandan farksızdır.Bal sahtesi yapılabilecek en kolay üründür ama tam zıttı şekilde analizi en zor gıdadır.Analizi yapılmayan,doğal sanılan balı yemek,evde doğal olarak yetiştirilen ama tarımsal olarak kullanılan kimyasal ilaçları kullanmaya benzer.Doğal olarak kullanılan tarımsal ürünlerde dahi kimyasal kullanılmamalı,analizi yapılmalıdır.Tütün haşereler için birebir üründür.Doğal olarak,gdosuz tohum ektiğiniz ve ürettiğiniz sebze,meyvelere kimyasal ilaç kullanılarak ve doğal olmayan şekilde yetiştirilen,tütün alarak,haşare kovucu özelliği sebebiyle faydalanmak,mantıksız bir karar almak ve ürünlerinizi heba etmek anlamına gelir.Geçen gün gördüğüm matisse marka mamayı öven bir yazıda,golosinin değerleri içermediğini daha şeffaf olduğunu söylüyordu.Bu ise kesinlikle yalandır.Firmalar sapma payından ve formüllerinin çalınma durumundan dolayı,tüm ayrıntıları paylaşmazlar.Coca cola ve pepsi gibi.Ayrıca analiz değerlerinde,etden gelen değerler mevcut değildir,yani yazmaması içinde taurin olmadığı anlamına gelmiyor.Bu konulara takılmak yerine,şampuan ve parfüm gibi çokca kullanılan ürünlerin içeriklerindeki saklanan zararlara göz atmak gerekir.Kuru mamaların paketlerinin,kanser yapıcı,plastikden imal edildiğini unutmamak gerekiyor ve bunlar gıda ile teması neticesinde,hayvan ve insan vucuduna geçiyor.Kozmetik ürünlerinde parfüm içeriği çok yüksek bir oran ile yazan bir markaya şahit olmadım. İstisnalar elbette mevcut.Parfüm içeriğinde,kolonya gibi yüzlerce veya binlerce kanserojen madde mevcut.Değinilmeyen şeylerden biri ise,dezenfektan kullanımında artış sebebiyle,kendimize ve dünyaya,koronadan daha fazla zarar verdiğimiz.Bu gidişle çıkıcak hastalıkları tahmin dahi edemiyorum.Konumuz güvenmemek veya şüphe ise,insanlara bahsedilmeyen şeylerden biriside,pandemi kelimesi kıtalar arası demek değildir.Pandemi en basit manası ile tüm insanlar demektir.Sağlık örgütleri kıtalar arası diyerek,insanları paniğe sevk etmemek için, böyle söylediğini düşünüyorum. Yani korona tüm insanları etkileyecektir.Bizleri öldüren ise bu gidişle,korona değil,insanlar olacaktır.Korona yok olur gider ama bunca kimyasal atık nereye gidecek bilmiyorum.

TATA4242
TATA4242

118632

Ben teşekkür ederim,doğallığınız için.

TATA4242
TATA4242

118632

Evde bu analizleri yapmak pek mümkün değil,son olarak ise,dediğim gibi uygulandığı takdirde en doğru beslenme,çiğ beslenmedir.Dünyada ise,dışarıdan vitamin almayarak,hayvanına ihtiyaçlarını,etden sağlatan,kaç kişi var bilmiyorum.Ben hayvanına,canlı taze et veren veya tavşan alan insanı pek görmedim.

Soruya cevap yazabilmek için üye girişi yapmalısınız.

Üye Ol Giriş Yap