Yardım Eder Misiniz

Venusss0
Venusss0

3087 Puan

Merhaba uzun bir yazı olacak kusura bakmayın. Sizde de durumlar aynı mı bilmiyorum ama hayatımı kedime adamış durumdayım ve bu durum canımı sıkıyor sürekli onu düşünüyorum ona ne alacağımı, onun sağlığını, onunla vakit geçirmeyi, bunları düşünmek güzel ama bir süreden sonra sıkıyor kedim değil sorumlulukların hepsinin benim üzerimde olması. Artık sıkılmış durumdayım. Ben 14 yaşındayım ve kedimi eve ben getirdim herşeyi ile ben ilgileniyorum. getirdiğimden beri kedimden başka gözüm hiç bir şeyi görmüyor sosyal yaşantım yok. Okul sezonu açıldı 3 gün sonra okula gideceğim ve kim nasıl ilgilenecek bu hayvanla bunları düşünmekten sıkıldım kedim ilgisizliğe gelemiyor anlayacağınız ailem sadece kedimin masraflarını karşılıyor sadece her şeyiyle ben ilgileniyorum azcık olsun onların da ilgilenmesini istiyorum. Sabahları sadece suyunu ve mamasını değiştiriyorlar ben uyanmazsam ben evde olsam tuvalet temizlenmiyor sadece sevip bırakıyorlar bütün sorumluluğun benim üstümde olmasından şikayetçiyim asla ama asla kedimden değilim ama neden her şeyini ben yapıyorum? İşlerine gelince kedim hepimizin kedisi kedinin sahibi ben değilim, ailem kedime aldığım mamanın markasını bile bilmiyor öyle düşünün hangi kumu aldığımı bile bilmiyor anlatıyorum anlamıyorlar aşılarının ne olduğunu bile umursamıyorlar ben götürelim diyorum götürüyoruz öyle düşünün bu sorumsuzluklarının düzelmesi için ne yapmalıyım okula gideceğim artık eskisi kadar ilgilenemeyeceğim bu site de bile aktif olamayacağım.

13 CEVAP

aslihan_e
aslihan_e

128573

Ben de arkadaşlarım çocuklarının bakımından, çocuk büyütmenin zorluğundan yakındığında benim kedilerim de aynı şekilde diyorum ama onlar beni anlamıyor tabi ki. Sizin şu anlattığınız tıpkı çocuk sahibi olan bir insanın yaşadığı durum. Hayvan sahiplendiğinizde o sizin çocuğunuz gibi oluyor ve tüm sorumluluğu almak zorunda kalıyorsunuz. Sizinki bir de bir tane, bende çok sayıda kedi var, bir de üstüne her gün sabah akşam onlara bir şeyler pişiriyorum, kavgalarıyla uğraşıyorum, birinin hastalığı geçer diğerininki başlar. Ailem de normalde "Gel annem, gel babam". diye severler, sorun çıkınca "Senin kedin" olur. Öyle zamanlarda "Sevmeyin bundan sonra o zaman" derim. Tabi sizin yaşınız aileye baş kaldırmak için çok genç. Yine de aileniz kediyi eve kabul ederek size yardımcı olmuş durumda. İsteseler almazlardı. Ben sizin yaşınızdayken kedilere sadece bahçede bakmama izin veriliyordu. Çocukken evde kedimiz vardı ama çayın içinden bile tüy çıkınca annem tiksinmişti, evde kedi istemedi o ölünce. Ben üniversiteye gidince annem bahçedeki kedilerimin hepsini götürüp uzağa atmıştı. Zorla yaşattığım minicik yavruları bile atmışlardı. Şuan kedileri çok seven yeğenime mesela "Bak kedi bakmak ne kadar zor, kedi istiyorsan böyle durmadan kaka temizleyeceksin" diyorum. O da "Annemler temizler" diyor. Ben de "Hayır, kediyi sen almak istediysen, sen aldıysan sorumluluk sende olur, sen yapmak zorundasın" diyorum. Aileniz işin maddi yükünü almış durumda, size de bakmak kalıyor. İsteseler ona da yardım etmeyebilir, harçlığından kes diyebilirlerdi. Şimdi onlar maddi açıdan yardımcı olmasalar ben derdim ki kedi onların değil sizin ama böyle bir durumda bizim kedimiz demeye hakları var. Durumdan rahatsızsanız blöf olarak, onları denemek için, artık sürekli kedi tuvaleti temizlemekten bıktığınızı, bunu artık yapamayacağınızı söyleyin ve kediyi başkasına sahiplendirmeyi teklif edin. Kabul ediyorlarsa o kedi onların değildir çünkü gerçek bir kedi sahibi, kedisini seven bir insan, sorumluluktan kaçmak için onu başkasına vermez. Kabul ediyorlarsa sizin hatırınıza o evde tutuyorlar demektir. O zaman onlara minnettar olmalısınız çünkü herkes hayvan sahibi olacak diye bir şey yok. Kabul etmezlerse, kedimi başkasına vermem derlerse "Tamam, bundan sonra tuvaleti siz temizleyin o zaman, ben yapmayacağım, arada müsait olursam yardım ederim" deyin.

