Öncellikle okuyan ilgilenen arkadaşlara teşekkür ederim şimdi biz sürekli mama değiştirmekten sıkıldık en son acana da kaldık mamayada bayıldık fakat son 2 gündür iştahının azaldığını gördüm ama bu günler öncesinde kızgınlıktaydı şuan durgunlaştı bağırma çağırma yok ama yaş mama koyduğum zaman baya iştahlıca yiyor kuru mamada öyle değil ben acaba mamayımı artık sevmediğinden mi düşündüm hocamız kızgınlıktan dolayıdır iştahı için aşı felan yaptık ama onun dışında önerisi olan varmı iştah açıcı ilaç
Felan yada damla vitamin
Biz çifleştirmeyi düşünüyoruz
@simbakedi kısır olmayanlarda da bu hastalıklara rastlanabilir elbette. Bunlar genel anlamda birer hastalık çünkü. Kısır veya kısır olmaksızın her kedinin başına gelebilecek durumlar. Örneğin bahsettiğiniz idrar yolu enfeksiyonunun henüz yavru bir kedide meydana gelmesi, internette araştırdığıma göre immün yetersizliğine sebep olan FIB virüsü, birtakım yaralanmalar ve mesane taşları gibi sebeplerden kaynaklanabiliyor. Bu hastalığın henüz yavru bir kedide meydana gelmesi spesifik bir duruma işaret eder (yani her yavru kedi bu riski taşımaz). Yine kartezyen bir ifadeyle örnekleyecek olursak kısır kediler için söylediğimiz obezite ve diabet gibi hastalıkların yine kısır olmayan kediler için de söz konusu olabileceğini söyleyebiliriz. Kısır olmak veya olmamaktan bağımsız olarak bakıldığında bunlar birer hastalık ve her iki grubun da buna müptela olması muhtemel. Yalnız kısır olmayan kedilerde bu durum biraz daha spesifik gelişirken kısır kediler artık "yeni yapıları, ve hormon dengeleri" itibariyle bu hastalıklara ve tehlikelere kısır olmayan kedilerden daha açık bir hale geliyorlar. Potansiyel bir müptela deyim yerindeyse.. Bünyeleri buna müsait artık çünkü. Birisi tabiri caizse "tesadüfen ya da bellir bir spesifik durum" sonucu bu hastalığa yakalanabilirken diğeri bu risklerin merkez haline geliyor. Aradaki fark bu kadar büyük her iki kedi arasındaki... Kısır kedide bu hastalıkların meydana gelme yüzdesi kısır olmayanlardan kat kat daha fazla ne yazık ki. Bunlar da tıpkı o bahsettiğimiz "rahim kanseri ve iltihabı" gibi tehlikeli ve hayati bir risk... Doğum yapan her kedinin mutlak anlamda rahim kanseri, yumurtalık iltihabı gibi hastalıklara yakalanacağını da kimse iddia edemez. Oysa obezite v4 diabet gibi hastalıkların kronik olma ihtimalleri bile var. Örneğin diabete yakalanmış kısır bir kedinin ömrü isterse 20 sene olsun, o hastalıkla yaşayacak hep (tıpkı insanlardaki diabette olduğu gibi). Belli bir tedaviyi ve takibi gerektirecek durumu ve belli bir mamaya mahkum yaşayacak belki de.. An itibariyle kedilere dair karşılaşılan hastalıklarda en çok öne çıkanlar ne yazık ki idrar yolu enfeksiyonları, böbrek taşları, hareketsizlik ve obezite sorunları... Bunlar rahim ve yumurtalık hastalıklarıyla kıyaslanamayacak derecede.
Burda bir parantez de açmak isterim: Doğum hep olumsuz ve yıpratıcı yönleriyle anlatılır. Doğumdaki yenileyici güç görülmek istenmez nedense. Bunun en bariz örneği, insanlar için normal ve sezaryan doğum arasındaki farkta kendini gösterir. Normal doğumda kadın çocuğunu doğururken, sancısı geldiğinde akan suyla birlikte tüm rahmi temizlenir, burayı doğum dışında bu şekilde temizleyebilmek tıbben de mümkün değildir. "Kadınlar zayıftır ama anneler güçlüdür" diye bir söz vardır. Bu biraz düşünülse üzerinde ciltlerce kitap yazılabilecek bir söz. Hangi hayvan olursa olsun dişilerin de -hele ki bu bir de kedigilse- doğumla birlikte tüm varlıksal potansiyelleri ve güçleri kuvveden fiile geçer.. Yavrusunu korumadaki agresifliği bile belki o ana göstermediği bir agresifliktir, kendini savunurken bile göstermemiştir ama yavrusuna karşı gösterir.. Hatta bu onun motivasyon kaynağı olur. Kısacası ve sözün özü, burada hiçbir şey siyah ve beyaz değil.. Grileri de görmek, meseleyi çok boyutlu değerlendirmemizi sağlar. En azından şunu diyebiliriz: "Kısır olmanın da olmamanın da kediler için hem avantajları hem de dezavantajları vardır."
