kedim sürekli ısırmaya calisiyor beni hayır diyorum ama 3-4 saniye sonra yine yapıyor yardımcı olabilirmisiniz.
Kulübe hoşgeldin denilebilir :D
Ben hayır'dan ziyade ŞŞŞTTT diyorum sertçe. Normalde bizim evde kimse sesini yükseltmez. Televizyon da genelde açılmaz. Akşamları ben çeviri filan yaparken eşim de kitap okur. Apartmanımız da bahçe içinde etraf hep sessizdir. O yüzden böyle sert sesli bir tepki görünce birdenbire duruyor. "Ben bir bok yedim ama du bakalım" bakışı oluyor. Yerimden kalkar gibi yapıyorum pırrrr içeri. İçerde ne düşünüyor peki? "Amaan bunlar gidince yaparım"... Kesin bilgi yayalım :D
Ellerin ısırılmasıyla ilgili olarak bebekken çok yapardı bunu, odaklanıp atlardı. Ben ellerimi saklayıp, kafamı başka yere çevirirdim, hatta odadan gidip onu yalnız bırakırdım. Bir süre sonra asla ellerime atlamamaya başladı. Çünkü oyun arkadaşı gidiyordu bunu yapınca. Hayatta en sevdiği şey oyun oynamak olunca bundan kolay vazgeçti neyseki...
Siz kediye öğretmezsiniz, o size öğretir ama nasıl inatla ısırmaya devam edilir. :D Esprisi bir yana, gerçekten de kedilere böyle şeyleri öğretmek çok zor maalesef. Öğrenir gibi görünürler, hatta bazen canları isterse komutlara uyarlar ama çoğu zaman kafalarına ne eserse öyle davranırlar. Benimkinin en sevdiği oyuncağı benim ellerim mesela. Ben de artık vazgeçtim onu vazgeçirmeye çalışmaktan. Bazı zamanlar yüksek sesle hayır deyip elimi saklayınca kesiyor ve gidiyor ama bazen de gözümün içine baka baka ısırmaya devam ediyor. Genelde ısırmaları oyun çabası ama. Onu gözlemlemeniz ve ne yaptığınızda daha çok ısırdığını anlamanız gerek. Ona göre hareket edersiniz sonra. Eğer durup dururken gelip ısırıyorsa da başka şeylere dikkatini çekmeli, ısırmayı unutturmaya çalışmalısınız.
Ben artik biraktim hayir demeyi, estagfirullah oglum asil ben ozur dilerim buyur koparabilirsin kolumu diyip koyuyorum onune... ne yalan soyleyeyim egleniyorum beni isirinca. Bunu evde yalnizca bana yapiyor cunku, aramizdaki iletisim boyle saglaniyor demek ki. Yakin zamanda ben de onu isirmaya baslarim olur biter :’)
Başlığı görünce hadi bakalım dedim :) onun canı bir şey yapmak istiyorsa mutlaka yapacaktır. Öyle hayır, dur, yapma filan engellemez. Ödül yoluyla eğitilebilir biraz. Ben otur ve bekle komutlarını öğretebildim o da sonunda eğer oturursa yemek geleceğini biliyor o sebeple :) bir de sinek yakalayınca bana getiriyor yere bırakıyor alıp atıyorum sonra ödül maması tabi ki.
Bir de komutlardan çok ses tonu etkili. Ama şu var ki siz her farklı durumda o durumun gerektirdiği ses tonuyla komut vermezseniz kafası karışır. Mesela bağıra bağıra severseniz daha sonra o kediye hayır komutunu bağırarak söylerseniz sizi dinlemez. Yumuşak ses tonuyla sevin, sert ses tonuyla hayır diyin vs vs
Alışılagelmişin dışında ancak neden olmasın :) Farklı şeyler de hoşuma gidiyor yeni tarzlar vs.
İkazdan ziyade ödülle yönlendirme yapmak daha başarılı sonuçlar veriyor kedilerde. O bir köpek değil sonuçta. Köpekler sürü psikolojisiyle hareket ederler ve alfanın sözünü dinlerler. Bu yüzden sert komutlar, ikazlar işe yarar. Ancak kediler yalnız avlanırlar, yaşarlar. Sizin alfalığınız veya rolleriniz dominant karakteriniz filan zerre umurlarında olmaz.