Emirrckr
Emirrckr

13076

Eve bir kedi sahiplenmeyi siz istediniz diye tahmin ediyorum,
Yani sanırım anneniz demedi hadi bir kedi alalım diye.
Eğer öyleyse bakımı ortak bir şekilde üstlenilir fakat sizin isteğiniz ise mecburen kumuyla,oyunuyla,aşısıyla ilgilenmek durumdasınız.
Aksi takdirde zorlanıyorum,bıktım dediğinizde neden sahiplendin o zaman diye bir tepki verecekler.
Fakat yine de Aslıhan Hanım'ın dediklerini bi uygulayın en azından ailenizin kedinize karşı görüşünü öğrenmiş olun.
Sevip benimsediyseler muhtemelen sahiplendirmek yerine biraz olsun işlerine ortak olmayı seçecektirler,zaten sizinde okulunuz başlayacak haliyle belli bir zaman dilimi evde olmayacaksınız.

AyseMia
AyseMia

111368

Bence birçok sorumluluğu zaten almışlar kediyi eve kabul etmek ve maddi ihtiyaçlarını karşılamak gibi, ki maddi ihtiyaç kısmı sizin yaşınızda biri için en zor kısmı ve onlar olmazsa büyük ihtimalle altından da kalkamayacağınız bir konu. Ben sizin yaşınızdayken hatta daha da küçükken sadece tavşan bakmama izin veriliyordu ve yine kafesini her gün ben temizliyordum, hatta ablamın da vardı kızı hasta olduğu için o pek ilgilenemediğinden (ki tavşanı da kızı için almıştı) onun da kafesini ben temizleyip yeni talaş dolduruyordum, yemlerini ben veriyordum, ev içinde ben gezmelerini sağlıyordum, hastalandıklarında hep ben ilgileniyordum, ishal olsalar o yaşımda ben pirinç lapası pişirip, yedirip, her gün çıkan tuvaletlerini çöpe ben atıyordum. Yemini bile hatta ortaklaşa alıyorduk, kimse bana küçüğüm diye maddi ihtiyaçlarını ben karşılayayım demedi, bu yükü omuzlarımdan almak istemedi. Birkaç sene sonra köpeğim olduğunda ise bütün maddi ihtiyaçlarını tamamen kendim karşılıyordum, o da azıcık verilen harçlıktan; kendime bir sakız bile almadan tamamını ona mama, şampuan, tasma vs. almak için ayırıyordum hiç dokunmadan. Her gün 3 kez ben gezdirip, tuvalete çıkarıyordum, ben tarıyordum, ben banyo yaptırıp ben kurutuyordum, veteriner kliniğine ben götürüp, hasta olduğunda başında ben sabahlayıp ben ilgileniyordum. Hep ben, ben, ben... Okulum için il dışına gitmem gerektiğinde sadece abim gezdirmeye ve mamasını, suyunu vermeye başlamıştı o da ben olmadığım için mecburen(!) ve yine benim aldığım mamalarla. Hatta her 1-1 buçuk ayda bir gidip hem onu özlediğim için, hem de yeni mama almak için şehirden şehre geçiş yapardım otobüsle. Param yetişmese bazen (o da çok nadiren) babamdan istesem mama parasını başıma kakardı illa ki, mamasını bu ay ben aldım zaten diye, ayrıca tüyü için de her Allah'ın günü durmaksızın konuşurdu, evlerden ırak. Zaten ben okul için gittiğimde de defalarca kez köpeğimi başkasına sahiplendirmeyi istemiş, ablama sormuş o durdurmuş, ondan duydum bunları. Kısacası gerçekten bakmak istiyorsanız her zorluğa göğüs gerersiniz, bir şekilde yetersiniz.