Ömür konusuna gelince, kısırlaşmamış kedilerin de uzun yaşadıklarına kedi sahibi birçok dostumdan örnek verebilirim. Çoğu, aşı karşıtı aynı zamanda. Aşılatmamış kimseler kedilerini.. Bir ev kedisinin ömrünün uzun olması, yalnızca kısırlaştırılmasıyla açıklanamaz. Daha hijyenik bir ortamda yaşayıp sokakta "insandan" gelebilecek tehlikelerden korunmuş olmasının da bunda payı var (ki kedi ölümlerinin büyük bir yüzdesi de insan kaynaklı artık; işkenceler, tecavüzler,...), kısırlaşmaktan bağımsız olarak. Yoksa kedisi kısırlaşmanın ardından sadece 4-5 yıl yaşayıp yukarıda saydığım hastalıklardan kısır kedilerini kaybeden de var... Kısırlaşmanın ömrün uzunluğuna etkisinin biraz daha araştırılmaya ihtiyacı var bence... Bu hayvanların artık evde yaşamaları hasebiyle tehlikelerden korunmuş (dolayısıyla ölmemiş ve öldürülmemiş) olmasının payını tamamen kısırlaşmaya veremeyiz. Bunların kendi vahşi doğalarındaki yaşamlarında ömürlerinin kısa olduğunu söylemek için en az 4000 yıllık kedi geçmişini bir incemelek gerekir. (Tabi bugün o ortam yok artık. Kastım sokak yaşamı değil burda, altını çiziyorum. Dünya henüz bakirken, sanayileşmeden önceki dönemleri, hayvanların doğal yaşam ortamlarının henüz insan istilasına uğramadan önceki dönemleri diyorum.)
Önmel almak mantıklı diyorsunuz da, bu keşke bu kez de başka hastalıklara davetiye çıkmadan olabilseydi keşke... Diyorum ya her iki durumun da kediler için hem artıları hem de eksileri mevcut.
Kedisini çiftleştireceğine dışarıdan alsın da diyemeyiz bir kimseye :) Çünkü kabul etmek gerekir ki bu da bir tercih meselesi. Yavru alacaksa ya da bakacaksa kendi kedisinin yavrularını da tercih edebilir bir kimse.
Bir önceki yorumumda "kişiler belli maslahatları gözeterek, şartlarını ve ortamını hazırlayarak dilerlerse çiftleştirirler veya dilemezlerse çiftlestirmez ve kısırlaştırırlar" demişim... Burda sizin "birbirini öldürsünler o zaman" dediğiniz ortam kastedilmiyor. Benim burda belli şartları, ortamı sağlamaktan kastım; çiftleştirme taraftarı olan kimselerin öncelikle kendilerinin bilinçli insanlar olmaları, neyi ne için yaptığını bilerek sorumlu davranmaları, bu konuda kedilerinin sağlık durumunu dikkate alarak hareket etmeleridir, eğer çiftleştirmek istiyorlarsa... Kediye rağmen bir şeyleri yapmak değil, kedinin şartları bunun için uygunsa yapılmalıdır diyorum. Burda gelişigüzel bir tavrı kastetmiyorum... Bunun büyük sorumluluğunun altına bilgi ve donanım olarak girebilmeliler... Sağlayabiliyorlarsa eşlerini seçebilecek bir ortam da sağlamalılar... Dişi için neden erkekler birbirini öldürsün bu arada? Ki okuduğum bir yazıda dişi bir kedinin aynı anda farklı erkek kedilerden de hamile kalabileceği ve bu çocukları farklı batınlarda dünyaya getirebileceğinden de bahsediliyordu mesela. Burda erkek kediler arasında bir mücadele olabilir, ama öldürme?? Buraya kadar bahsettiklerim çiftleştirme tercihinde bulunan kimselerin tutumunun nasıl olması gerektiğine ilgiliydi.