Bir kediye de bağırarak bazı şeyleri yapmamasını sağlayabilirsiniz. Korkar, kaçar, saklanır ancak bu da sağlıklı bir ilişki olmaz. Daha sonra bu kediden sizin yanınıza filan kıvrılıp uyumasını, kendisini sevdirmesini beklemeyin. Siz benden korkuyor sözümü dinliyor filan diye de düşünebilirsiniz belki. Kaçamayacağı kuytu bir köşeye sıkıştırın bakalım ne oluyor. 2 tırnaklı yumrukta o sizin alfalığınızı alaşağı etmiyor mu :)
@ursaminor Asla unutmuyorlar... Bugün ne oldu biliyor musunuz? Dün benim çocuklardan ikisini arı sokmuştu. Birinin patisini diğerinin de tam gözünün içini. Bugün sabah o balkonu açmadım ne olur ne olmaz diye. Akşamüstü de önce kontrol ettim sonra kapıyı açtım. Benim o dün arı tarafından sokulan 2 tane yaramaz sıpam nereye koştur koştur gitti biliyor musunuz? Koltuğun altındaki arı yuvasına. Dün başlarına gelenler de hiç ders olmamış. Hınçlarını alamamışlar sanırım intikam almaya koştular :)
Hem edimsel koşullanma hem de ırksal özellik. Mesela av köpeklerinin eğitiminde yakınında dikkatini dağıtabilecek bir etken bulundurmazlar. Hatta bunu daha canice şekilde yaparlar illegal olarak. İlk eğitimde kuşu tavşanı gösterirler hedef olarak. İkinci kısımda kendi bulmalarına yönelik koku veya görsel eğitim verilir. 3. aşamada tek amaç çalışması yapılır. Hedefe koşarken engelleyici etkenler uygulanır ve bunları göz ardı etmesi istenir. Mesela bir yere sıkışır ama etini parçalarcasına çıkmaya çalışır hedefi yakalamak için. Ben ağzında avı ile kurtlar tarafından öldürülen av köpeği fotoğrafı gördüm. Ne olursa olsun ağzından o avını bırakmamış karşılık bile vermemiş veya kaçmamış.
Kediler ise karakter olarak önce temkin, güvenlik, tehlikeden uzaklaşmak şeklinde düşündükleri için daha yakınındaki uyarıcılara öncelikli olarak tepki verirler. Eliniz sinekten daha uzak bir mesafede olarak tekrar göstermeyi deneyin. Ki zaten gerek olmayacak o kendi kendine bulacaktır :)
@İnfernus'a katılıyorum. Oğluma mutfağa girmemesi ve eşyaları devirmemesi vs. için sertçe sesle ikaz ederek engel olmaya çalışmıştık bir dönem. Sonra bunun oğlumu ürkütüp üzdüğünü fark ettim ve herşeyi saldık.
Artık alaturka tuvalet ve küçük banyo dışında her yere özgürce girebiliyor ve bir konu da onu engellemek yerine sorun çıkaran şeyi ortadan kaldırıyoruz.
Evin lideri,alfasıda o kesinlikle,biz sadece onun güvenliğini tehlikeye sokan zararlı olabilecek şeyleri onu rahatsız etmeden engelliyoruz o kadar.
Bu şekilde çok daha mutlu ve bize karşı daha kuvvetli bağlar kurduğunu düşünüyorum. Birde yasak şey daha cazip gelir inadına yapılır denir ya gerçekten öyle bence. Engel olduğumuz zamankinden daha az sorun yaşıyoruz. Liderimiz başkanımız mutluysa biz de mutluyuz:)
Buradan sevgili @Ursaminor kötü yapıyor kötü biri falan gibi bir anlam çıkmasın ha,onun evladına ne kadar iyi baktığını biliyorum.Onun evladı öyle iyi öyle mutlular,benim evladım da böyle iyi böyle mutluyuz:)
@Elifoo Ben ısırmaya başladım bile. :D Dayanamıyorum o şebek suratına. Yanlış anlaşılmasın şimdi, tabii ki de sert bir ısırış değil bu. :D