Benim ailem sizinki gibi maddi destek olarak yardımcı olsaydı ben kendimi çok şanslı hisseder, mutlu olur, minnettar olurdum diye düşünüyorum. En azından beni bu konuda destekliyorlar diye sevinirdim. Siz de o canin gerçekten hayatınızda olmasını istiyorsanız bakım gibi zorluklara biraz göğüs germelisiniz, isteyince hiç zor gelmiyor, mutlu olarak yapıyorsunuz yeter ki yanımda olsun da her gün temizlerim, tararım vs. diye.

AyseMia
AyseMia

111368

Evet tabii ki olur, tuvaletini günde bir kere de temizleseniz yeterli olur tek kedi için. Kediler zaten çok ilgi isteyen canlılar değiller, mamasını suyunu verip, okulunuza rahatça gidebilirsiniz, geldikten sonra yada gece uyumadan önce de kumunu temizleyebilirsiniz. Köpekler gibi gezdirme sorumlulukları, her ay banyo yaptırma+kurutma gibi sorumlulukları yok. Yalnız kaldıklarında duvar kemirme durumları da yok. :) Bakımı çok daha kolay olan canlılar, çoğu kedi de kendi kendine oyun oynar zaten. Kağıttan buruşturarak top yapıp atın onunla bile saatlerce oynar çoğu, alüminyum folyodan da yapabilirsiniz aynı şekilde çok seviyorlar, pinpon toplarını da şiddetle tavsiye ederim. Oltayı bir kısmı seviyor bir kısmı pek sevmiyor. Kedi tüneli kedilerin genelinin ilgisini çekiyor ancak bir süre sonra sıkılıp evde boş boş yer kapladığını duyuyorum hep. Kedilerde sıkılma huyu her an her şeye karşı olabiliyor, biliyorsunuzdur belki. :)


Ayrıca evet elbette aşılar günü geldiğinde yapılıyor yalnızca, zaten en sık yapılanı iç-dış parazit, ki o bile 3 ayda bir yapılıyor. Hatta klinikten temin edip kendiniz de evde uygulayabilirsiniz yada anne babanızdan yardım alabilirsiniz YouTube'da iç-dış parazit uygulamaları hakkında birçok video mevcut damla uygulama yada hap yutturma için. Karma aşılar da zaten (kediniz şu an yavru sanıyorum) 1 yaşından sonra senede 1 kez yapılıyor, geriye yalnızca kuduz aşısı kalıyor, o da senede 1 kez ama şehir dışına çıkmıyorsanız kedinizle birlikte onu da yaptırmanız çok zaruri değil, en önemlisi Karma aşı onu ihmal etmeyin, yavruyken 2 doz, yetişkin iken 1 doz yaptıracaksınız. Bağışıklığını yüksek tutmak için uğraşırsanız kolay kolay hasta da olmayacaktır zaten, Karma aşıdan önce en azından Hemogram baktırmayı ihmal etmeyin ve hekiminiz önerirse vitamin de kullanın. Bağışıklığını yükseltmek için takviye edici ürünler kullanın immun44 yada imuneks gibi veya Lysine gibi. Klinik ürünlerinden de alabilirsiniz bunun için. Ayrıca bağışıklık için et, tavuk, balık haşlayıp (yağ, tuz, baharat eklemeden) suyuyla birlikte verebilirsiniz, bu da çok çok faydalı.