Buna mukabil, bazı kimseler de kısırlaştırmak isterler. (Ben de kedisini kısırlaştıranlardanım, ancak bu meselenin %100 taraftarı da değilim ve elimden geldiğince meseleyi çok boyutlu ele almaya çalışıyorum. Bunu her şeyde uygulamaya çalışırım.) Burda da kedilerinin durumunu dikkate alabilirler. Ben de kedimi kısırlaştırdım, ama rahim kanseri olmasın, şu bu olmasın diye değil. Kedim yapı olarak fazlasıyla asosyal, narin, dışarda asla yapamayacak, ne yazık ki kendini fazla savunamayan, başka kedilerden irrite olan ve nefret eden bir yapıda olduğu için. Sahiplenmeden önce onu diğer kediler arasında uzun süre gözlemledim çünkü. Kendi cinsinden bir varlığa zerre alakası yok. Hayatı boyunca da başka kediyi arayabilecek bir yapıda değil. Tek olmaktan da gayet mutlu. Şimdi ben burda kalkıp onun bu yapısına rağmen onu başka kedilerle muhatap ettirmeyi düşünmem kesinlikle. "Ona rağmen"ci bir tavır takınmadım örneğin... Meyli olmadığı bir şeyi dayatmadım.
Demem o ki kısırlaştırırken de doğurturken de kedinin sağlığını, bireysel mizacını kendi isteğimizden de önde tutmalı, etraflıca düşünmeli.
İşte o "kişilerin tercihlerine, ruhsatına bağlı" dediğim şey, "kedilerinin durumunu dikkate aldıktan sonraki tercihleridir", bilinçsiz ve hesapsız bir tercih ve dayatması değil kişilerin. Kedilerine rağmen kendi tercihleri değil kesinlikle. "Rağmen"ci emrivakiye her zaman karşıyım. Ancak her iki durumu da yerine göre kedi için uygun gördüğümü söylemeliyim.
Son olarak meseleyi dinle açıklamaya gelince; bu varlıkların bir Yaratıcısı var, O Yaratıcı aynı zamanda onları yaratması hasebiyle en iyi tanıyan ve onların "gerçek sahibi" olan bir Yaratıcı... Yaratılmış bir varlığı değerlendirirken, o varlığın Yaratıcısının da hükümlerine bakmak gayet de makul bir tutumdur, vebal açısından da kişiyi vicdanlı davranmaya sevk eder.
Kaldı ki dinden bağımsız olarak da bakıldığında Kedici dergisi gibi birçok platformda hayvan sahiplerinin kısırlaştırma ve doğurtma konularında tercih haklarının olduğunu belirtiyor. Yani hem dinen hem de din dışı bağlamda bu konu kişilerin tercihine bırakılmış, dolayısıyla da yargılamalara kapalı bir konu.
@Hilalkoca sorun da bu işte :) Tam da bu... Ben de farklı düşünenlerin neden sürekli linç yediğine bir açıklık getirmek ve bu durumu anlamaya çalışmak için yazıyorum dünden beri... Ne gerek var böyle şeylere diye. Bu tutumun makul hiçbir gerekçesi yok kesinlikle.
