1 yaşına yeni girmis bir kedim vardı. Annemle beraber yaşarken bizimleydi. Evlenince eşim istemedi anneme de daha fazla yük edemezdim kendi evime aldım eşim alışır sandım ama alışmadı. Onu bir kafeye verdi tanıdığı. Orda başka hayvanlar da var kedi için büyük bir kafes yapmışlar dün görmeye gittik yavrum ismini de unutmamış arkamızdan çok miyavladi. Ben günlerdir perişan haldeyim ilan açtım kimse istemedi ne yapacağımı sasirdim ağlamaktan helak oldum iş yerinde bile ölü gibiyim
1 kedinin annenize nasıl yükü olacaktı ki zaten beraber bakmışsınız hiç mi aralarında sevgi bağı oluşmadı kediyle. Ben bırakmaya kalksam şuan annem bırakmaz kedimi. Hiç değilse annenizin evinde sürekli uğrar yine bakımına yardımcı olurdunuz, nedir yani bakımı dediğimde bir tek kum temizliği var bu hayvanların. Kedim insanlardan daha az yük bana. Mamasını suyunu koy hergün, biraz okşa sev bitti. Bir de kusura bakmayın ama ben bu kocacı kadınları hiç anlamıyorum, ne karışabilir benim kedime? Hiç mi söz hakkınız yok. Birbirini gerçekten seven insanlar bunlara takılmaz tuhaf geliyor.
içinde hayvan sevgisi olmayan bir insan asla bir başkasını saf sevgiyle sevemez.
Ben evlenicek olsam kriterlerimden biri kedimi kabul edip etmiyeceği olurdu.
Mümkünse hiçbir hayvan sahiplenmeyin siz bir daha. Belli ki onların bir can olduğunu unutuyorsunuz ve sorumluluk bilincine sahip değilsiniz. Zorda kalınca yine "atarsınız" bir yerlere.
Şuan çocuğunuzu bırakmışsınız. O terk edilmenin acısını nasıl atlatacak. Bir de gidip umut vermişsiniz zavallıya. Alacaksınız geri sanmıştır. Büyük bir kafeste durması ne demek, büyük olsa ne olur. O bir kafes ve çocuğunuz hapis. Düşten farksız orada. Zaten annenize yük olmazdı bir kedinin bakımı ne kadar zor. Eşiniz ise hayvan sevgisi olmayan biri. Sizi çok değer verdiğiniz birinden kendi zevkleri için ayırdı. Bu nasıl sevgi bu nasıl merhamet. Bu adama ne kadar güvenilir. Bu adamdan nasıl çocuk yapılır. Bir insan hayvana nasılsa çocuğa da aynidir. Nerede tutsak elimizde kalıyor bu hikayede
Gelmişsin burada vicdan yapıyorsun oh ne güzel içini rahatlatacaksın tabi. Ben ilk kedimi sokaktan yaralı bulmuştum ve iyileşene kadar 2,5 ay boyunca gezmediğimiz veteriner fakülte kalmadı dünyanın masrafını yaptım evde tuvaletini yapmadığı yatak yorgan halı kalmadı her gün kediyi bırak diye ne kavgalar sinir krizleri yaşandı evde en sonunda kendim ayrı eve çıkmaya bile karar verdim ailemi bırakıp. Tüm bunlara rağmen bana muhtaç bir canı bırakmayı bir dakika düşünmedim. En sonunda her şey yoluna girdi. Sizin gibi insanlar hayvan sahiplenmemeli.
Yaptığınız hiç hoş bir şey değil. Eşya mı bu da istediğinizde alıp istediğinizde bırakıyorsunuz? Bir kediyi sahiplenirken sorumluluğunu da almanız gerekirdi onu bir çocuk gibi düşünmeliydiniz. Kusura bakmayın ama kocanızın her dediğine boyun eğecekseniz böyle işiniz zor sizin...
Üzülmeyin canım mühim olan sevgili eşiniz beyi memnun etmek değil mi. En fazla 10 güne geçer bir tatile çıkarsınız nolacak kedi nasılsa büyük bir kafesteymiş. Geyşa gibi kocanızı mutlu etmeye bakın siz. İlerde başkası için sizi terkettiğinde de aklınıza belki terkettiğiniz kedi gelir. İnşallah da böyle olur sizin için tek temennim bu. İşi gücü olan kendine yetebilecek kadınların koca ağzıyla hareket etmesi... okurken utandım senin adına
benim kedimi istemeyen kocayi ben napayim bunu evlenmeden once hic mi dusunmediniz? kocanizi tercih ettiyseniz katlanacaksiniz
Bir an kadınlarklubü.com entrysi okuyorum sandım.
Çocuğu çocuk esirgeme kurumuna bırakmak ile yaptığınız aynı şey. Vicdanınızı rahatlatabileceğiniz bir durum yok neyasmki
Madem bu kadar üzgünsünüz ölü gibisiniz eşiniz napıyor? Umrunda değil sizin hissettikleriniz anladığım kadarıyla. Gerçi sizde çok üzgün olsanız o kediyi orada öylece bırakamaz annenize götürürdünüz. Ketumluğunuza hayran kaldım karı koca.
Alerjim var deseniz anlıyacağım da eşim istemiyor ne demek ya. Sizin hiç mi söz hakkınız yok. Evlenmeden önce hiç mi konuşmadınız. Eşinin her dediğini yapan eşine karşı çıkmayan kadınları gördükçe sinir krizi geçiriyorum. Yazık değil mi hayvana. Ha büyük ha küçük kafes kafestir. Geri yanınıza da almayın. Düzgün birine sahiplendirin bir daha da aklınızın ucundan hayvan sahiplenmeyi geçirmeyin. Onlarında canı, duyguları var.
Keşke kedinizi değil ''eşinizi'' sahiplendirseydiniz. Başka diyecek bir şey yok size. Yazık.
madem ilk sorunda sokağa atıcaktınız ne diye sahiplendiniz yine aynı sorunlardan biri eğer arkadaşlar bu yazımı okuyorsanız ve kedi sahiplenmeyi düşünüyorsanız şunun bilincinde olun o kediye ömür boyu bakıcaksınız bu mesuliyeti almak zorundasınız madem sahipleniyorum diyorsanız hevesiniz geçince veya ilk sorunda sokağa atılıcak eşya falan değil bunlar bir can o kedide üzüntüden ölür muhtemelen gerçekten yazık üzülüyorum bu tarz şeyleri görünce..
Kedi eşya değil ki biri istemiyor diye başkasına verilsin.. Bugün kedine bunu yapan yarın sana yapmayacağı ne malum.. Hayvan sevgisi olmayan bir insanla nasıl mutlu olunur bilmiyorum. Kusura bakma belki ağır oldu ama patili bir canı evine aldığında her konuyu düşünmen gerekirdi.. Bu şekilde kendine vicdan azabı çektirip bir hayvanın günahına girmişsin. Üzüldüm adına
Soruya cevap yazabilmek için üye girişi yapmalısınız.
Uzmanlardan ve diğer üyelerden faydalı cevaplar almak için:
Yeni Soru Sor