aslihan_e
aslihan_e

128573

@AyseMia Sizin kediniz çok uslu sanırım. Ben kafayı yemek üzereyim ya. Geçen biri sakız paketini bulmuş, açmış, baktım bir şey çiğniyor, mutfaktan ekmek çaldı heralde dedim. Sen ne alaka sakız çiğniyorsun yani, yutacaktı tabi ki, zor aldım. Dışarıda ne sebze meyve bulurlarsa top olarak tekerliyorlar, parçalıyorlar, çeşit çeşit topları var onları asla istemiyorlar. Bayat ekmek poşetini astığımız yerden düşürüp ellerine geçerse parçalayıp açıyorlar, tüm ev ekmek oluyor. Banyodan tuvalet kağıdı rulosunu çalıyorlar, bir bakıyoruz tüm ev cadılar bayramı gibi kaplanmış. Bugün çaylık kuru papatya paketine ulaşmışlar onu yiyorlardı. Aklımıza gelmedi ki öyle bir şey yapacakları, annem erişemeyeceklerini düşündüğü bir yere asmıştı. Kitapları parçalayıp her yere dağıtıyorlar, sularının içine de atıyorlar oyun için, balık tutar gibi yakalamaya çalışıyorlar. Evdeki tüm kilimleri, paspasları evirir çevirir katlarlar, düzelt, saniyesinde yine aynı. Koli bulurlarsa kemirler. Bulaşık makinesini tam kapatmayı unutursak içindeler. Otur meyve ye, gelirler hemen üzüm, kiraz çalarlar top oynamak için, onu da kilimlerin altına saklarlar böcek saklanmış gibi olsun diye. Biz bulamazsak çürüyor, üstüne basılıyor tabi ki. Yemek yaparken mesela patlıcan yapıyorsun hemen koşup onun baş kısmını kaçırırlar onunla oynarlar sonra bir yerlerin altına atarlar bulamazsın, orada çürür. Pazar alışverişi sonrası bazen dolaba sığmıyor, diyelim ki mısırı 5 dakika masada bıraktın bir bakıyorsun poşeti yırtmış, koçan koçan almış almış kemirmiş, hep mısırlar yerlerde. Köpek olsa en azından tırmalamaz. Bugün biri pencerede perdenin arkasında oturuyormuş, ben de sandalyeye eğildim, perdenin hareket ettiğini görmüş, perdenin arkasından benim kafamı iki patisiyle bir yakaladı, derime geçirdi tırnakları, sen nasıl perde arkasından saçlarımı tutup çekiyorsun yani, bırak diye bağırdım bayağı sonunda bıraktı. Her yerim baştan ayağı tırnak içinde. Babamı trambolin olarak kullanıyorlar, çekyatın başından tam göbeğine uçup zıplıyorlar bilerek. Tavuğu bazen ağızlarına alıyorlar, adamın ayakkabısının içine koyup ordan yemeye kalkışıyorlar. Gece annemin başına atlıyorlar, bir kez biri alnını kesti birkaç yerinden, kanlar içinde kaldı. Normalde uyurken ayrı odaya alırım ama kadın yattığın an ben odadan çıkarmadan dakika içinde yaptı. Benim de uslu kedilerim var ama onlar da ilgi bağımlısı, yalnız bırak, ağlaya ağlaya delirirler sonra sinirden birbirlerine saldırırlar. Birisi kıyafetimi emmeden uyuyamıyor zaten, uyuyamazsa da bas bas bağırır, gider kardeşine saldırır. Uslu olanların bile kötü özellikleri var. Biri hayali şeyler görüyor, korkudan sizi tırmalıyor. Daha say say bitmez. Komşunun köpeği var, tek sorunu arada ortaya işiyormuş. Bizimkilerden biri de yapar istediğini yapmazsak, kölesi haline geldik.

Ketonmanya
Ketonmanya

114506

Günaydın Bengi Hanım,


Benden 22 yaş küçüksünüz ama yine de sizinle sizli bizli iletişim kurmak istedim çünkü sizin yaşınızdakilerin neredeyse genelinin akılları bir karış havadayken sizin bu yaşınızda bu kadar sorumluluk sahibi olmanız, bu saygıyı hak ettiğinizi gösteriyor. :) "Kediyi sen getirdiysen tabii ki bakacaksın, zorundasın." diyenlere aldırış etmeyin. Onlar hiç 14 yaşında olmamışlar muhtemelen. :)


Ailenizi tanımadığım için varsayımsal yorumlar yapacağım. Anlattığınız kadarıyla ailenizin tavırlarının iki olası sebebi olabilir: 1) Mizaç olarak duyarsız tipler, 2) Siz henüz eğitim alma çağında olduğunuz için size görev ve sorumluluk bilinci aşılamak için özellikle tüm yükü size yıkıyorlar. Yani bu tamamen anne-baba eğitimlerinin bir parçası. Ki benim de bir çocuğum olsa ona kaldırabileceği maksimum sorumlulukları vererek eğitirdim onu.