Elinde bir sürü kedi doğum yapmış biri olarak söylüyorum (sokaktan hamile buldum) iğrenç bir şey doğumda anne ölebilir yavrular ölebilir yavru içinde ölebilir ve anlayamayabilirsiniz yeterince ememezse memelerinde süt tümöre neden olabilir emzirme yüzünden kilo verecek eskisi gibi olmayacak ilk 3 ay hatta ilk 1 hafta gerçekten çok zor çünkü yavrular 2 saatte bir emiyor ve artık kedi ilk anneliği olduğundan çok kötü oluyor yavruları istemeyebiliyor bunları yaşadım da söylüyorum bi yavrunun ellerinizde ölmesi ne kadar zor bilemezsiniz
Dini kısma gelirsek kuranda herhangi bir hüküm bulunmayan konulara haram demek şirke yakındır çünkü haram olan şeyler bellidir diğerleri günahtır nesli tehlikede bir hayvanın kısırlaştırılması günahtır ama nesli tehlikede değilse ve sağlığı içinse günah değildir
@Aliye87 bu olay farkli bakis acilari olan bir olay degil yalniz. kedinin sagligi icin en iyi cozum. yurt disinda yasasak, sokakta bu kadar hayvan zorluk icinde yasamasa isterse ciftlestirsin 278237 kere. ama turkiyede yasiyoruz ve sokakta bu kadar hayvan varken ciftlestirmek bencillik ve cahillikten baska bir sey degildir. bunun fanatizmi falan olmaz aci gercekler bunlar ve bazilari bu gercekleri gormezden geliyor. hayvan sevmek sadece kendi hayvanini sevmek degildir yani. onu ciftlestiriyim ama sokakta 100 tane kedi besliyim neye yarar? olay kisirlastirmaktan cok bunda. sizin de sokak kediniz var, siz de anlarsiniz bizi. kisirlastirmak hem sagliklarini olumlu etkiliyor hem de imkani varsa sokktan kurtaracagi can cok daha onemli. cunku kedi nufusu tehlikede falan degil, kimse kedisini ciftlestirince bir irki kurtarmiyor, aksine digerlerinin olumune dolayli yoldan sebep oluyor. kabul etsinler ya da etmesinler. ayrica istah ignesi diyen birinin bilincli bir ciftlestirme yapacagini dusunuyor musunuz? ben asla dusunmuyorum. kedilerin asilari tam, gorunus olarak sagliklilar iyi tamam ciftlestirelim diyecek tipler bunlar. ayrica kizginlik ve ciftlestirme konuysa herkes istedigini de yazar, sadece buna cozum bulalim diye bir sey yok.
Benim kedimde 6. Ayında kızgınlığa girdi ve çok zayıfladı iştahzılık had safada idi +stres. Bende onun bu hali yaşamasına dayanamadım ve 1,5 ay önce kısırlaştırdım. Şuan iştahı çok çok iyi. İşin dini yönüne gelirsek inanlar için tabikiiiii!!! Kısırlaştırmak günah değil araştırdım bu konuyu baya. Birde en sinir oldğum şey insanların fikirlerine saygı duymadan top yekün saldırılması sağlıklı bir kedi ise neden çoğalmasın ki? Eşi dostu kardeşi annesi bakabilecek insanlar istiyorsa neden olmasın? Sokağa atılacaksa demiyorum!!! Hali hazırda bakmaya gönüllü insanlar varsa çevrede. Hemen saldırmak yerine empati kurmayı deneyin. Ben neden kısırlaştırdım çünkü ben bir fold’a sahibim ve bu çocuklar eklem rahatsızı ve onların üremesine göz yummak günah olurdu asıl! Sizde kedinizin bu hali yaşamasını istemiyorsanız ya çiftleştirin yada kısırlaştırın lütfen.
kimsenin bir sey dayattigi yok. siz bir yanlisa karsi cikilinca dayatmak olarak anliyorsaniz bilemem. bir kisiye ben durup dururken sokaktan kedi al demiyorum. dogurtup bakacak durumun varsa bunu yardima muhtac kedilere ayir diyorum. illa sokakta degil bu kediler cins kediler de atiliyor, bakilmiyor. bir cani kotu durumdan kutarmaktansa aaa anne olsun diye bir bahaneyle ciftlestirirse tepki de yer valla. bu kadar kor olmaya gerek yok, hatta su an daha hassas olunmasi gereken bir konuyken (devlet bile barinaklara gonderin serken) hala ciftlestirxem diyenlere guzellikle yaklasilmasini beklemeyin valla. esi dostu da kedi besleyebilecek durumdaysa ayni sekilde onlar da yardima muhtac bir kediyi edinevilir. buradaki olay ciftlestirmekten cok bu kadar kor olmak. ayrica annelik duygusu dediginiz yavru bakimiysa hadi tamam var diyelim. ama bu kediler anne olayim diye ciftlesmiyor, anlatmak istedigim bu benim. buna hukum veremezsiniz diye bir sey de yok oyle olsa yavrulara omur boyu bakardi. annelik dedigimiz duygu ile aile olup bakimini ustlenmek farkli. insanlarla karistirmamaliyiz evet ama bunu hukum veremeyiz demeniz sacma. ayrica insanlarda cocuk bakmanin olayi ayri, insan uremesi ile hayvan uremesini karistirmayin lutfen. daha da yazmiycam yani cok basit anlattigimi dusunuyorum. hak hukuktan once diger canlari dusunmemiz gerektigini soyluyorum, ayrica bu durum daha saglikliyken boyle hayvanlarda olmayan duygulari onlara yukleyip ciftlestirmenin gereksiz oldugunu savunuyorum.
