Sokak hayvanlarının durumu içler acısı, genelde hayvanseverlerin münferit çabaları ve sınırlı kaynakları ile bir şeyler yapılmaya çalışılıyor. Ama maalesef yeterli olmuyor, olamıyor ve kamu vicdanı sızlamaya devam ediyor. Zor durumdaki bir hayvanı gördüğümüz zaman aslında olması gereken nedir? 155 benzeri bir numarayı aramamız ve derhal görevli bir ekibin gelip hayvanla ilgilenmesi, gerekirse tedavisini yapması ve güven içinde yaşayabileceği bir barınma ortamı sağlanmasıdır.
Benim önerim şudur : Devletin elinde gayet geniş ve üzerinde herhangi bir kalıcı bina, tesis yapılması mümkün olmayan alanlar var. Bu alanlarda toprak, ağaç, yeşillik vs hayvanların yaşayabileceği doğal ortam müsait. Ülkemizde hayvan hakları dernekleri ve binlerce gönüllü de mevcut. Çok hatırı sayılır zengin iş adamlarımız da var. İş adamlarının SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ kapsamında yaptıkları harcamaları vergiden düşme olanakları da var.
Ne kaldı geriye? Tüm bunları birleştirecek, harekete geçirebilecek etkin insanlar ve dernekler, belki vakıflar.
Yer devletten, maliyeti iş adamlarından (aslında bizden) olmak üzere çok güvenli, modern ve pırıl pırıl kedi ve köpek cennetleri kurulabilir. Hem sokak hayvanları için köklü bir çözüm olur, hem de bir çok insana iş sahası üretilmiş olur. Bizler de hayvanseverler olarak gider o cennetlerin tadını çıkartırız, hayvancıkların sağlıklı, güvende ve mutlu olduğunu bilir rahat ederiz. Bu işleri organize edebilecek birileri mutlaka vardır. Ne dersiniz?
Keşke olsa, ne güzel olurdu ama hayvanlara sahip çıkmak gibi çok net ve açık bir amaç uğruna bile Türkiye'de kurulmuş 10'larca farklı dernek, vakıf var. Tek bir çatı altında toplanıp, ortak hareket edebilmeyi becerebilsek sizin öneriniz de hayata geçebilir bence, gayet mümkün.
Düşünceniz düşünce olarak çok güzel fakat bu tip projelerin hayata geçrilebilirliği daima bir tartışma konusudur.- Kaç tane kedi kaç tane köpek var? - bu hayvanlar nasıl neyle beslenecek?- yeterli imkanlar nasıl sağlanacak? Hayatta hiç bir şey bedava değil malasef ve bu işe para koyan bir hayır sever iş adamı acaba 2. kez buraya parasını aynı hayırseverlikle verecek mi? en önemli sorun ise devamlılık. tamam bu güzel barınağı ortaya çıkartmayı başardınız diyelim bir kedi köpeğin en az 10 sene yaşadığını düşünürsek (ki çok daha uzun yaşıyorlar) bir hayvanın 10 senelik yiyecek içecek sağlık ve ısınma ihtiyaçlarını nasıl karşılamayı düşünüyorsunuz bunun maliyeti ne kadar? 1 kedi ve 1 köpek için harcanacak minimum tutar nedir? bu yazdıklarım asla moralinizi bozmasın bunlar hesaplanabilir şeyler eğer siz bu hesaplamaları yapıp eksik yönleri tamamlayıp bir sivil toplum örgütüne götürüp sunumunuzu yaparsanız karşılık bulabilme ihtimaliniz çok daha yükselecektir.Önemli olan pratikte ne yapılması gerekiyor bunu düşünmek gerek.Umarım bu güzel fikriniz hayata geçirilebilir.
keşke çok param veya gücüm olsaydı, inanın bunları kendim yapardım. yapılacak iş çok ta karmaşık bir şey değil, son derece basit aslında. büyük bir alan (devlet sağlayacak) tahsis edilecek, sosyal sorumluluk projesi kapsamında firmalardan ödenek sağlanacak, bu parayla etrafı çevrilecek, kedilerle köpekler için müstakil alanların izolasyonu yapılacak. içeride bol bol yuvalar bulunacak. hayvanseverler buraya aileleri ile gezmeye, piknik yapmaya vs gelebilecek. burasının genel yönetimi için bir vakıf kurulacak, vakıf kapsamında veterinerler, bakıcılar vs gerekli istihdam sağlanacak. gönüllülerden de yararlanılacak. işin sürekliliği ve maddi boyutu yine bağışlar ve iş adamlarının sosyal sorumluluk projeleri kapsamında sağlanacak. bunlar olmayacak şeyler değil ama parçaları birleştirebilecek kabiliyette ve gerçekten bu konuyu dert eden, güçlü birileri gerekiyor. Bu yazdıklarım tabi ki kaba taslak. neyin nasıl yapılması gerektiği bilimsel yöntemlerle projelendirilerek çok daha net olarak ortaya konulabilir.
sosyal sorumluluk projelerinde firmaların harcadıkları parayı vergiden düştüğünü göz ardı etmeyelim. başkasının (yani bizlerin) parasıyla hem hayırseverlik yapmış olur, hem de reklamını yapar. bir çok okul, yurt vs bu şekilde açılıyor. sanmayın ki ceplerinden bir kuruş para çıkıyor. hatta maliyetleri yüksek gösterip kara bile geçiyorlar.
bu dernek ve vakıfların gündemine bu konuyu getirebilme şansımız var mı acaba? gidip iş adamları ile, belediyeler ve diğer ilgili kamu kurumları ile görüşebilecek ve bunu ciddi bir proje olarak takip edebilecek bir mekanizma. içimizden birilerinin kendisi veya belki çevresinden bir muazzam insan. kim bilir?
10 yıl sonra aynı şeyleri düşünüyoruz ama sadece düşünüyoruz. Pırlanta reklamlarının Fink attığı bir ortamda düzelme olmaz.
Soruya cevap yazabilmek için üye girişi yapmalısınız.
Uzmanlardan ve diğer üyelerden faydalı cevaplar almak için:
Yeni Soru Sor
gönderiliyor...