Eğer söz konusu olan 1. ihtimalse onları bu yaşlarından sonra değiştiremeyeceğiniz için yapabileceğiniz pek bir şey olmayabilir. En fazla içinde bulunduğunuz durumu onlara anlatır ve bir umut anlamalarını beklersiniz.


Fakat söz konusu 2. ihtimalse (ki ben bunun olmasını cânıgönülden isterim) işiniz kolay. Böyle ince düşünen ebeveynler, iletişim kurulabilir kişiler oluyorlar çünkü genelde. Bu durumda da kendileriyle şöyle bir konuşma yapabilirsiniz:


"Beni en iyi şekilde yetiştirmek istediğinizin, bana öğretmeye çalıştıklarınızın farkındayım ve bunu çok takdir ediyorum, ben de elimden geldiğince uyum sağlamaya çalışıyorum. Ancak benim çok önemli bir başka sorumluluğum da var: okulum. Ben hem okulumu hem de kedimizin bakımını aksatmadan en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum ama bu yaşımda ikisini birden hakkıyla yürütemeyebilirim. Sizden sadece kedimizin bakımıyla ilgili çok az yardım rica ediyorum. Örneğin en azından sabahları mamasını siz koyabilirseniz, ben okuldayken onunla biraz oynayıp onu oyalayabilirseniz hem kedimiz mutlu kalmaya devam edecek hem de benim aklım onda kalmayacağı için derslerime güzelce odaklanabileceğim. Kedimiz yine benim sorumluluğumda olsun ama siz de bana sadece ufak desteklerde bulunmayı çok görmeyin."


Dediğim gibi, eğer ailenizin amacı sizi eğitmekse bu söyledikleriniz onlarda gayet etkili olacaktır çünkü verdikleri eğitimin amacına ulaşıyor olduğunu göreceklerdir. Bu durumda da size destek olmaktan kaçınmayacaklardır.


Sonucu merakla bekliyoruz ve sizi eminim buradaki tüm üyeler olarak çok takdir ediyoruz.


Sevgiler, en çok size bol patili günler dilerim. :)

Venusss0
Venusss0

3087

@Ketonmanya yanıtınız için teşekkürler öncelikle kedimi eve ben getirmiştim bu doğru ve bütün sorumluluğun üstümde olacağını söylemiştim. ilk başlarda ailem kedime pek sıcak bakmıyordu aradan yaklaşık 1 hafta geçtikten sonra tam anlamıyla ısındılar.
annem normalde kedilerden çok korkar yaklaşamazDı artık yaklaşabiliyor, özellikle ablam kedimi çok seviyor hatta bi ara venüs nefes almıyor diye bi şaka yapmıştım kalpten gidiyordular :) yani şöyle bende onlar alışmaya başlayana kadar 6,7 aydır her şeyini aksatmadan yapıyorum en iyi şekilde bakmaya çalışıyorum ailem sadece maddi olarak destek çıkıyor sağolsunlar ama ben ilgilenmelerini istiyorum ve dediklerinizi uygulayacağım. Bi ara kedim yere kusmuştu 1 ay önce falandı ablama, abla venüs kustu temizler misin dediğimde bile senin kedin sen temizle demişti öyle diyince de sevme o zaman benim kedimse demiştim böyle tartışmalarımız oldu yani. Sadece ben uyuyorken ve evde olmadığım zamanlar venüs yere çiş kaka yapsa ve kussa temizlerler. ben evde otururken ellerini sürmezler. Eğer bi gelişme olursa yazmaya çalışacağım buraya çok teşekkürler.