@simbakedi cevabı verildi bunların. Mesele hep aynı yere dönüp çatıyor. Tercih tercih tercih... Siz o hakkı kabul etmeseniz de bir hak bir hak bir hak... vesselam.
Özellikle kızgınlık dönemini ağır geçiren kedilerde iştahının düzelmesi maalesef çok kolay olmuyor bu konuda çok zor durumda kaldığım anlar oldu vitamin, takviye gıda ne kullandıysam bir faydası olmadı sadece bağışıklık güçlendirici kullandığımda biraz düzelmişti iştahı onun haricinde bir çözüm bulamadım en iyisi uygun bir zamanda Kısırlaştırmak.
Ne yaptıysak olmamıştı kisirlastirdiktan sonra iştahı oldu
@Aliye87 nesillerinin tukenecegi korkusu? insanlarda da duygular vardir ama en temelinde birine asik oluyorsaniz icgudusel olarak o kisiden dogacak cocuklarin daha iyi olacagini dusunmeniz yatiyor. kedisini emziriyor buyutuyor sonra onunla ciftlesiyor. annelik/babalik duygusuyla mi alakali bu sizce yoksa nesilleri tukenecek icgudusuyle yapilan bir sey mi? bu gibi sapkinliklar ancak insanlarda olur. hayvanlarda hem bu gibi sapkinliklar olmayacagi gibi annelik/babalik duygusu da olmaz. icgudusel davranislari romantize etmeyelim lutfen.
Biz gereken desteği veriyoruz ben çifleştirmeyi ertelemedim hey bilmiş insan ben 1 yaşını doldurmasını bekledim gözüm üretim yapmakta değil 2 yavru sevme derdinede düşmedim sadece kızımın anne olmasını istedim o kadar bir soru sordum konuyu nerelere çektiniz konuşmak için konuşanlar oldu gereksiz yerede kendini yoranlar hiç
Gerek yok yani bu gereksiz tavırlara girmeye çok iyiyseniz gidin böyle yerlerin sözcüsü olun nefesinizi gelip burda yormayın çünkü boşa konuşuyorsunuz asıl konuyada gelince ben kendimce burda tecrübe sahibiyim ama yinede sorup yaşanmış tecrübeleri öğrenmeye çalışıyorum gözüm çifleştrmede olsaydı ilk kızgınlığında yapardım ama hayvan daha bebek küçücük hayvan daha büyümeden kalkıp onu annemi yapalım her neyse herkes zaten kendi doğrusunu yazmış kendi kendini onaylamış asıl sorumada cevap veren arkadaşlara teşekkür ediyorum boş duyarcı arkadaşlarıda tebrik ediyorum yine yaptınız boşunuzu 🤣👏🏽👏🏽
tek bir şey soracağım, rahatsız "olmadığımın" kanısına nerden vardınız? çelişkiymiş! ne düşündüğümü biliyormuş gibi!
VE HERŞEYDEN ÖNCE GÜNAH KISIRLAŞTIRMAK BUNU SAVUNAN ŞAHIŞ KÜLTÜR PATLAMASI DUYAR PATLAMASI YAŞIYOR BİRŞEYDE BİLDİĞİ YOK KESİN 2,3 toplama bilgiyle gelmiş burda hükümlük kurmaya çalışıyor doğrun sana kalsın hiç
Bir veterinerede güvenmiyorum ben en güzel tecrübede yaşanmış görülmüş tecrubedir veterinerin işi yarayı dikmek onu yapmak şunu yapmak bir hayvan sahibi kadar bilmez biz besliyoruz biz gözlemliyoruz tamam işini yapanda var en azından para göz olmayanlar ama geneli yalan bilgiler yok şöyle yapalım yok böyle hepsi para tuzağı
uzun uzun bir şeyler yazmıştım ama , zaten anlamadığını fark ettim tek tuşla sildim yazdıklarımı.Ne olursa olsun kararından dönmeyecek galiba
Soruya cevap yazabilmek için üye girişi yapmalısınız.
Uzmanlardan ve diğer üyelerden faydalı cevaplar almak için:
Yeni Soru Sor