Bu arada @infernus, aklıma şey geldi... Kedilerin genel bir yapısı olsa da hepsinin ayrı bir kişiliği var tamam bunu hepimiz kabul ediyoruz. Ama bence evdeki ortam da büyürken kişiliklerinin bir kısmına çok etki ediyor. Benim eşim Fıstığı sıkıştırmayı çok sever. Ama işin asıl ilginç yanı Fıstık, eşimin onu sıkıştırmasını daha çok sever. Mesela yerde dizlerinin arasına sıkıştırınca hemen ön patilerini kaldırır ki altına pıt pıt eliyle vursun. Zevkten ağzını açar öyle sıkıştırılıp patilere pıt pıtlansın. Mıncırılmaya karşı sabrı yüksek (sadece bize karşı). Ama intikamcı ruhu aşırı sıkıştırıldığında ortaya çıkıyor; sıyrılıp kurtuluyor, kolu hedefliyor ve löps diye dişliyor. Ahh dersen de hemen yalamaya başlıyor :D
Benim anladığım kadarıyla, hep aynı ses tonuyla tekrarlanan komutları öğreniyorlar. Örneğin Fıstık, adını söyleyip çağırdığınızda cevap veriyor (sesli). Ve mutlaka geliyor. Bazen salına salına olsa da geliyor. Ayrıca, "dışarı", "aşağı-in", "yok bir şey kızım", "topu getir" dediğimde beni hep anlar ve dinler. Ama otur desem mal mal bakar öyle :D Ne anlamsız bir istek, benim insanım çok acayip diye içinden geçiriyor olabilir :D
Bu arada aklıma geldi. Yıllar önce bir şey okumuştum. Kedilerle köpeklerin farkları diye. Orada şundan bahsediyordu. Bir köpeğe parmağınızla bir yeri işaret ettiğinizde köpek işaret ettiğiniz yere bakar. Ama kedi parmağınıza bakar diye. Bu acaba köpeklerde edimsel koşullanmayla mı öğreniliyor. Bizim kız da parmağa bakıyor sineği gösterdiğimde. Sadece hedefin çok yanınındaysa ayrımına varabiliyor. Siz hiç dikkat ettiniz mi böyle bir şeye?
Hayır komutumu oda neymiş:DAnnemin gözünden ,bizden, babamdan bile sakındığı değerli çiçeklerinin hepsi açciluuğ neden?Hayır dediğim için...:(
Bir de belirli kişilerin seslerine ayrı tepkiler veriyorlar. Cinsiyet ayrımı yaptıkları bile oluyor. Benim kız son günlerde nedense erkek düşmanı oldu, seslerini duyduğunda kaçıyor. :D Bir de sadece ben konuştuğum zaman cevap veriyor mesela. Evdekiler de kıskançlıktan çatlıyor. "Bak bak, nasıl da cevap veriyor ona," diye. :D Ursaminor, aynı sizinki gibi ben çağırdığımda mutlaka bulunduğum yere geliyor. Ama başkası çağırsa gitmiyor. (Oh olsun :D ) Mutfak masasına çıktığında bir bakışımla hemen şikayet eder gibi miyav diyor göz kırpıyor, ama korku nerede.. :D Canı isterse iniyor hanımefendi.
Ayrıca o parmağa bakma meselesini son zamanlarda ben de düşünüyordum. İnsan parmakla gösterdiği şeyi görsün istiyor değil mi bazen? :D Ama bakmıyor işte gözünü parmağa dikiyor ve hemen dişler geciriliyor. :D
Kediler özgür ruhludur kiseye köle olmazlar emre itaat etmek gibi bitr takıntıları yok komut öğretemezsiniz istediği zaman gelir gider bakarsınız bazen gel deyince gider git deyince gelir :)
O ısırıklar oyun kendi aralarında böyle oynuyorlar sizide hemcinsi gördüğü için bu normal ilgisini başka bir nesneye çekerseniz onu ısırır sizi ısırmaz.Megofonla hayır deseniz bile bildiğini okur :)
Vallahi ben de bıraktım artık, kollarım yara bere içinde ama ne yapsam fayda etmiyor hatta bir şeyler öğretmeye çalıştıkça inat eder gibi gözümün içine baka baka yapıyor :)
@Infernus Çok haklısınız, istikrar önemli. Ben dediğinizin tam tersini yapıyorum ama. Bağıra bağıra sevdiğim için mecburen komut verirken sakin kalıyorum. :D
Hayır komutunu, sevme sesimden bayağı bir desibel aşağıda olsa da biraz yüksek ve sert bir sesle veriyorum. :D Bekle komutunu da tok ve sert sesle öğrettim. O da sağ olsun bana bazen komutumun uygulanması sevincini bahşediyor.
Soruya cevap yazabilmek için üye girişi yapmalısınız.
Uzmanlardan ve diğer üyelerden faydalı cevaplar almak için:
Yeni Soru Sor