AyseMia
AyseMia

111368

@aslihan_e Bayağı aksiyonlu imiş sizin ev. :) O dedikleriniz çoğunlukla sokak kedilerinde yaşanıyor, sizin de kedilerinizin hepsi sokak kedisi zaten sanıyorum. Aşırı hareketlilik ve saldırganlık genellikle sokak kedilerinde olur. Irk kedilerde olduğunu görürseniz o kedinin ırkında bir kırmalık illa ki vardır. Hoş, ben şu yaşıma kadar birçok sokak kedisine de geçici/kalıcı 15 yılı aşkın süre boyunca baktım, hiçbirisinde o kadar hareketlilik, tırmalama, ısırma huyları gözlemlemedim. Irk kediden çok sokak kedisine baktım yani. Mia benim ilk ırk kedim bu arada, önceki baktıklarım hep sokaktan alıp baktığım sokak kedileriydi. Sizinkiler extra yaramazlar anlaşılan. :) Tabii bu karakter ile olduğu kadar yetiştirmekle de kaynaklıdır, pek kızmıyorsanız, doğruyu yanlışı anlamadan çok rahat yetişiyorlarsa öyle olmaları da kaçınılmaz olur.


Mia'da ağzına bir şey alma huyu hiç yok, bu iştahsız olduğundan da olabilir tabii kuru mama dışında bir şeyi yemez ama oyun oynarken de küçüklüğünden beri öyle, oynasa bile asla yutayım demez. Öyle ki; yanında kuzu çevirme pişse gidip yiyeyim demez, yada sofrayı dağıtayım demez. En fazla merak edip biraz koklayıp gider. Yavru olan Linda ise fazlasıyla iştahlı ama onda da öyle bir huy gözlemlemesem de yine de ip yada kağıt benzeri bir şey bulduğunda alıyorum hemen. Oynadığında onda da yutma gibi bir durumla karşılaşmadım ama şükür. Sizinkiler sakız çiğneme falan biraz fazla aşmışlar. :) Normalde yiyecek bir şey olmadığını kokusundan anlayıp yaklaşmamaları lazım. Çok dikkatli olmanız gerek, öyle her şeyi ağızlarına alma huyları varsa maazallah! O tür objeleri açamayacakları dolaplara poşet yada bir çanta içinde koyun.


Yetişkin kızım evet ırkının da gereği çok sakin, çok uyumlu ve uysal. İlaç içirme dışında asla tırnak çıkarmaz, (o da yalnızca kaçabilmek için zaten) çok sevgi dolu. Yavru olan ondan daha hareketli, (Mia'nın yavruluk dönemlerine de göre) kapılara bile çıktığı oluyor, hiç yorulmuyor hiperaktif resmen. Bazen abartısız 3 saat boyunca aralıksız oynattığım oluyor ben yoruluyorum o yorulmuyor ama o Scottish Straight zaten, British değil. Straightler her zaman daha hareketli oluyorlar Britishlere göre. Mia'nın yavruluk dönemine göre de çok daha fazla tırmalayıp ısırıyor, Mia'nın ısırma huyu hiç yoktu zaten, tırmalamayı da sadece oyun anında yapıyordu. Ama yavru olan Linda dişlerini bayağı geçiriyor tüm gücüyle, tırmalamayı da severken bile yapıyor. Bacak boyları da Britishlere göre daha uzun oluyor zaten, bu da hareket kabiliyetlerini artırıyor.


Mia bir de 2 yaşına girecek çok yaklaştı, artık tamamen yetişkin olup üstüne bir de kısırlaştığı ve hormonları da tamamen oturduğu için eskisinden daha da hareketsiz oldu. Tabii biraz sıcakların da etkisiyle bulduğu yere yatıyor artık. :) Hiç yaramazlığı yok. Linda ile arada oyun oynarken koşturuyor biraz, sonra yeniden yayılıp yatıyor. :))


Zaten iyi ki de öyle sakin, benim ailem sizinkiler gibi o kadar tahammüllü değiller. Kesinlikle barındırmazlardı evde 1 dk bile. Mia henüz kısırlaştırılmış değilken bir süre sonra her kızgınlığa girdiğinde babama karşı aşırı ilgi duyup yanından ayrılmamaya, o nereye gitse peşinden resmen gölgesi gibi gitmeye başlamıştı çiftleşme pozisyonu alıp yerlere yatarak. Anlaşılan kokusundan anlıyordu karşı cins olduğunu, bana hiç oyle extra yakınlık duymuyordu çünkü o dönemlerde. Bir dişi kedi bir erkek kediye nasıl kur yaparsa aynısını yapıyordu. Babam da hiç sabırlı ve tahammüllü biri değil haliyle, aynı hareketi bana yapsa sadece haline üzülür, yanıma gelmesinden mutluluk duyardım. O ise bir süre sonra hemen "bıktık" demelere başlıyordu, ne olacak "bu"nun hali deyip konuyu defalarca kez "başkasına sahiplendirmeye" bile getirdi. Mia ile her günümüz işkence olmuştu, kızgınlık zamanının her yaklaştığı ve kızgınlığa girdiği zaman en az onun kadar ben de strese giriyordum. Apar topar kısırlaştırdım da, o da kurtuldu ben de. Binlerce şükür ki kedilerim sakin o yüzden. Yavru olan şu an bayağı hareketli ama o da büyüdükçe ve kısırlaşınca Mia kadar olmasa da durulacaktır.

Venusss0
Venusss0

3087

Ailem kedimi sahiplendirmek istemiyor böyle bi soru sormuştum aksine çok seviyorlar yokluğunu düşününce bile üzülüyorlar sorumluluğu neden sadece benim üzerimde diyince sen getirdin oluyor işlerine gelince sevmesini biliyorlar sağolsunlar maddi olarak her şeyini karşılıyorlar hatta 2. Kediyi getirmeyi düşündüğümü söylediğimde "sen Venüs'e en iyi şekilde bak 2. Kedinin üstesinden kalkamayız" demişlerdi cidden seviyorlar ama konu ilgilenmeye gelince (tuvalet temizliği vs pekte umursamıyorlar birtek kısırlaştıralım lafı çıktı ağızlarından ne aşılarının vaktini bilirler ne hangi mamayı aldığımı bilirler ne de kumunu. Böyle olunca da artık okula gideceğim bunlara zamanım olmayacak maalesef.

Venusss0
Venusss0

3087

@AyseMia dediklerinizi düşündüm şöyle yapacağım sabah saat 7 de okula gidiyorum gitmeden önce yarım çay bardağı mama koyacağım geldiğimde ise saat öğlen 1 buçuk olacak tuvaletini temizlerim yatarım. Kalktığımda saat 7 olur aksam 7 de tekrar yarım çay bardağı mama koyarım tuvaletini temizleyip yemek yiyip yatarım düzenim bu şekilde olur zaten aşılarını günlük yaptırmıyoruz sonuçta değil mi

Venusss0
Venusss0

3087

Kendi kendine oyunlar oynaması için kedi tüneli sipariş verdim umarım sever ve sıkılmaz.

Venusss0
Venusss0

3087

Kedim 2 yaşında ve lösemi aşısı hariç aşıları tam yaptırdık. Kedim ilgisizliğe gelemiyor maalesef örneğin yerde bi oyuncağını bulsa ağızıyla benim bulunduğum yere getirip oynatana kadar bağıran bi kedi ilgilenen olmadığında bas bas bağırıyor kedimin herhangi bir sağlık sorunu da yok aslında geçen ay testlerini yaptırmıştık herhangi bir sorun yok :) vitamin olarak devamlı viyo imune, nutriguard, SynbioCure kullanıyorum memnunum, oyuncak konusunda haklısınız bir süre sonra sıkılıyorlar ben devamlı ortalıkta bırakmıyorum oyuncaklarını kendine ait bi dolabı var orada duruyorlar genelde her gün oynadığımız oyun olta ve zilli topla oynamak pinpon topuna cidden bayılıyor bir kaç tane var dönen oyuncağın içinden çıkartıp veriyorum deliriyor resmen 150 li almayı düşünüyorum ha bide kağıttan yaptığım topları yiyor :( o yüzden oynatmıyorum kağıt karton gibi şeylerle

Venusss0
Venusss0

3087

Kedim 2 yıldır bizimle değil yanlış anlaşılmasın 6,7 aydır bizimle

Soruya cevap yazabilmek için üye girişi yapmalısınız.

Üye Ol Giriş Yap

  • 345 Görüntüleme
  • 13 Cevap
  • 2 Pati

SORUNUZ MU VAR?

Uzmanlardan ve diğer üyelerden faydalı cevaplar almak için:

Yeni Soru Sor
HAYTAP & PETLEBI
BARINAKLARA BAĞIŞ
BUGÜNE KADAR 81957 KG MAMA BAĞIŞLANDI

BENZER SORULAR